bende ünal beye şu bilgiyi geçtim. umarım tekrar düşünür
Merhabalar,
19 ekim 2010 tarihli yazınızı okudum, açıkçası size katılıyorum küçük bir noktanın üzerinden tekrar geçmek kaydı ile. Ben bir resim öğretmeniyim, gorselsanatlar.org yönetcisi olarak mesleğine ve öğrencilerine sahip çıkmaya çalışan. Evvela yıllardır, ama gerçekten inanın uzun zamandır, hemen her mantıklı yarışmaya çocuklarımı hazırladım, eserlerini gönderdim, çok zaman cebimden ve hiç düşünmedim. Canlarım kazanırlarsa nasıl sevinirler diyerek, kazanamadıklarında nasıl teselli edeceğimi aklımdan geçirerek. Gördüm ki onları yarıştırmak anlamsız zira hepsi birinci. Evet, sorabilirsiniz motivasyonlarını yarışmalar arttırmıyor mu ? İyi bir öğretmen motivasyonu her zaman arttırabilir, yarışmalar şart değil. Bizler bunu bildiğimiz için rahatız, tabi ki canımız sıkkın, ama eğitim adına bir eksik değil. Eksik olan ders saati. Hiç bu kadar ders işlerken daraldığımı bilmiyorum. Ya hızlıca, baştan savma anlatıp, sorularına yarım yamalak cevap verip geçeceğim, ya da evde devam edin haftaya şu konuya hazırlanın diyerek, kendilerinin başaçıkmalarnı bekleyeceğim. Denedik, kırk dakika ders saatini bize bu proğramı hazırlayanllara güvenip denedik. Çok şey kaybediyoruz, ki birazına zaten yazınızda değinmişsiniz. Bakın ben her gün saatlerce bu konuya zaman ayırıyorum ailemi, çocuklarımı ihmal ediyorum. Geçen yıl bine yakın öğrencim vardı, anlayın otuz sınıf, yani her sınıfta otuz öğrenci fazlasıyla bine yakın öğrenci yapıyor ve onlara da vakit ayıramıyorum. Hemen hepsini ilk defa gördüğümü düşünün. Empati kurun benimle ve öğrencilerimle, lütfen. Dört saatlik dersi olan bir öğretmen kabaca ikiyüz öğrenci ile çalışır, ve çoğunu tanır, başarılı olur. Gerçi bu başarıyı nedense pek göremedik ama ! Sebebi malum, sanat eğitimi almadan, o zihinler nasıl açılacak, o huylar nasıl değişek ! Bize hak verin göreceksiniz ki davranışımız bu ülkenin geleceği için.İlginize teşekkürler.Hakan Yücel.