Özlemini çektiklerimiz; geçmiş olmuş artık..İleriye ve bugüne baktığımızda yaşayacağımız ve içinde bulunduğumuz anın,yanımızda bulunan kişilerin,sevdiklerimizin değerini bilerek yaşamak belki böylelikle artık özlemini çekmemiş / çekmeyeceğimiz anlamına gelecek..Ama bir de başka bir boyutu var özlemini çektiklerimizin....Kısa süreliğine yanımızda olup uzaktaki şehre,diyara,ülkeye yolcu etmek zorunda kaldıklarımız...Belki annemiz,babamız,kardeşimiz,belki çok derin arkadaşlığımız kalan o kişide, giderken ardından ,el sallayışlarımızda ,dudaklarımızda söylenmemiş bir türkü gibi yarım,buruk ya da kırık dökük tümcelere döküp ''allahaısmarladık'' deyişlerimiz ;acının,hüznün belki de bir daha artık görüşemeyecekmiş gibi karışık duygu selleriyle örülü bedenimiz,benliğimizle öylece kalakalmak...
Askere davullu zurnalı '' en büyük asker; bizim asker'' nağmeleriyle gönderilen ve askerlik adı verilen vatana hizmet borcunu yerine getirmeye giden;ama;savaşın ne olduğunu,kardeşin kardeşi öldürmekten farksız örüntülerle ve; belki öldürmeye karşı olsa da eline almak zorunda olan silahıyla korkulu bakarken pusuda; ardında bıraktığı eşini,bebesini,doğmak üzere olan yavrusunu kucağına alma görüntüleriyle eşleşen kan gölünü...ardına o çok özlediği ve artık geri gelemeyecek olan oğluna,eşine ''keşke şunu söylemeseydim de kalbi kırık göndermeseydim...'' pişmanlıklarıyla dolu o derin sesizlikte buluvermek kendini...
İşte;yaşamın özü bu aslında ; bir daha geri getirilmesi imkansız şeyleri yaşarken değerini bilmek..adına ''özlemini çektiklerimiz'' diye başlık oturtmadan...
resim yapmak gibi bizi biz yapan, en çok kendimiz olan varlığımızı boşvermeden,ertelemeden,emekliliği beklemeden ,ilacımız gibi o gün yapmayı,karalamayı unutmadan not alırcasına da olsa yapmak...adı özlem olmadan...bu sözler biraz hepimize,belki şehit ailelerimize, en çok da kendimedir dostlar...Özlem olmadan anın değerini bilerek;Robin Williams'ın başrolünü oynadığı ve her defasında başka beğenilerle izlediğim Ölü Ozanlar Derneği filmindeki söylenen o tözde saklı yaşamın özü söz ; Carpa Diem ! (Günü yakala!) yaşayalım...