Gönderen Konu: Mevlana & Şems  (Okunma sayısı 251124 defa)

0 Üye ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: yoldaş & MEVLANA'dan....
« Yanıtla #370 : 08 Mart 2012, 09:17:27 »

Lisânı ağızda olan değil, lisânı gönülde olanlara yâr et bizi. Tebessümü simâsında olan değil, tebessümü gönülde olanlara kat bizi. AŞKI tende sananı değil, AŞKI ruhunda can bilenlere arat bizi... Mevlana

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: yoldaş & MEVLANA'dan....
« Yanıtla #371 : 09 Mart 2012, 19:05:22 »
Bana harflerden ve kelimelerden arınarak gel...! Kalıplardan kurtul, kâlbinle geL... Kâlinden sıyrıl, hâlinle geL"... İster bu âŞk'ıN 'SeN' hâli, ister 'BeN' hâli olsun... Geldiğin zaman; ne 'SeN' ne de 'BeN' olmayacağız burada... O hâlde sadece geL...! İster 'Sen'inle geL... İster 'Sen'siz... Yeter ki geL ...! Hz.Mevlana(k.s)

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: yoldaş & MEVLANA'dan....
« Yanıtla #372 : 09 Mart 2012, 19:10:27 »
Ey Sevgili!
Bir geceliğine değiş tokuş etseydik yüreğimizi,
Taşıyabilir miydin acaba bendeki seni?

...... Şems-i Tebrizi......

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: yoldaş & MEVLANA'dan....
« Yanıtla #373 : 11 Mart 2012, 22:56:18 »
Bazen de susmak gerekir;-"...Duymak İçin...." Şems-i Tebrizi

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: yoldaş & MEVLANA'dan....
« Yanıtla #374 : 11 Mart 2012, 22:59:09 »
Gözlerinin gördüğünü yüreğinin gördüğüne değişiyorsan EYVALLAH...Yüreğinin gördüğünü gözlerinin gördüğüne değişiyorsan EYVAH EYVAH.... Mevlana

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: yoldaş & MEVLANA'dan....
« Yanıtla #375 : 11 Mart 2012, 23:08:52 »
Kaderin ne olduğunu anlatamam" dedi Şems..Ama ne olmadığını anlatabilirim: Kader, hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten 'ne yapayım kaderimiz böyle' deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir...... Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında acizsin..

NECİP

  • Ziyaretçi
Ynt: yoldaş & MEVLANA'dan....
« Yanıtla #376 : 11 Mart 2012, 23:59:47 »
yoldaş hocam, bazen de 'duymak' gerekir,susmak için..!..hakkınızı helal ediniz....

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: yoldaş & MEVLANA'dan....
« Yanıtla #377 : 13 Mart 2012, 19:00:00 »
necip bey merhaba.... ziyaretçi olarak görünüyorsunuz... üyelikten ayrılmışsınız sanırım... sorun her neyse inşallah hallolur... sizi tekrar aramızda görmek isteriz.... ayrıca helal etmek için önce üzerinizde hakkımızın olması gerekir. her durumda helal olsun... ancak söylediğim gibi tekrar değerli paylaşımlarınızı bekleriz....

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: yoldaş & MEVLANA'dan....
« Yanıtla #378 : 13 Mart 2012, 19:28:26 »
Bir gün Mevlana hazretlerine sorarlarBir meclisin başköşesi neresidir diye ?Mevlânâ:Bilginlerce başköşe odanın girişinin karşısıdır,... Ariflerce başköşe odanın köşesidir,Sûfilerce başköşe ise odanın kıyısıdır,Aşıkların mezhebinde ise baş köşe Dostun yanıdır"diyerek kalkar ve Şems'in yanına oturur...!

Çevrimdışı ...fatoş...

  • Uzman
  • *****
  • İleti: 2.398
  • Karizma Puanı: 385
Ynt: yoldaş & MEVLANA'dan....
« Yanıtla #379 : 13 Mart 2012, 20:48:05 »


MİNİK  KUŞUN  ÖĞÜDÜ

. Avcının yakaladığı küçük kuş birden konuşmaya başladı:
- Ben minicik bir kuşum dedi, etim, dişinin kovuğunu bile doldurmaz. Eğer serbest bırakırsan işine yarayacak üç öğüt veririm. Dinle, birinci öğüdüm şu: "Olmayacak bir söz duyarsan, asla inanma!"
Avcı şaşırmıştı. ikinci öğüdü isteyince küçük kuş:
- Beni bırak, ikinci öğüdümü şu damın üstünde vereceğim dedi.
Avcı kuşu bıraktı. Bir lahzada dama konan kuş:
- Dinle dedi, "geçip gitmiş şeyler için asla üzülme". Olan olmuş, biten bitmiştir çünkü. Bak, benim karnımda on dirhem ağırlığında bir inci vardı. Çok kıymetli bir inciydi bu. Ne yazık ki elinden kaçırdın...
Avcı daha çok şaşırmış, kuşu serbest bıraktığına pişman olmuştu. Ah vah etmeye, saçını başını yolmaya başladı.
Kuş:
- Ne oldu? diye sordu. Niçin dövünüp duruyorsun? Ben sana olmayacak söze asla inanma dememiş miydim? Sen karnımda inci olduğunu duyunca bu öğüdü hemen unuttun. Kendisi üç dirhem gelmeyen kuşun karnında on dirhemlik inci olur mu hiç? Üstelik ikinci öğüdümü de unutmuşa benziyorsun. Hani elden kaçırdığın şeyler için asla üzülmeyecektin!
Avcı utanmış başını yere eğmişti.
- Üçüncü öğüdünü ver bari diye inledi.
Küçük kuş damdan kalkıp yüksekçe bir ağacın dalına kondu ve oradan gökyüzünün boşluğuna doğru süzülürken şöyle bağırdı:
- Behey sersem avcı, sen verdiğim ilk iki öğüdü tuttunmu ki üçüncüsünü istiyorsun?.