Öğretmenlerin, sınıf ortamında, kalabalık mevcutlarla, atelyesiz ve haftada sadece bir ders saati süreyle başarmaya çalıştıkları işlerin, verdikleri mücadelelerin içinde olup yaşanmadıkça anlaşılması mümkün olmamakla birlikte bu çileyi çekmeden de bu dersin kılavuzunun layıkıyla hazırlanabilmesi de mümkün değildir. Program geliştirme departmanında görevli personelin de bunu bildiğine eminim. Fakat "yap" denilince yapıyolar işte. Var mı daha ötesi? Bir de şöyle bir şey var tabii ki; bizlere yani sahada görev yapanlara ne kadar danışıldı? Bunu bilmiyoruz. Söylenenlere göre öğretmenler de sürece dahil edilmişmiş falan filan... Ya bu öğretmenler başka bir ülkede öğretmenlik yapıyorlar ya da biri bize okkalı bir yalan söylüyor. Sizce hangisi?