Gönderen Konu: Osmanlı Dokuma Sanatı  (Okunma sayısı 12545 defa)

0 Üye ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Osmanlı Dokuma Sanatı
« : 11 Haziran 2010, 21:40:42 »




dokuma sanatı, halıyla beraber göçebe yaşantısının önemli bir parçasıdır. Lüks kumaşın, İslâm geleneğinde de önemli bir yeri vardır. Anadolu, Ortaçağ’da oldukça tanınmış bir kumaş üretim merkezi olmasına rağmen bu dönemden kalan kumaş örneği yok denecek kadar azdır. Bilinen en önemli parça, üzerinde Alâeddin Keykubat için yapıldığı yazılı olan bir kadife dokuma parçasıdır. Bu parça bugün Lyon Dokuma Müzesi’nde sergilenmektedir. Kırmızı zemin üzerine altın telle dokunmuş arslan motifleri ve bitkisel arabesk doldurulmuş daire dizileri bulunan bu kumaşın, Selçuklu saraylarının özel dokuma tezgâhlarında dokunmuş olabileceği kabul edilmektedir.
   XIII. yüzyılda Marco Polo, XIV. yüzyılda da İbni Batuta gibi gezginler Anadolu’nun ipek, kadife ve diğer kumaşlarının ününden söz ederler. Bunlar içinde Denizli bölgesinin özellikle şöhret kazandığı anlaşılmaktadır.
Osmanlı sultanlarının öldükten sonra saklanması adet olan elbiseleri Saray’da kullanılan kumaşların niteliklerini görmemize yardım etmektedir. Halkın giyim biçiminden, yaşayışından tamamen farklı durumda olan padişah, hanedan ile Saray mensuplarının elbiseleri için özel olarak dokutulan kumaşlara “saray kumaşları” denir. Bu gruba şüphesiz Osmanlı  Sarayları’nın tefrişi için dokutturulan kumaşları da katmak gerekir. Saray kumaşlarına benzer ürünlere halk için çalışan diğer atölye imalâtında rastlansa bile, Saray’a ait kumaşlar gerek süsleri gerekse kullanılan malzemenin zenginliği ile diğerlerinden üstün olurdu. Padişah ve saraylı tüm giysilerinin belli kurallara bağlı olması nedeniyle,özellikle Padişah’ın günlük kıyafetlerinde, tören elbiselerinde kumaş cinsine ve desenlerine büyük titizlik gösterilmesi saray tegâhlarının gelişmesinde önemli rol oynamıştır.
İmparatorluk büyüdükçe imalât çeşitlenmiş ve zenginleşmiştir. Buna karşılık önce tamamen amatörce yapılan dokumacılık halkın şehirleşmesi sonucunda tüm gereksinmeleri karşılayan profesyonel, güçlü bir sanat kolu haline gelmiş; XV. yüzyılda Bursa, kadife, ipekli ve diğer kumaşların üretiminde birinci planda önemli bir üretim merkezi olmuştur. Topkapı Sarayı’nda Fatih’e ait, kadife, çatma adı verilen kumaştan yapılmış ve kırmızı zemin üzerine sırma ile işlenmiş motiflerle süslü kaftanlar Bursa menşelidir.
Diğer alanlarda olduğu gibi, Osmanlı Dokuma Sanatı’nın da en gelişmiş olduğu dönem XVI. yüzyıldır. Bursa bu yüzyılda da dokuma alanında öncülüğünü korumaktadır. Kaynaklara göre, bu dönemde çatma, kadife, atlas, çuha, kemha gibi cinslerin en güzel örnekleri Bursa’da üretilmiştir. Bursa kumaşlarının ünü XVI. ve XVII. yüzyıllarda Macaristan, Lehistan, Fransa ve İtalya’ya kadar yayılmıştır.Genellikle çiniler üzerinde görülen motifleri, daha değişik oranlar ve dekoratif düzenler içinde işleyen Bursa kumaş atölyelerinin yanında artık İstanbul’da Saray’ın kendi imalâthaneleri de vardır. Özellikle sırma ve simle dokunan ve “seraser” denilen kumaşı, “çatma” denilen kadifeleri, “kemha” isimli ipekli ve “serenk” adındaki düz kumaşları dokuyan İstanbul atölyelerinin iplik ihtiyacı Bursa’dan karşılanmaktaydı.
   Şüphesiz Saray’a bağlı olmayan dokuma tezgâhları da çoktu. III. Murat devrinde (1574-1595) İstanbul’da 268 tezgâh olduğu ve bunlardan 88 tanesinin Saray’a bağlı olduğu ilgili fermanlardan anlaşılmaktadır.
   İmparatorluğun muhtelif şehirleri, kendilerine göre, değişik dokumalarıyla ün yapmışlardı. Bursa ipekli ve kadife kumaşlarıyla, İstanbul Saray için dokuduğu lüks kumaşları ve “diba” adı verilen atlas kumaşlarıyla , Batı Anadolu’da Bergama, Soma, Denizli pamuklu dokumalarıyla, Ankara “sof” adı verilen yünlüleriyle, Sakız adası yine atlas kumaşlarıyla, Amasya “benek” adı verilen desenli kumaşlarıyla tanınmıştı.
   Osmanlılar’da dokuma sanatı XVIII. yüzyıla kadar geleneklerini korumuştur. Fakat imparatorluğun ekonomik imkânlarının sınırlanması ile lüks kumaş üretiminin azalması arasında da doğru orantılı bir ilişki görülür. Avrupa kumaşları XVI. yüzyıldan itibaren Türk piyasasına girer ama yerli dokumanın yerini alması XVIII. yüzyıldan sonradır. 1842′de Hereke’de kurulan ipekli kumaş fabrikası ile el tezgâhlarının sonu görünmüştür.
   Topkapı Sarayı Müzesi’nin Padişah Elbiseleri seksiyonunda sergilenen yaklaşık 2500 parça eşyanın çoğunu, saray için dokutulmuş en ağır ve en güzel kumaşlardan yapılmış kaftanlar teşkil eder. Sultan giysilerinde kullanılan kumaşlar, dokuma tekniği ve kullanılan malzeme çeşidi itibarıyla atlas, çatma, seraser, serenk, selimiye, kemha ve gezi adlarıyla anılmaktadır.İlk zamanlar sade olan Padişah Giysileri sonradan daha albenili olmuştur.İçi kürklü, dışı seraser, atlas, gezi gibi değerli kumaşlardan yapılan uzun kollu (yen), önden açık , kıymetli taşlarla süslü , düğmeli ve yanları yırtmaçlı “kapaniçe” isimli kaftanlar içe ve dışa giyilmek üzere iki cinstir.
Dışa giyilenler “Merasim Kaftanları”dır.Bunlar altın telli çatma veya seraserden yapılmış olup kol üzerinden, omuzdan aşağıya kaftan boyu kadar ikinci bir kol (yen) taşımaktadır. Yenin görünüşe ihtişam katmak ve Osmanlı İmparatorluğu merasim usulüne göre bayramlarda ve culûslarda öpülmek gibi tarihî bir rolü vardı.Tanzimat (1839)’tan sonra bu adet kalkmış ve taht saçağı öpülmeye başlanmıştır.
Topkapı Sarayı Padişah Elbiseleri seksiyonunda sergilenen II. Beyazıt’ın çok renkli, bitkisel motifli kemha kaftanı ile IV. Murat’ın kırmızı zemin üzerine sırma motiflerle işlenmiş kemha kaftanı Türk Dokuma Sanatı’nın tanınmış örnekleri arasındadır.







