Gönderen Konu: Ey Sevgili...  (Okunma sayısı 688860 defa)

0 Üye ve 9 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ...fatoş...

  • Uzman
  • *****
  • İleti: 2.398
  • Karizma Puanı: 385
Ynt: Ey Sevgili...
« Yanıtla #3410 : 26 Mart 2013, 09:27:06 »


“Sonra birden birisi hayatımıza giriveriyor;
 Onun sahip olduğu bir şey, belki kokusu, belki
 dokunuşu, belki gülüşü, belki zekası, belki hayata
 bakış tarzı, belki zevki, belki aldırmazlığı, belki de
 kötülüğü, içimizdeki boşluğun bütün girinti çıkıntılarını
 dolduruyor...”

Ahmet Altan - İçimizde Bir Yer

Çevrimdışı ...fatoş...

  • Uzman
  • *****
  • İleti: 2.398
  • Karizma Puanı: 385
Ynt: Ey Sevgili...
« Yanıtla #3411 : 26 Mart 2013, 20:53:37 »
bugün... üzüldüm....

Çevrimdışı ...fatoş...

  • Uzman
  • *****
  • İleti: 2.398
  • Karizma Puanı: 385
Ynt: Ey Sevgili...
« Yanıtla #3412 : 26 Mart 2013, 21:40:37 »
Bir şey yap... Güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör. Veya; güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla... Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü: " Her insan ölecek yaşta..." Geç kalmayasın!

şemsi tebrizi

Çevrimdışı ...fatoş...

  • Uzman
  • *****
  • İleti: 2.398
  • Karizma Puanı: 385
Ynt: Ey Sevgili...
« Yanıtla #3413 : 28 Mart 2013, 16:20:55 »
insan arada posta kutusuna bakmalı dimi :)

Çevrimdışı ...fatoş...

  • Uzman
  • *****
  • İleti: 2.398
  • Karizma Puanı: 385
Ynt: Ey Sevgili...
« Yanıtla #3414 : 28 Mart 2013, 16:23:42 »
Sen "SEN"liğini koy gel,
Ben de "BEN"liğimi koyup geleyim,
İkimiz "BİR" de buluşalım...
 
Hz. Mevlana

Çevrimdışı ALAGÖZ

  • Yeni Üye
  • İleti: 9
  • Karizma Puanı: 0
Ynt: Ey Sevgili...
« Yanıtla #3415 : 28 Mart 2013, 16:36:11 »
Teşekkürler...
Güzel bir gün,

Çevrimdışı ...fatoş...

  • Uzman
  • *****
  • İleti: 2.398
  • Karizma Puanı: 385
Ynt: Ey Sevgili...
« Yanıtla #3416 : 28 Mart 2013, 23:14:38 »
Söyle gönlüm şimdi ne etmeli imkansız olanı olduran Rabbime tevekkül edip vuslatı secdelerde dilemelimi.Yoksa yüreğine büyük bu sevdayı imtihanın kabul edip başım gözüm üstüne Rabbim deyip yar'i terki diyarmı etmeli...
 (alıntı)

Çevrimdışı ...fatoş...

  • Uzman
  • *****
  • İleti: 2.398
  • Karizma Puanı: 385
Ynt: Ey Sevgili...
« Yanıtla #3417 : 28 Mart 2013, 23:16:37 »
Aşk ve sevgi kanıt ister yürek ister,seven sevdiğinin kendisinin boy aynası olmasını ister.Eğer aynaya baktığında kendi yansımasını göremezse aynadaki buğulanmayı temizlemeye kendini aynasında görebilmek için çaba sarfetmeye başlar.Çabalarına rağmen hala o aynada kendini göremezse yüzü düşer yüreği burkulur umutları yıkılır. Gemisi yavaş yavaş su almaya başlamıştır.Hep o geminin su almasını engellemek için dualar eder.Ama ayna buğularını yok etmemişse edememişse artık çok geçtir.Batış için süre başlamıştır.Eski heyecanlar eski tutkular umutlar yavaş yavaş azalmaya başlar.Aşk ve sevgide mantık yoktur duygularıyla hareket eden kişi artık mantıkla düşünmeye değerlendirmeye başlar ilişkiyi. Aslında sadece aynada kendini görmekden başka bişey istemez ama göremiyorsa her şeyi gidişatına bırakır.Sevgi emek ister kanıt ister sevgide değer ister. Bunların görülmediği bir ilşkide sevgiden aşkdan bahsedilmez.
(alıntı)

Çevrimdışı ...fatoş...

  • Uzman
  • *****
  • İleti: 2.398
  • Karizma Puanı: 385
Ynt: Ey Sevgili...
« Yanıtla #3418 : 29 Mart 2013, 22:58:09 »
selam

Çevrimdışı ...fatoş...

  • Uzman
  • *****
  • İleti: 2.398
  • Karizma Puanı: 385
Ynt: Ey Sevgili...
« Yanıtla #3419 : 29 Mart 2013, 22:59:42 »

Çok zaman önceydi.
 O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.

 İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.
Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.
 Bir parçasına dün dedi,
 Diğer parçasına bugün,
 Öteki parçasına da yarın.
 Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.
 Dünü düsünüp pişman oldu,
 Yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı
tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.
Farkında olmadan rezil etti bu gününü.

 Oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu.
 Bir türlü beceremedi. Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı.
Bu günü eline yüzüne bulaştırdı...
Mutsuz oldu insan.
 Ve ne gariptir ki yarının telaşı da,
dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı;
ama bugünü hiç yaşayamadı...!