Sevinç hocam öncelikle konu için teşekkürler. Ancak size özelden de yazdığım gibi kendimi ressam olarak kabul edemediğim için buraya yazıp yazmamakda tereddüt ettim. Ama madem uygun görmüşsünüz ben de birşeyler yazayım:
Benim de resimle ilk tanışmam ilkokul öncesinde oldu. İlkokul döneminde karikatürle tanıştım.3. sınıfdan itibaren mizah dergilerini takip ettim. Lise zamanlarında dergi ve gazetelerde karikatürlerim yayınlanmaya başladı. Karikatüre yaklaştıkça resimden uzaklaştım.
Hiç kurs almadan yetenek sınavlarına girdim. Sonuç tabi ki hüsrandı. Daha sonra bu işi yapmak için eğitimini almam gerektiğini anladım. Kurs hocamın isteğiyle karikatürü bıraktım. 3 senenin sonunda Buca Eğitim Fakültesini kazandım.
Okulda 2. sınıfta tarzıma uygun olduğunu düşündüğüm için illüstrasyon dalını seçtim. Dolayısıyla tekrar resimden biraz uzaklaşmış oldum. Ama mümkün olduğunca herşeyi denemeye çalıştım. Okurken bir tarafdan dışarıya grafik işleri yaptım bir taraftan da yetenek sınavlarına öğrenci çalıştırdım. Öğrencilerimden çok şey öğrendim.
Bu sırada resimle ilgimi kesmedim tabi. Özellikle Rene Magritte'ten çok etkilendim. Yaptıklarımla insanları şaşırtmaya çalıştım. Sitede yayınlanan otoportrelerim bu tarz çalışmalarıma örnektir. Diğer örnekleri uygun bir zamanda sizlerle paylaşacağım.
Kim ne derse desin kesinlikle tembel olduğumu biliyorum. Yapmadıklarımın huzursuzluğu yaptıklarımın mutluluğunu bastırıyor.
Umarım yeterli olmuştur. Konu için tekrar teşekkürler.
+1