« : 06 Şubat 2008, 18:40:25 »
Bir kere şu ortaya çıktı: Para, mutluluk getirmiyor kardeşim!
Modern dünya, sadece 'daha zenginlerin', 'daha az zenginlerden' biraz daha mesut
olduğunu, bu saadetin de 'üstünlük' hissinden kaynaklandığını ve uzun sürmediğini
keşfetti!
Psikologlar 'mutluluk' konusuna takmış durumdalar. Temel ihtiyaçları
karşılandığı sürece, daha fazla para ekstra bir mutluluk getirmiyor. Peki
kim, niye mutlu oluyor? Time dergisinin son sayısı, birçok bilim adamının bu
konuda yaptığı araştırmalardan çıkan ilginç sonuçları konu alıyor.
Mutluluk, bizim sandığımız etkenlerden çoğuyla hiç bağlantılı değil! Para?
Hiç alakası yok! Eğitim? Hiç etkisi yok! Zekâ? Aynı şekilde! Gençlik? Bilakis!
Yaşlıların hayattan gençlere göre daha çok zevk aldıkları ve depresyona
daha az meyilli oldukları kanıtlanmış! Evlilik? Araştırmalara göre, evli insanlar
bekârlara göre biraz daha mutlu olsa da, bunun sebebi zaten mutlu olmaya
meyilli insanların evlilikleri daha kolay yürütmesiyle ilgili olabilir!
Güneşli havalar? Hayır! Amerika'nın bol yağmurlu bölgelerinde yaşayanların
Kaliforniyalılara göre daha depresif olmadığı kanıtlanmış!
ARKADAŞLAR EN İYİ İLAÇ
O zaman insanları mutlu eden ne? Bulgulara göre dini inanç insanların
mutluluğunu artıran önemli bir etkenmiş. İnanan insanlar zorluklara karşı
daha kolay göğüs geriyor ve daha iyimser oluyorlarmış. Arkadaşlar, mutsuzluğa karşı
müthiş bir ilaçmış! Ahbapları, dostları, aileleri ve çevreleriyle daha
yakın ve sık ilişki kuran insanlar karamsarlıktan uzak kalmak için en etkli formülü
bulmuşlar. Bu arada, mutlu olmak için bir grup psikoloğun kullandığı 'güninşa etme' metodundan bahsetmek lazım. Denekler bir gün önce dakika dakika ne
yaptıklarını hatırlayıp, bu aktivitenin onların açısından mutluluk düzeyini
birden yediye kadar işaretliyorlar. Bu test 900 Teksaslı kadında
uygulanıyor.
Sonuçlar ilginç... Bu hanımlar için en çok mutluluk veren ilk beş aktivite,
seks, arkadaşlarla sosyalleşme, evde yatıp gevşeme, dua etme ve yemek yeme! Bunları spor yapma ve televizyon seyretme takip ediyor!
Tuhaf ama 'çocuklarla ilgilenmek' listenin en altlarında, ev işinin bir
sıra üstünde yer alıyor! Çoğu insanın hayatında mutluluğunun kaynağı olarak
gördüğü çocukların, günlük hayatın mutsuzluk sebeplerinden biri olması ilginç!
Demek ki, mutlu ettiğini sandığınız her şey mutlu etmiyor! Ancak, günlük hayatta
insanı sinirlendiren, geren, mutsuz eden ufak tefek olaylar, hayatın genelinde
mutluluk kaynağı olabilirmiş! Sürekli şikayet ettiğiniz stresli işiniz,
hayatınızın en önemli rengi olabilir örneğin. Psikologların bu konuyla
ilgili edindiği farklı bir bulgu da: "Sonların gücü"! Sözgelimi, sizi çok mutlu
eden bir ilişki, son bir haftasında berbat kavgalar ve gözyaşı dolu bir
ayrılıkla sonlanıyorsa, bütün hayatınız boyunca o ilişkiyi kötü hatırlıyorsunuz! Bu
konu, kolonoskopi yaptıran bir grup insan üzerinde test edilmiş. Biliyorsunuz
kolonoskopi, bağırsaklarla ilgili rahatsız edici, biraz acılı bir muayene
metodu.
Bir grup hastaya standard kolonoskopi yapılmış. Diğer grupta ise
kolonoskopi aleti, muayeneden sonra 60 saniye hareketsiz bırakılmış. Hastalara acı
veren bölüm aletin hareketleri olduğu için, uygulama 60 saniye daha uzun sürdüğü
halde, muayenenin sonu 60 saniyelik acısız bir zaman dilimiyle bittiği için, ikinci gruptaki hastalar, uygulamayı, ilk gruba göre daha az rahatsız edici
bulmuşlar! Peki, herkes mutlu olabilir mi? 1996'da yapılan bir araştırmaya
göre, bir insanın hayatından memnun olması, yüzde 50 oranında genetik
yapısına bağlı! Genler neşeli, rahat bir kişilik yapısını, stresle başa çıkma
kapasitesini, depresyon ve endişeye meyili yönlendiriyor! Eğer bir insan
genetik olarak mutluluğa meyilliyse, başına berbat şeyler de gelse, hatta
kaza sonucu bir uzvunu bile kaybetse, zaman içinde, eski mutluluk seviyesine ya
da ona yakın bir noktaya dönebiliyor![/color][/font][/b] [font=[/color][/font][/b]Verdana]
ÇALIŞ, ŞÜKRET SENİN DE OLSUN
Bütün psikologların üzerinde fikir birliğine vardıkları üç mutluluk formülü
var: Şükretmek, iyilik yapmak ve yaptığın işi sevip daha çok konsantre
olmak!
Şükretmek, hayattan duyduğun memnuniyeti ifade etmek, hatta bunu düzenli
olarak yazmak ve söylemek, sadece insanın keyfini yerine getirmekle kalmıyor.
Kalifornia Üniversitesi'nin araştırmasına göre fiziksel sağlığı düzeltiyor,
enerji seviyelerini yükseltiyor, acı ve yorgunluğu azaltıyor! İyilik
yapmak, sözgelimi düzenli olarak bir huzurevini ziyaret etmek, bir komşuya yardım
etmek, babaanneye mektup yazmak, mutluluk derecesini ani ve dramatik
biçimde artırıyor! Ne para, ne aşk, ne güneş, ne gençlik. Yaptığınız işi sevip, o
işe bütün konsantrasyonunuzu ve enerjinizi severek vermek de, mutluluğun
formüllerinden biri. Marangoz olsanız da, doktor olsanız da böyle. O kadar
araştırma, kolonoskopide ekstra 60 saniyeye katlanan denekler (!),yazışmalar, toplantılar, istatistikler...
Psikologlar yine bize ana okulunda öğretilenlerle kutsal kitaplarda yazılanları bulmuşlar:
Mutlu olmak için çalış, iyilik yap, şükret!
Arkadaşım göndermiş.Hoşuma itti paylaşmak istedim.. [/font]
« Son Düzenleme: 07 Ocak 2009, 12:45:57 Gönderen: renktanrıçası »
Kayıtlı
Dünya üzerinde en güçlü silah, ateşlenmiş insan ruhudur.