Gönderen Konu: Dersimize sahip çıkıyoruz  (Okunma sayısı 55898 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı cico55

  • Üye
  • *
  • İleti: 41
  • Karizma Puanı: 13
Ynt: Dersimize sahip çıkıyoruz
« Yanıtla #230 : 12 Ekim 2010, 00:07:16 »

Bilgilendirme için teşekkürler Aslı hocam , Recep senden afiş çalışması bekliyoruz ona göre:))

Çevrimdışı @ksibey

  • Recep KILIÇ
  • Onursal
  • Uzman
  • *
  • İleti: 1.746
  • Karizma Puanı: 1106
  • Recep KILIÇ/OMÜ Resim-İş Öğrt.Grafik Tas. ASD'03
Ynt: Dersimize sahip çıkıyoruz
« Yanıtla #231 : 12 Ekim 2010, 00:09:32 »
Bilgilendirme için teşekkürler Aslı hocam , Recep senden afiş çalışması bekliyoruz ona göre:))
:) ilk fırsatta.. özel iletilerine bir bak... profilinin üstünde
@ksibey

Çevrimdışı cico55

  • Üye
  • *
  • İleti: 41
  • Karizma Puanı: 13
Ynt: Dersimize sahip çıkıyoruz
« Yanıtla #232 : 12 Ekim 2010, 00:12:10 »
Baktım fakat özelden gönderme hakkım yokmuş :((
Facebooka  bak ordan yazdım:))

Çevrimdışı @ksibey

  • Recep KILIÇ
  • Onursal
  • Uzman
  • *
  • İleti: 1.746
  • Karizma Puanı: 1106
  • Recep KILIÇ/OMÜ Resim-İş Öğrt.Grafik Tas. ASD'03
Ynt: Dersimize sahip çıkıyoruz
« Yanıtla #233 : 12 Ekim 2010, 00:15:03 »
Daha fazla mesaj yazıp paylaşımda bulunacağız sayın üye. o zaman mesaj hakkı elde ediyoruz. :))
@ksibey

Çevrimdışı HAKAN YÜCEL

  • Sivrisinek
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.814
  • Karizma Puanı: 529
  • RESİM YARIŞMALARINA KATILMIYORUZ !
Ynt: Dersimize sahip çıkıyoruz
« Yanıtla #234 : 12 Ekim 2010, 00:55:08 »
Arkadaşlar mail ile olmaz, olmadı da. Biz zaten güçlüyüz silahlarımız var kullanamıyoruz. Yoksa mail için resmen it ürür kervan yürür politikası güdüyorlar. Bakın Tv ye çıkan ünlüler var onlar ile konuşmamız lazım. Kenan Doğulu'dan, Tarkan'a popçulardan, türkücülere vs işte. Fazıl Say bir laf ediyor yetiyor gündem için. Randevu alınıp gidilecek, konuşulacak. Aman dersim azaldı, norm fazlasıyım falan diye girmeyin söze ! Bize ne senin dururmundan oluyor. Bu ders önemli, olmazsa olmaz şeklinde anlatılmalı. Bende bakayım telefonlara bulduğumu arar konuşurum sizde bulun konuşun ya da verin numarayı ben arayım. Hatta gidip yüz yüze konuşayım. Tokat'tayım ama sorun değil İstanbul, Bodrum farkettmez giderim. Bedenciler futbol federasyonunu kullanıyor, adamlar baskı yapıyo öyle oldu. Bakanlıkta bile genel müdürlükleri var. Kimse takmaz bizi maille, bu ya.

Hatta iddalı olmak lazım. bu yazıyı da iki dakika önce yazdım burası olsu yeri :


