ne güzel de dile getirmişsiniz ilkyaz ve fishman bu yazdıklarınızı okuyunca beninde aklıma çocukluğum geldi ve Geçenlerde bir dostuma anlattığım kısa anımı sizlerle de paylaşmak istedim.
Güzel bir gün ve günden daha güzel olan kızımla kısa bir gezinti yapmaktaydım.
Derken dikenler arasında böğürtlenlere rastladık.Gözlerimin ışıldadığını görmesem de hissedebiliyordum.
Kızıma da bir yandan çocukluğumdan bahsediyordum. "ve işte "dedim sevinçle..
"bak bunlar benim çocukluğumun en güzel meyveleri" derken nasıl daldığımı hatırlamıyorum bile dikenlerin arasına ..
Birer birer topladığım böğürtlenleri 7-8 yaşındaki ruh halimle nasılda arsızca yiyordum.
İçlerinden en güzelini seçtim ve kızıma uzatıyorum.Dalmışım ve yıllar öncesine gitmişim.Nasıl mutluyum .
[Laf aramızda benim mutlu olmam pek de zor değildir aslında.]
Mutluyum çocukluğumun meyvesi ve yanımda çocuğum ,bense ondan çocuğum...
İstiyorum ki alsın O da benim aldığım zevki, tatsın O da bu dikenlerin arasındaki şirin güzelliği..
Ben heyecanla yerken kızıma dönüyorum.Böğürtleni elinde ve şaşkın bir ifadeyle bana bakıyor.
"Yesene güzelim" sözünü aynı coşkuyla söylediğimde aldığım cevap beni düşündürüyor elbette..
-Önce yıkasak mı anneciğim?
Dalıyorum bu kez yine ama dikenlerin arasına değil ...
Evet ya önce yıkasak, bizden sonra çok şey kirlendi ya hızla, masum meyveler, şirin çiçekler, kollarımıza bacaklarımıza dalan minik dikenler, hatta dostluklar, yeşiller ve de maviler...
Önce yıkasak elbette..Temkinli olsak, dursak ,düşünsek ve hep gem vursak..
Önce yıkasak ki doğallığını yitirtsek tüm güzelliklere..
Bırakmasak kendi haline, biz hele bir müdahale etsek, bir kirletsek sonra bir güzel yıkasak,
kendimiz gibi yapsak, bize benzetebilsek...
Çok değişmişti anlaşılan her şey , pislenmişti, korunmak lazımdı,önce her şeyi bir güzel yıkasak..
Ve sonra mı dalsak ?
ilkyaz ve fishman sizinle aynı dilekleri paylaşıyorum