Dünyayı iki türlü yaşarsın, ya etrafında gözlemlediğin dış dünya, kabullendiğin ki bunları pek seçme, değiştirme hakkın yoktur ya da içinde, sahibinin sen olduğu, senin besleyip büyüttüğün, bir lego gibi her parçasını kendinin tasarladığı,kurallarını kendinin koyduğu, özel bir dünya.Kimse bilmez ama bu dünyada sadece sanatçılar yaşar.Herkes hayal kurar hayal değil yazdığım tıpkı gerçek hayattaki gibi farkı senden baykasının görmesi için resimle,müzikle,tiyatroyla anlatmak zorunda olunması.Okuman gereken kitap içinde illa resim yapmak gerekmiyor,eğer gece sessizlikte kelimeler fısıldıyorsa bir ses kulağına şiir yaz,durduk yere ağlamak istiyorsan,güldürmek ya da insanları belki tiyatrodur ilacın. Bence arkadaşına da söyle,gözlerini dört açsın herşey çok güzel (bilirsen acılar bile) ve resmi yapılacak sonsuz nesne, olay, fikir var etrafta.
Ben resim dedim,belki en ulaşabildiğim oydu. Çok düşündüm neden resim yahut sanat, ya da insanlar neden sanattan zevk alıyor,bunun kimyası ne. Yanıt mı,öyle işte. Başka olmuyor ruhun kabul etmiyor.