Kızına çok benzerim, sevdiği öğrencilerinden biriydim. Tatlı bir insandı. Çok renkli bir atölye ortamı sunmuştu bize. Yerine gelen hoca ise tam anlamıyla kuşa çevirdi diyebilirim atölyemizi. Hiç birimiz alışamamıştık yeni gelene. Uzun yıllıardır Abantta, demek ki yaşanılası bir yer onun için.
Okuldayken resimlerimizin arasında dolaşır incelerdi. Bir şey söylemesini bekler yanıt alamayınca ''hocm nasıl'' dediğimizde, ''sana çok bile!!'' ya da ''sen bu işi biliyorunn yaaaaw!!'' diye kendine has bir konuşmayla yanıt verirdi. Bir de eline kaynamış hazır kahve fincanını; kesmeye kıyamadığı ama memlekete gittiğinde zorunlu olarak kestiği sakallı halini hatırlıyorum. Bizi''Haymana güzelleri'' diye çağırırdı. Deli değildi ama tatlıydı yaw! Bel ki ben de deliyim, onu görünce sopamı saklıyorumdur:)) Maamıd Emmi derdik. Podyumda Mankenlerini hiç unutmuyorum. Bir gün Emima'da sergi açabilmeyi çok isterim.