sene 1995, yer marmara eğitim, ders inkılap, hoca ekrem uykucu... 
hatay mkü de 2 sene okumuş gibi yaptıktan sonra (aslı bilir) gizlice istanbula kaçtım ve marmaranın sınavlarına girdim kazandım okuldayız amcaoğlu ismet var o da müzik bölümünde (zavallım, yazının sonunda anlarsınız neden böyle dediğimi ) neyse mkü de hasbelkader geçtiğim bazı derslerden muhafiyet işleriyle uğraşıyorum... 1.sınıftan devam herneyse ortak bir amfi var 70-80 kişi içerdeyiz farklı bölümlerden öğrenciler bizim ismet te yanımda ders inkılap hoca içeri girdi nemrut mu nemrut bir adam, kitabı var kendisi yazmış anlatıyor ha babam de babam... ekrem uyumuyor ama millet rem uykusunda... ismet dedim tedirgin bir şekilde, olm bu adamdan geçermiyiz? ismet: ezberleriz kitabını olur biter, düşündüğün şeye bak... neyse bir kaç hafta geçti aradan gene ekrem hocanın dersi ben tamda en ön sırada sızmışım... hey sennn diye bir sesle irkildim... sana diyorum sana ali bali diye üzerime doğru geliyor adam...çık dışarı demez mi... yav hocam uykusuzdum ders çalıştım sabaha kadar falan dediysemde nafile dışarı diye bağırıyor...  ismete döndüm ismet kuzu... birdem anarşist tarafım şahlandı... döndüm hocaya....amaan hocam dedim dersinizde herkes uyuyor farkında değilmisiniz... koca amfide 80 kişi çıt yok... adam kızardı bozardı... defol defol çık dışarı dedim sana çık ben bu okulda olduğum sürece  bu dersten eflatun olsan geçemezsin artık dedi... neyse lafı fazla uzatmayayım bir şekilde olay daha fazla büyümesin diye çıktım dışarı... bölüme doğru yürüyorum düşünceli düşünceli birden karşıma bölüm başkanı bünyamin hoca çıktı elinde bir kağıt... vay be dedim adama bak ne de çabuk haber etmiş postalayacaklar beni dedim içimden... bünyamin hoca gülerek demez mi ah bende seni arıyordum al bu kağıdı daha önceki okuldan verdiğin derslerin muhafiyet listesi... kağıdı aldım derin bir oh çektim içimden ve incelemeye başladım o da ne inanamıyorum inkılap dersinin karşısında hayatımın rengini değiştiren iki harf duruyor "MF".............
şampanyalar , gece partileri, havaii fişekler falan derken birden toparladım kendimi kılıcımı kuşandım koşarak amfiye, kapıya geldim terddütsüz bir şekilde müthiş bir güvenle ve tarifsiz bir keyifle içeri daldım hocam dedim buyrun bu benim, bu dersi almamın anlamsız, yersiz ve bir okadarda gereksiz olduğunun resmi belgesidir diye uzattım kağıdı adam dondu kaldı... hemen döndüm arkamı gayet mağrur bir şekilde geriye dönüp bakmadan derhal yüce mekan kantinin yolunu tuttum hemen sıcak bir çay dedim hüseyin abi... hüseyin abi: çay yok oralet var olur mu... olur abi dedim olur oralette olur,ver dedim... neyse o gün gırgır şamata öyle geçti... okulu bitirdim, diplomamı aldım geride çok güzel arkadaşlıklar bıraktım... ismet mi? ismet benim yüzümden sırf amcamın oğlu olduğu için 5 sene boyunca ekrem uykucu nun kitabını okudu, hatmetti, tekrar okudu, eksiklerini tamamlayıp tekrar bastırdı kitabı... ama nafile hep 30 aldı sınavlardan... en sonunda hocanın hastalanıp yatağa düşmesi sonucu raporlu olması ve sınavı başka hocaların hazırlamasıyla tek ders sınavından geçtiği rivayettir...
not:hikayenin tamamına yakını gerçektir...
beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim arkadaşlar...

Teşekkür ederim Esra... Anlatımda biraz mübalağa olsada bu olay yaşanmıştır...

salvador bizim de bir sanat felsefesi hocamız vardı çok hızlıca konu anlatır ve dersten çıkıp giderdi sonrası malum.derste not almaya kalksak da nafile her cümle yarım kalıp diğerine başlıyorduk.yani not tutanlar için...kimse bundan dolayı not tutmazdı.ben de tüm dersler boyunca toplam 20 cümle yazabilmiştim.  

sınav geldi çattı hocamız 3 soru yazdırdı, defter kitap serbest dedi sonra da bir arkadaşa bana sınav kağıtlarını getir deyip çekti gitti.tabii sorular da soru herkes birbirinin yüzüne bakıyor.kimse bir şey bilmiyor. 10 dk getirdiğimiz kitapları karıştırdık, defterlerde zaten bir şey yok. 10 dk sonra herkes bir şeyler yazmaya başladı kafadan atıyor.bende tık yok.10 dk onları izledim baktım ne yazıyorlar yazdıklarından da bir şey anlamadım.onlar 2 sayfa devirdi bende hiç bir şey yok 3 sorunun kapladığı alandan başka...ayıp olcak şimdi ben de bir şeyler karalayayım bari dedim. zaten 20 cümleyi çalışmasam ayıp olacaktı.ortalama herbirine 7 cümle yetecek kadar yazdım.sonra çok görünsün diye her cümleyi ayrıca attım. bir de yazılarımı büyük yazdım ama buna rağmen 1 sayfayı geçemedim.

vee sınavdan 40 kişiden 3 kişi geçti biri de ben.ama nasıl geçtiğimi hala bilmiyorum.

ali hocam ve ayşe hocam,hikayeleriniz gerçekten de kayda değerdi;haa buarada kayda değer demişken ben de birşey anlatayım gerçi sizinki kadar etkili değil ama bütünlemede geçer herhalde,
bizim de ünüversitede bölüm başkanı derse girdi,ottan çöpten konuştuk,daha sonra herkese hayatlarında unutamadığı bir anıyı anlatmasını istedi sırayla,bizler de saçmaladık tabiii,ama ev arkadaşım en saçma cevabı verdi sanki çok normal bir cevap verirmiş gibi:
-hocam,çok düşündüm ve hayatımda kayda değer bir şey yok.dedi,bizler dumur olduk tabiii,,gülenler de cabası..

ikinci hikayeyi yazan kişi neden okadar kişiden ben iyi aldım şaşırdım yazmış
bazen 1 tek cümle 1 sayfalık yazıya bedeldir