Fishman Arkadaşım .
Sorunuza ve İlginize teşekkür ediyorum. Özellikle diğer üyelerimizi de ilgilendirecek türden seçilmiş soru sormaya özen gösterdiğiniz için de bu ilginize ayrıca teşekkür ederim.
Dönem boyunca Öğrencilerimle aramda geçen en hoş ya da en rahatsız edici olaylar hakkında cevap vermek çok güç.. Çünkü diğer Öğretmen Arkadaşlarımın da bildiği gibi Resim Dersi'nin haftada bir saat olmasından ve Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencilerinin daha çok üniversiteyi ilgilenecek alan dersilerine yoğunlaşmasndan dolayı, öğrencilerimle fazla bir araya gelemiyorum. Ve zaten seçilmiş öğrenciler oldukları için de aralarında sorunlu öğrencilerim olmadığı için onlarla en rahatsız olaylar yaşamıyorum.
Fakat bunun dışında ben biliyorum ki eğitim sisteminde her sene bir değişiklik yapılmakta. Bu değişiklikler yapıldıkça, yerine oturmayan bir şeyler oluşur. Zaten çoklarının Resim Dersine bakış açısı da belli. Bu nedenle benimle birlikte diğer alanımdaki arkadaşlarımın ne tür problemler yaşadığını biliyoruz.
Bu dersin bir disiplin (eğitim ağırlıklı ) dersi olması açısından eğitime ağırlık veriyorum. Ve okullar açıldığında ilk derste Bu dersin amaçlarını anlatıyorum.. Ve anlattığım halde dönem sonlarında ' Resmin yetenek olduğu tarafını çok kullanıyorlar' . Bu gerçekten rahatsız edici bir durum. Halbuki onlara ' Tabiki yetenektir ama İlköğretim ve ortaöğretimde Resim dersini eğitimin bir aracı olarak kullanıdığını ve amacın da resim yolu ile eğitmek olduğunu vurguluyorum.' Öte yandan da onlara 'Eğer amaç bu olmasaydı, öyleyse neden resimden notlarınız yüksek ' .. gibisine açıklıyorum.
Kısaca şunu demek istiyorum. Bu çocuklara ilköğretimde resmin yetenğe dayalı olduğu öğretilmiş. Ama Resmin amaçları hiç öğretilmemiş. Ve öğrenci sıkışınca, hemen maazerek olarak 'ama yetenek yok ki bende diyor' .. Halbuki onun resimde ne düzeyde olduğunu biliyorum. Yapabileceğini de biliyorum. O arada diğer derse yoğunluk vermiş olabilir, ya da yazılı vardır ona çalışmış olabilir. Karnesinde resim notu 5 olduğu halde , sıkıştıkları her an 'yetenek' maazeretine sığınıyorlar.
Burada İlköğretime giren Arkadaşlarıma sadece öneri olarak şunu rica edebilirim. İlköğretimde bu dersin amaçları üzerinde çok dursunlar. Çünkü onlara bizden başka doğrusunu veren yok.
Bu dersin Amaç olmadığını, çünkü amaç olsaydı yeteneğe göre değerlendirme yapılır. Bu dersin bir araç olduğunu, ve amacın da 'eğitmek' olduğunu açıklamalırını ve bunun da çok üzerinde durmalarını rıca edebilirim.
Mesela her derste verilen konunun ne işe yaradığını açıklamalarında fayda var. Bir şeye bakarak çalışıldığında amaç onun aynısnı benzetmek olmadığının, burada göz jimnastiği yapıldığını, göze görme ile ilgili eğitim verildiğini, ve böylece çevrede kimsenin göremediği en ucra köşedeki çöpü dahi görebilmeği amaçlandığını anlatılabilir.
örnek ' Bir ağaca bakarak yapılan bir çalışma olsun. Amaç o ağacı benzetmek değil. Ağacın her tarafını dikkatlice inceletmek. Ağacı tanıtmak. ve bu araştırma esnasında ağacın dibine saklanmış bir çöpü keşfettirmek ' Yani göze göz eğitimi vermek. İşte çocuklara her konu verildiğinde bunun ne işe yarayacağını, ne tür eğitimi kazandırdığını açıklmalarını rıca ediyorum. hem de sürekli açıklasınlar. Çünkü bu çoklara resim dersinin sadece yetenek olduğu tarafı öğretilmiş . Tabi ki bunu benim Resim öğretmen arkadaşlarım öğretemez. Bunları Bu arkadaşlarımın dışındaki çevrede herkes bu şekilde öğretmiş. Çünkü onlara da böyle öğretilmiş olduğu için bugün resim dersinin geldiği durum bundandır.
Biz bu çocuklara bu dersin ne işe yaradığını öğretemesek, yarın büyüecek olan bu nesil, bir gün bu dersi de kaldıracaktır. Daha şimdiden Eğitim ve öğretim sistemindeki eğitim kısmı yok olmaya yüz yüze. Çünkü eğitim kısmına (çünkü bu bir disiplin dersidir) .giren resim ,müzik ,beden, dersleri geri plana atılmış. Resim müzik beden desinden başka da eğitime ağrılık veren bir ders yok. Diğerleri Öğretim kısmı ağırlıklı olan derslerdir.Yenilenecek sistem bunu ne kadar düzeltmeye çalışırsa çalışsın, önce bu zihniyeti önlemek lazım. Yani bu dersin amaçlarının tam verilmesi, eksik verimemesi, hatta sürekli üzerinde durulması lazım... Şu bilinsin ki, Eğer bu dersin programı ile ilgili bir problem varsa, onun düzelmesini sağlayacak olan bizden başkası yok. Çünkü bu dersin gerekliliğini bizden daha iyi bilen yok. Ve biz Öğretmen isek, bu öğretmenlik kısmını fırsak olarak kullanıp gelecek nesillere bu dersin , sanatın önemi ve gerekliliği üzerinde her ders duralım. iyice kafalarına girsin.Çünkü bu toplumun kültürü açısında bunda en büyük eksiği budur. Bu amacı verebilmişsek gerisini onlar kendiliğinden getirecekltir . Meselea biz demeden sergilere kendiliklerinden gidenler çoğalacaktır..
Yani çözüm, herkesin dediği gibi bu dersi sevdirebilmekte değil. Çünkü bu çocuklar özellikle zaten okul öncesinden hazır bir halde resmi severek düşüyorlar ellerimize. Yani onların doğal yapısında bu sevgi var zaten.. Bu sevdirebilme çözümü de tabi ki , sanattan, resimden anlamayan o kültür yapısının zihniyetinden oluşuyor. Ve maalesef ileriki yıllarda öğrenci bu tarafi da maazeret olarak kendine kullanmaya başlıyor..
Daha Çok uzatmadan Fıshman Arkadaşımın bu sorusuna tekrar teşekkür ederim.