alıntı :www.elsanatlari.gen.tr

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: Osmanlı Dokuma Sanatı
« Yanıtla #1 : 15 Haziran 2010, 16:13:50 »
teşekkürler paylaşım için yoldaş...
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Osmanlı Dokuma Sanatı
« Yanıtla #2 : 18 Haziran 2010, 18:36:05 »
teşekkürler paylaşım için yoldaş...

ben teşekkür ederim dolunay öğretmenim konuya ilgine

Çevrimdışı ömür banu

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.263
  • Karizma Puanı: 677
Ynt: Osmanlı Dokuma Sanatı
« Yanıtla #3 : 19 Haziran 2010, 01:43:02 »
harika bir paylaşım teşekkürler

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Osmanlı Dokuma Sanatı
« Yanıtla #4 : 19 Haziran 2010, 07:55:53 »
harika bir paylaşım teşekkürler

ben teşekkür ederim konuya ilgine banu öğretmenim

Çevrimdışı auguste

  • Çalışkan
  • ****
  • İleti: 869
  • Karizma Puanı: 54
Ynt: Osmanlı Dokuma Sanatı
« Yanıtla #5 : 22 Haziran 2010, 16:34:02 »
paylaşım için teşekkürler öğretmenim.  +1 borcucumuz olsun

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Osmanlı Dokuma Sanatı
« Yanıtla #6 : 22 Haziran 2010, 20:01:21 »
paylaşım için teşekkürler öğretmenim.  +1 borcucumuz olsun

sağolasınız

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Osmanlı Dokuma Sanatı
« Yanıtla #7 : 15 Kasım 2010, 14:09:09 »
ben teşekkür ederim dolunay öğretmenim konuya ilgine

sağolasın arkadaşım

Çevrimdışı emin

  • Uzman
  • *****
  • İleti: 3.183
  • Karizma Puanı: 1096
Ynt: Osmanlı Dokuma Sanatı
« Yanıtla #8 : 15 Kasım 2010, 21:37:27 »
paylaşımınız için teşekkürler.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Osmanlı Dokuma Sanatı
« Yanıtla #9 : 17 Kasım 2010, 10:45:36 »
paylaşımınız için teşekkürler.

ben teşekkür ederim. sağolasınız