DÜNYAYI KURTARMANIN FORMÜLÜ

Her zaman tersi düşünülebilir, ama birde böyle düşünmek lazım. Bakmayın yazıya girişimin biraz kendine güvensiz durduğuna sonuna kadar savunabilirim söyleyeceklerimi.
Benim için matematik ve bilim çok eğlenceli ve zevkli bir uğraş olmuştur hep, hep neden matematiği değilde sanatı seçtiğimi düşünüp durmuşumdur. Olgunlaşmak lazımmış anlamak için hayatın getirdiği güzelliği, gelen güzel lütfu. Şükürler olsun iyi ki sanatı seçmişim. Şimdi matematiğe lanet ediyorum, tüm kalbimle, ruhumla. Lanet olsun. Ben, o matematik için önemli diyen çok kişiden daha çok severdim oysaki, hatta hala çözerim o soruları, çok zaman oyuncak niyetine, artık en fazla üç yaşındaki çocuğun eline tutuşturulan sus payı gibi.
Nereye gidiyorum, bence sabırla devam edin, bu başlık doğru çünkü.
Batı medeniyetleri ve doğu medeniyetleri dünyayı ikiye ayırır. Kuzey ve güney medeniyetleri yoktur aramayın, bulursanız eğer yanılsamadır sadece. İşte bu iki medeniyet yani batı ile doğu pek çok noktada birbirinden ayrılmıştır lakin öyle belirginleri vardır ki bu farklılığın madde madde sayılsa ilk başta yer bulurlar, işte oradan hareket edeceğiz.
Batı materyalisttir, yani maddecidir. Doğuda ruhanilik ve soyut kavramlar daha önemlidir. Birebir zıt olmasalar da budur ve zıttırlar, her ne kadar biri diğerinden çok az çalsa da bu böyledir. Temelde bilim madde ile uğraşır daha doğrusu bugün batının hâkim olduğu fizik, kimya gibi pozitif bilimler; temelide matematiğe dayanır, matematik olmazsa olmaz. Zıttı nedir ve nerededir! Doğuda olduğu kesinde, adı ne! Unutturulan o işte, matematik ya da batı galip gelmiştir zira. Ruhanilik, gönül, kaybetmiştir. Bugün dünyaya yayılan kötülüklerin kaynağı batıdır. Atom bombası ile yok ettikleri canlar, iklim dengesini bozarak kıvrandırdığı dünya, bitmeyen bulaşıcı hastalıklar ve icat ettikleri yenileri ile kaybolan gelecekler, kaybolan ırklar, soykırımlar… Batının matematik silahını kullanarak vahşetidir yazılanlar ve devamını getirmeyeceğim örnekler. Doğunun ise allı pullu süslerin hakim olduğu eşyaları, rengarenk elbiseleri, coşkulu kalpleri çok uzaktır ona. Karşılaştırın gönül kelimesinin karşılığı olmayanlar ile matematiği icat edenleri. Zira bir Hint fakiri daha mutludur batılı zenginden.
Formül şu; şimdi tüm kötülükler bir silah olarak matematiğin kullanılması ile yayıldığına göre ki yanlış ya da doğru elde fark etmez, bize zıttı lazım, yani güzeli arayan, gönülden gelen, ruhani bir şey. Nedir o? Kişinin iç dünyasını ne yansıtır, ne geliştirir?  Ruhumuza hitap eden o beğeninin adı ne, bizi maddesel dünyadan koparıp manevi dünyaya taşıyan?  Hani kızgın birisinin sırf insanca bir güzellikle durulmasını sağlayan, kullanım kılavuzu gibi olan. Maddesel yaklaşımlara ters olan.
Sanat. Matematik yok ettikçe sanat kurtaracak.
                 
Monami başlıyormuş afişleri elimde protesto için şimdi konu açmayacağım, ama net olmak lazım.
Bu arada bazı önceki iletileri okumadım hızlı geçtim. şimdi bakıyorum
SİGARAYI KESİN BIRAKMAK İÇİN LÜTFEN İZLEYİN
http://video.google.com/videoplay?docid=-7032825356513183711#

Çevrimdışı çelişki

  • Üye
  • *
  • İleti: 25
  • Karizma Puanı: 10
Ynt: Dersimize sahip çıkıyoruz
« Yanıtla #235 : 12 Ekim 2010, 11:06:05 »
En derin tarihe sahip bir millet, kendi kültürünü unutarak çağdaş sanat adı altında taklitler üreterek kendi sonunu hazırlamış oldu. Oysa bizi anlatan, bizi yansıtan o kadar çok sanat etkinliğimiz vardı.
Pratik sanatlar - Güzel sanatlar, diye sanatı bölümlere ayırıp insanlara yaptıklarının sanat olmadığına inandırdık.
Sonra sonrası malum parası olan kendi imkanlarıyla kimileri devlet imkanlarıyla çağdaş sanatı öğrenmeye avrupaya koştular. Sonrada ülkeye dönüp çağdaş sanatı yaymayı amaçladık.  Üstelik bunu yaparken sokaktaki vatandaşı unuttuk. Ne yurt dışına giderken yanımızdaydı, ne yurt içinde resim yaparken. Ve bugünkü Almancıların durumuna düştük (Türkiyede Gurbetci Almanyada Yabancı)
Vatandaş bir gün bir uyandı karşısında hiç bir şeye benzetemediği acayip şekiller. İşte dedik modern resim bu. Ne yapsın garip vatandaşım modern olmak uğruna ses çıkarmadan seyreder gibi yaptı anlar gibi baktı modern resme. Aynen bu gün Avrupaya gireceğiz diye tüm kaynaklarımızın zaptedilişini seyrettiği ğibi.  Aslında kral çıplağı oynuyoruz topluca. Modern resimler yapıp ne kadar cici diye seyrediyoruz.

