değerli kardeşim,otorite problemi genelde var zaten...üzülüyor,huzursuz oluyorsunuz,çünkü 'etrafı aydınlatan mum gibisiniz' ve aydınlattıkça eriyensiniz...bu işin tabiatı icabı böyle...öğretmenlik mesleği,biraz da tecrübeyle öğreniliyor...zamanla yani...külhanbeyi olmaya gerek yok,marifet kılda tüyde olsaydı...!...bendeniz biraz fazla özeleştiri yaparım:şunu gördüm,asla özeleştiri ve empati yapmıyoruz!..bir öğretmenin öğretmenliği en azından 2 döneme ayrılır...çocuğu,öğrencisi olabilecek yaşa gelene kadarki dönem ve sonrası...genelde dersleri 90-100 arası çocuğuna müzikten 70 verilince insan müzik öğretmeni de olsa biraz bakış açısı değişiyor!!mesela yani!!!öğrenci en keskin gözlü müfettiştir!önce kendimize bakacağız!.... yiyecek ekmeği olmayan çocuğa, malzemen nerde dedim!!!daha bir sürü tecrube....sıkmayın çocukları,zorlamayın fazla...üzmeyin...ben yarım dönem resim öğretmeni gördüm hayatımda...yeterli izi bırakmıştı!.....en çok haşladığım öğrenci en çok sevenim olmuştur....herşey resim değil,sanat değil,boya badana değil....bazı arkadaşlar,resmin,resim dersinin,öğretmenliğin önemiyle kendi önemlerini aynîleştiriyor!....toprak gibi olmak lazım...biraz veysel gibi...patlıcan domates resmiyle,bol figür yaptırarak çok şey veremezsiniz...taa ki dersi,konuyu iki tane hikmetli kelamla süslemedikçe!...........