canım ablam daha yeni gördüm çoooook çoooook geçmiş olsun halbuki geçen sesin çok şen geliyordu yoksa beni dinlemektenmi hasta oldun. inşallah ardacığada bulaşmaz ((

Esracım sitede yokluğun nasıl belli oluyor bir bilsen  .yardıma geleyim diyeceğim ama bende yarın denizliye dönüyorum artık . aynı şeyleri bende gidince yapacağım .temizlik muhabbeti yani.Sana şimdiden kolay gelsin canım .Kendini çok yorma 

aslında bugün değilden dünden itibaren ne yaptım yazmam gerek sıkı durun başlıyorum;

1 hafta öncesinden malatyada bir firmada erzurum için 1 eylüle yer ayırmıştım ve biletide ancak aynı gün alabileceğimi söylemiştim, 1 eylülde yani dün benim akşam 6 arabasıyla malatyaya gidip akşam saat 10 da da otobüse binmem gerekiyordu, ve bileti teyid için dün saat 12 gibi aradığımda erzurum için ayrılmış yerin olmadığı söylendi, ne kadar söylensemde sonuç değişmeyecekti ki değişmedi de bana akşam saat 6 da arabada yer olduğunu sadece isterse ona yer ayarlayabileceğini söyledi, tabi ben önce kabul etmedim ve diğer firmaları aradım ve en erken 8 eylülde boş yerlerinin olduğunu öğrenince 6 arabasına yer ayırmak ve süratla hazırlıklarımı saat 3e yetiştirmeye çalıştım tabi bu aynı zamanda doğum günüm, neden 3 diye sorarsanız malatya-adıyaman arası 2,5 saat ve ben yarım saat öncesinden orada olmayı düşünüyordum, tabi bu hız da neler unuttuğumu yazmayayım bile neyse saat 3 de malatya arabası kalktı ama her 200 metrede 1 durup yolcu aldı ve böylelikle 20 dakikada şehir içinden çıkamadık, tabi çıktıksan sonra bile hala her köyde yolcu indirip bindirmeye devam etti, ve 45 km yolu tamı tamına 1,5 saat te aldık geriye 1,5 saat ve 120 km kalmıştı ve 30 km ilerdede 20 dakikalık takas dinlenme tesislerinde molamız vardı ben şöföre saat 6 da arabamın kalktığını yetişebilecekmiyiz diye sorduğumda hocam 10 dakikalık rötar yaparız onuda otobüsü durdururuz dedi ama yol yine indi bindilerle sürekli duruyordu, ben artık yetişmemin imkansız olduğunu düşünmeye başladım ve ne gariptir ki içimde acayip bi rahatlık vardı, sürgü dinlenme tesisine geldiğimizde saat 17:35 ti ve 90 km yol kalmıştı yani yetişmem imkansızdı,  şöför dinlenme tesisinden iner inmez arkadaşı olan bitane özel otoya beni bindirdi ve hocamı otogara saat 6ya yetiştir dedi, tabi ben hala imkansızları oynuyordum fakat bu özel otoyla gitme işi yinede kafama yatmıştı enazından indi-bindilerden kurtulacam dedim, ama baktım ki şöför kafaya koymuş beni yetiştirecek, arabanın hız ibresi 160 larda ve resmen ralli yarışında gibi, bu seferde can korkusu sardı beni, ulan diyorum biz kesin kaza yapacaz bununla ve şöförümüz 2 defa kırmızı ışığa yakalanmasına rağmen 18:02 de otogardaydı. tabi bende arada sürekli telde şirketi arayıp yolda olduğumu bileti satmamalarını söylüyorum ama onlar bile yetişeceğime inanmıyordu, neyse saat 18:05 te otobüsteydim yolculuğum fena geçmemesine rağmen yinede pek rahat değildi; yalnız bingölde kervansaray diye bir dinlenme tesisi var; belki hayatımda yolda yediğim en güzel ve çok acayip en ucuz yemeği orada yedim ve tabi yolda içtiğim en güzel çayıda orada içtim. gece saat 2 de erzuruma indim ve saat 5 buçuğa kadar otogarda beklemek zorunda kaldım ve ben adıyamanda alıştığım hava şartlarına göre giyinince tabi bayağıda soğuk yedim (ama olsun sıcaktan iyidir:) saat 5 buçukta göle arabasına bindim ve saat 8,5 ta göleye vardım ama özellikle son yarım saatte kusmamak için kendimi zor tuttum, göleye indikten sonra bizim köyün servis şöförünü aradım oda bana şuan karsa gitmekte olduğunu ama hemen döneceğini beklememi söyledi neyse ben sabah 8,5 ta gölede yapacağınız en iyi şey otobüs firmasında oturup beklemek, neyse 1 saat sonra gölede hayat akışı başlayınca bende enazından zaman geçirmek için berbere traş olmaya gittim ama ne mümkün sanki göle sabah oraya akmış tamı tamı o saatte 4 müşteri önümde sıra bekliyordu baktım televizyonda gladyatör oynuyor bari oturup izleyeyim dedim neyse filmin en heyacanlı yerinde ( maksimusun gladyatör olup arenada savaşmaya başlayacağı sırada) sıranın bana geldiği söylendi yani film hevesimde boşa gitti ( ve şuan bu yazıyı yazarken elektirikte gitti, yani nette yok şimdi, ne zaman gelecekte bende ne zaman yolluyacam ) sonra ervis şöförümüz beni arayarak karsta işlerinin çıktığını geç geleceğini oradaki başka bi araçla gitmemin daha iyi olacağını söyledi, onada eyvallah dedim, neyse allam ettim kullem ettim bi araç ayarladım ama daha öncesinde de köye bugun gelen tek öğretmenin ben olduğumu öğrendiğim için yiyecek bişeyler aldım marketten ( ekmek, peynir, zeytin, domates, patates vb.) enazından aç kalmayayım dedim ve bu seferde bu servis şöförünün işinin bitmesini bekledim en sonunda bitti ve yola çıktık köyüme geldimm, burada manzara gerçekten iğrençti utanarak söylüyorum kızlar gitmeden lojmanlarını başka bi lojmana taşımışlardı ve o taşıdıkları lojmandan tarif bile edemeyeceğim derecede iğrenç koku geliyordu içeri baktığımdaysa resmen çöp ev gibi ne kadar pislikleri varsa ortaya atmışlar. neyseki benim en son lojman diye kullandığım odam bıraktığım gibiydi, gelip eşyalarımı yerleştirirken aç kalmayayım diye almış olduğum erzağı gölede unuttuğum ortaya çıktıbende biraz önce bir köy evinden köy ekmeği ve birazda peynir istedim yani onuda hallettim şimdilik aklıma gelenler bunlar ama eminim yinede anlatmaya unuttuğum şeyler çıkacaktır aklıma gelirse onlarıda yazarım şimdi mümkün değil ama uyumaya çalışacağım çünkü tam 32 saattir uykusuzum. herkese selamlar saygılar

okurken yoruldum ömer:) ne diyelim gelmiş geçmiş olsun artık uzun süre kıpırdamazsın yerinden

ömerrr hakkaten okurken bana daral geldi allah bilir sen nasıl sıkıldın yahuu