Asıl Renklerin Tanrıçası kardeşim serab'ın benim hayatım ve geçirdiğim evrelerden yola çıkarak bana verdiği isimdir. Ben resim çalışmalarımın yanı sıra yazamyı da çok seviyorum. Hatta sitede paylaştığım bir yazımda RENKLERİN TANRIÇASI adı altında biraz beni, bana katıklarını ve benden aldıklarını anlatır.
Benimkisi sadece renklerle beraber hayat yolculuğu içerisinde oluşun nacizane ifadesidir.
RENKLER TANRIÇASI
Çünkü O,
zamanın,
sevinenler için kısa
üzülenler için çok uzun,
korkanlar için çok hızlı,
bekleyenler içinse çok yavaş olduğunu, bilirmiş......
Topladığı ve dokunduğu her deniz kabuğu ile, yüreğine bir parça daha sevgi biriktirmekteymiş......
O, deniz kabuklarında, kulaklarıyla duyamadığı, bilinmez nice sesleri dinlemekteymiş aslında......
Yüreğinin kumsalları ve suları, ona hiç gitmediği, hiç görmediği kıyıların, nice hikayelerini anlatır durularmış......
Dünya, onun yüreğinde atarmış...
Dünya, onun yüreğinde ses verirmiş evrene...
O, dünyayı yüreğinden işitir, bilir ve yaşarmış......
Renkler Tanrıçasının GÖZLERİ UMUTLA BAKMAKTA O MAİ-YEŞİL GÖKYÜZÜNE….
Bazen işittiklerimiz, yeter sanırız...bildiklerimiz gerçek sanırız.......
Ve bunlar mutlu etmez bizi.....
Çünkü mutluluk;
duyamadıklarımızda, gidemediklerimizde,
fark edemediklerimizdedir....
Oysa, görebildiklerimizden, daha fazlasıdır gerçekler........
SEVİNÇ
Yazmayı hiç bırakmamanız dileğiyle, yazınız hakkında düşüncelerimi paylaşmak istedim sizlerle..
Yazınızla, kendinizi, yaşama bakış açınızı, yaşamınızın ve bakış açınızın size kattıklarını (en önemlisi, sevgi dolu bir yürek ve sevgi rehberliği) çok güzel ifade etmişsiniz.
Sizi sanal ortamda tanıyan birisi olarak; yazılarınızla ve yorumlarınızla, ışık saçtığınızı, saygınlık uyandırdığınızı, derin bir bakış açısının ve yürek dinginliğinin süzdüğü yazılarınızla aramızda olduğunuzu rahatlıkla söyleyebilirim.
-Kendinize rehber edindiğiniz “
sevgi” ile,
-Sizin ve hepimizin olan
mavi gökyüzüne, umutla bakan ruhunuzla ve eğitimci kişiliğinizle;
Yarınlara umutla ve sevgiyle bakacak yürekleri çoğaltacağınızı ve daha yaşanası bir dünyanın kapısını araladığınızı görmenin mutluluğunu yaşıyorum.
Yazınızın son satırları, bana Türk ve Dünya Şairi Nazım Hikmet’in 1945 yıllarında yazdığı bir şiiri çağrıştırdı.
Bu büyük Şair de, yaşadığı sürece, umut doluydu,
mavi gözlerle
mavi mavi,
yeşil yeşil bakardı, özlem dolu, hasret dolu yaşadı, özlediği ve düşünü kurduğu dünyayı belki göremedi ama hep aynı
sıcak ve
hüzün dolu,
umut ve sevgi dolu kalp atışıyla soludu bu dünyayı.
Sevgiyle kalın..
En güzel deniz:
Henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk:
Henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
Henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
Henüz söylememiş olduğum sözdür... Nazım Hikmet Ran24 Eylül 1945