Çevrimdışı HAKAN YÜCEL

  • Sivrisinek
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.814
  • Karizma Puanı: 529
  • RESİM YARIŞMALARINA KATILMIYORUZ !
Ynt: Dersimize sahip çıkıyoruz
« Yanıtla #236 : 12 Ekim 2010, 12:59:19 »
öyle gibi lakin modern resim de bir aşamadır. geçmişte yapılanları sahipleneceğiz diye geleceği kaybetmeyelim ama.
SİGARAYI KESİN BIRAKMAK İÇİN LÜTFEN İZLEYİN
http://video.google.com/videoplay?docid=-7032825356513183711#

suavii

  • Ziyaretçi
Ynt: Dersimize sahip çıkıyoruz
« Yanıtla #237 : 12 Ekim 2010, 14:08:26 »
Aşağıdaki yazıyı, mail ile ilgili yerlere gönderdim.

ANCAK DAHA ÇOK DİKKAT ÇEKEBİLMEK İÇİN;

35*50 CM’LİK MUKAVVADAN BÜYÜK BİR ZARF YAPIP,

İÇERİSİNE AŞAĞIDAKİ     METNİ  KOYUP,

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNDE  NİMET ÇUBUKÇU ADINA MEB’LIĞINA  göndereceğim. Mail’den daha çok dikkat çekici olacaktır.24 Kasımda sizlerinde aynı şeyi yapmasını rica ediyorum.

Şablon yazılar yerine; yaşanmışlıklarımızdan örneklerle süsleyeceğimiz bize özel yazılar göndermeliyiz. Daha samimi olacağı kanaatindeyim.

Benim göndereceğim metin;




Sayın Bakanım.

Ben, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği 2001 mezunlarındanım. Halen Zonguldak’ta görsel sanatlar öğretmeni olarak görev yapmaktayım.

Görevimi yaparken; kazanımlara uydurulmuş afaki etkinlikler yerine, insanlık tarihi için önemli tarihi kişilikler, olaylar ve mekanlar hakkında bilgiyi çeşitli yöntem ve teknikleri kullanarak öğrencilerime vermeye, bu şekilde resim dersine olan ilgi ve beğenilerini artırmaya  çalışıyorum. Kişiler, olaylar ve mekanlarla ilgili görsel materyalleri bol miktarda kullanıyorum.Devamı kendiliğinden geliyor.Ancak şöyle bir durum söz konusu;

Bugün dersim 5. sınıf öğrencilerineydi. Amerika kıtasının keşfini işliyorduk. Ders yukarıdaki gibi, öğrencilerin ilgisi artmış bir şekilde devam ediyordu. Tam öğrencilerimden biri Colomb’un Amerika kıtasında çıktığı ilk adayı göstermek üzere, sınıfın içerisinde gururla dünya atlasına doğru ilerlerken “teneffüs zili” çaldı. Yolun yarısında garibimin hevesi kursağında kalıyordu ki.

Öğrencime hak ettiği gururu yaşattım.

Bu durumdan anlaşılacağı üzere; haftada 40 dk olan ders saati süremiz yetersiz. Konunun kavranması, görsel materyallerin incelenmesi, malzemelerin çıkarılması sonrasında toplanması, uygulamaya zaman bırakmıyor. Öte yandan 4. ve 5. sınıflara bu eğitim-öğretim yılında “serbest etkinlik” adı altında haftada 160 dk süresi olan faaliyet koyulmuş.

Görsel Sanatlar    : Haftada   40 dk.
Serbest Etkinlikler: Haftada 160 dk.
 
İlginç olan, Talim ve Terbiye Kurulu bu saatlerle ilgili yazısında öğrencilere “serbest etkinlik” saatinde resim çalışması da yaptırılabileceğini belirtmiş.

Sonuç olarak “serbest etkinlik” çalışmasının haftada 160 dk olan süresinden, 40 dakikalık sürenin, görsel sanatlar dersine kaydırılmasını öğrencilerimiz, zümre öğretmenleri ve şahsım adına istirham ediyorum.

Saygılarımla arz ederim.


                                                                                                                 Suavi AKYILDIZ


Çevrimdışı ilker

  • İlker ÖZTÜRK
  • Administrator
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 8.589
  • Karizma Puanı: 1882
    • GorselSanatlar.NET
Ynt: Dersimize sahip çıkıyoruz
« Yanıtla #238 : 13 Ekim 2010, 23:10:37 »
Konu kilitlenmiştir. Daha güncel bir konu için lütfen buradan: http://www.gorselsanatlar.org/dersimize-sahip-cikiyoruz/sesimizi-herkese-duyurmaya-hazir-misiniz/
Selçuk Üniversitesi - Seramik - 1998
Abant İzzet Baysal Üniversitesi - Resim İş - 2004
Düzce Yunus Emre Ortaokulu


Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet.