Herkese merhabaa. Yoğun geçen bir yılın ardından iyi bir dinlenceyi hakettik...ha gayret 1 temmuza az kaldı....
Sevgili Ayfer öğretmenim,
İnanırım tabii, sizlerle , geçtiğimiz öğretim yılında neredeyse koca bir yıl geçirdik ...Ve en umutsuz anlarımda bile her birimiz birbirimizden kilometrelerce uzakta ve yüzyüze hiç tanışmamış da olsak , parmaklarımızın ucundan dokunabildik tümcelerimizle, tanıdık birbirimizi ve tıpkı eski dostlar gibi dağılsak da her birimiz yurdun dört bir tarafına , özlemle geçtik klavyemizin ucundan diğer tarafa her daim günbegün...
Bilgisayar kursuna giderken evimde tekrar yapabileceğim, tıpkı küçük bir çocuk gibi kurcalayıp,bozup yeniden yapabileceğim bir bilgisayarım da yoktu...Bunu hep şu duruma benzetirim ; elinin altında arabası olmadan sürücü belgesine sahip olmak ve aradan uzun bir zaman geçince arabaya oturduğunda kafasının karışması ve '' şimdi ben ne yapacağım
'' diye kara kara düşünmek...Sonra da bozarım, en iyisi fazla kurcalamadan düz sürüp gideyim demek..
Tuhaf bir benzetme oldu ama yıllar sonra evimize aldığımız bilgisayarın başına oturduğumda inanın bunu hissettim..Hem de okul müdürümüz, ille de bilgisayar çıktılı yıllık plan istiyorsa..hem de bunu hazırlayıp flash belleğe aktaracak ve sonra okula teslim edecekmişiz...Eminim gözünü açtığında bilgisayarla büyüyen çocuklarımız bu konuda benim gibi hissetmeyeceklerdir,hatta bana da güleceklerdir..Ama durum bu..
Neyse, lafı uzattım yine.
Ayfer öğretmenim, sağolun güzel sözleriniz beni çok mutlu etti..Aslında yazı yazmayı günlük tutmaya başladığımdan beri seviyorum..Hatta mezun olduktan kısa bir süre içinde bir gazetenin kültür sanat sayfasında epey bir getir-götür işlerinden sonra muhabirlik yapmaya göndermişlerdi ve sonrasında çalakalem aldığım notlarımdan güzel bir yazı çıkartıp bilgisayara aktarmış sonrasında da daha stajyerim diye adımı çıkartmadan yayınlamışlardı...
Bu arada lafı uzatmayayım dedim uzattım..
Maaşallah Ceylin ne şeker olmuş,canım benim..
Herkese iyi haftalar dieğimle,görüşebilmek üzere...