sevinç öğretmenım , konu için çok tesekkurler

çok nazıksınız

akademıde herkesin bildiği gibi bir egıtm aldım takii son sınıfta halen anadolu guzel sanatlar fakultesınde görev yapan baskı sanatları öğretim üyesi HAYRİ ESMER hocamıza kadar , çunku özgunlugumun ilk adımlarını sayesınde attım ... ben hiç eskız çizmiyor yada kafamda resmımı yapmadan önce tasarlamıyorum bu yuzden egıtımım sırasında çok sıkıntı çektim, hayrı hocam ,ben senı anlıyorum , eskız ve kursun kalemle uğraşmadan haydı boğuş hale tualınle deyıp ,ilk kez (oncesınde hep kucuk boyut çalışmıstım) 2 metrelık tualı onume koymasıyla basladı herşey , sonra renklerle çok boğuştum , çok mucadele ettım hocam yıne çözüm buldu , yanıma bır arkadasımı oturttu her attıgı lekeyı , rengı boğmasına ızın vermeyıp elını tutacaksın attırmayacaksın fırcayı dedi arkadasıma, boyle boyle son sınıfın son zamanlarında tez hazırlama asamasında özgunluk oturmaya basladı bende , gerçekustu öğremenımın dedıgı gıbı de okul bıtınce kendımı daha çok ortaya koymaya başladım.düşünceyi tual üzerınde gerçeklestırmeye bu donemlerde ve sımdılerde gerçeklestırmeye basladım ... şu sıralar gercekustu ogretmenımın fıkrıylede artık fonlarımda denemeler yapıyorum, dogrudan da tual uzerıne calıstıgımdan dıger teknıklere çok yatkın olamadım ,ben şuna benzetıyorum , yaglıboya dısındakı teknıkler ,çagımızın ressamlara çok buyuk ımkanlar sunmasına ragmen , bana hala yuzeysel gelıyor.tıpkı hanı ayakustu atıştırılan yemekler gıbı ama yaglıboya uzun sure kendıne baglayan bır teknık..
her ressamın bır anlatım ve görüş biçimi vardır,ben her gercek ressamın çalışmasına saygı duymusumdur , her ressam kendı resmını yapar zaten böyle olmazsa da demokrası dıye bır kavram kalmaz.ressamım dıyemıyorum henuz kendıme ama bir ifade dılı , özgun bır yorum ve huzuru vermek ıstıyorum sadeliği ve dinginliği arıyorum hala resımlerımde ....bıraz uzun yazdım galıba umarım okuyanları sıkmamısımdır
