Zaman nerede devinir? Ve nasıl bilmem!
Bakardım yalnızlığıma içim ezik,
Yabanıl bir yaseminle değişik.
Bir şey düşer ağır ve yavaş;
Gece ya da gündüz hepsi bir!
Kaçmak gerekiyordu, kaçmamakla bir
Sevmek gerekiyordu. Sevmekte sevmek gibiyse neye yarar!
Erimeler ve yitmekle dolar,
Boşalırdı zaman yoklar çoğalır durmadan.
Yakınlıklar, yaklaşmalar vardı usulca,
Yakınlaşır, kaçar gibi.
Zaman neyi devinirdi ve nasıl? Bende bilmem!
Akşam olurdu ya olmakla bir!
Uzanmak ve yatmak gerekiyordu.
Kapamak gözleri yuvasında
Boşalmak, boşalamadan; durmak duru gibi.
Yalnız olmamam gerekiyordu yalnızlıkla bir.
Aynadaki aksim ikinci bir benim, başkası gibi.
Yalnızlığım bölüşüyordu, çoğalarak
Birken on, onken yirmi, büyüyor kalabalığım!
Deniz ben, yağmur ben, yalnızlık ben.
Sensin rüzgarla gelen! Gelmemekle bir.
Kendimi içiyorum denizlerin derinliklerinden
Kendimi dişliyorum elmada
Çevreye serptiğim benler içinde ben
Zaman nerede devinirdi ve nasıl? Bende bilmem!
Budarım umutlara sarkan kollarımı
Rüzgar yontularımı kaldırır şileplere,
Martıların çığlıklarıyla o limanda
Dağ gibi bulutların öfkesi altında
Gecesel gemiler yüzer usulca
Yüzer bana doğru; gelir ve gider.
Getirdiği büyük yalnızlığa denk,
Götürdüğü sensin, senden ötesi gibi.