Gönderen Konu: Picabia Francis  (Okunma sayısı 8582 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Picabia Francis
« : 12 Nisan 2011, 14:12:15 »





















































    PİCABİA fransız ressamı (Paris 1879 – ay.y. 1953). Güzel Sanatlar yüksekokulunda Cormon’dan ders gördü (1879). Sisley’in etkisi altında yaptığı manzara resimlerini 1903′te Bağımsız Sanatçılar salonunda sergiledi. 1911′de kübizm akımını benimsedi, iection d’Or sergilerine katıldı. Birinci Dünya savaşında dadacılığın öncülerinden biri oldu, yalnız makine parçalarını temsil eden elemanlardan kurulu kompozisyonlar yaptı. Gerçekçilik akımına döndü, sonra soyut sanatın öncülerinden biri oldu. Rene Clair ile birlikte bir filim çevirdi; İsveç Bale topluluğunun sahneye koyduğu Relâche balesi için dekor ve kostümler hazırladı; özellikle Poemes de la Fille Sans Mere (öksüz Kızın Şiiri) ve Pensees sans Langage (Dilsiz Düşünceler) adlı kitapları yayımlandı; resimleri Paris Art Moderne müzesindedir (Udnie, Amerikalı genç Kız veya Dans, Edtaonisl, 1913).







    surrealist resmi "sürprizleriyle" etkilemiş olan, öncelikle dadaist, 391 adlı derginin yöneticisi ressam. mekaniğin bolca içine girdiği resimleri, futuristik estetikten ve dadacı dönemin makina sanatından etkilenmiştir. grubun içinde bulunmaktansa, yatıyla gezip, arada sırada şatosuna çekilmeyi tercih etmiştir. onun figüratif resimleri bana nedense hep daha estetik gelmiştir.




    Picabia özgürlüğünü kaptırmamak için başarısız olma riskini göze alabilen birisidir. ciddiyete karşı alaycı bir tavrı benimser, mizahi tercih eder ve olumcul bir tutuculuga daha güçlü biçimde karşı koyabilmek icin kendisiyle bile alay eder. kendi yüzünün görüldüğü fotomontajlarindan birinde şu yazılar okunur: "yaşasın para, bir baltaya sap olamamış francis."

    francis picabia "bir saklaban, aptal, hokkabaz, ressam degil, yazar degil, geri zekali bir ispanyol, ciddi degil, zengin, yoksul."
    yaptığı bir resim onu mutlu etmeyince ansızın sinirlenip tuvali bıçaklamış, imgesel makinaların kaşifi, öncesinde dadaist, sonrasında ise surrealist ressam.
    "temiz fikirleriniz olmasını istiyorsanız, onları gömlekleriniz kadar sık değiştirin" demiştir.

    1879 da pariste dogdu.1953 te aynı kentte öldü.güzel sanatlar okulunda ve dekoratif sanatlar okulunda öğrenim gördü.ilk kişisel sergisini 1905 te açtı.1909-1910 da duchamp ve kardeşleriyle tanıştı.1911 de "section d'or" grubunun kurucu üyesi oldu.1912 de soyut resimler yaptı.1913 te new york a giderek stieglitz le temas kurdu.savaş yıllarında avrupa ve amerika arasında dolandı.çeşitli yerlerde dada faliyetleriyle ilişki kurdu ve dada gazeteleri yayınladı.1919 da paris e döndü.dada olaylarını teşvik etti ve daha sonra sürrealist sergilere katıldı.
    kaynak: katalog,francis picabia,musee national d'art moderne,paris1967
    salle,david,francis picabia,munich 1983
    camfield, william,francis picabia:his art,life and times, princeton university press 1979
    öfkesinden ve aidiyetsizliğinden mizaha sapmış bir ressam.

    "udnie" adındaki tablosu ve "catch as catch can" resmi ile, o dönemin sükseli salonlarından olan salon dautomne'a zaten kendini kabul ettirmişti. bu galerinin 1912'den beri üyesiydi. ve her iki çalışması da, daha o dönemden, yirminci yüz yılın en dikkat çekici nonfigüratif resimleri arasında sayılıyordu.



    amerika'dan dönüşünde yepyeni bir picabia doğdu. yoğun bir dalga geçme, kafa bulma isteğiyle dolmuş olmalı; ondan hiç beklenmeyen şeyler yapmaya başladı. kibritler, tüyler yapıştırmaya başladı tablolarına. "bu adam ne yapıyor?" diye sormaya başladılar. daha sonraları "kutsallığın baş düşmanlarından" biri olarak bazı sanat tarihi kitaplarına geçmesinde bu durum etkilidir. duchamp'ın kankasıydı. ve o ünlü "mona lisa'ya bıyık çizelim" fikrini de beraber hayata geçirdiler. savrulduğu ülkeler arasındaki farklılıklar ve yaşadığı dönemin huzursuzluğu, bir sanatçı olarak onu daha da huzursuz kıldı. onun iç huzursuzluğu, yaşadığı döneminkinden bile büyüktü, ve bunu "kutsal" sanata saldırarak ifade ediyordu. babası bir devlet adamıydı, diplomattı ama bir önceki nesle bakınca, "sanatçı bir aileden" geliyordu. ve bundan da nefret ediyordu. sadece, bazen hoşuna gidiyordu. ilk kez on yedi yaşında "artistes français" sergilerine katılmıştı. sanatın "kutsal" heyulasından bunalmıştı picabia. okuduğu kuramlar, teoriler, ekoller... heyecanlandırmıyordu onu. "hiç bir şey olmak" istiyordu picabia. hep çocuk kaldı ve "çocuksu zeka" ile özdeşleştirildi. 1900'lerin ilk yarısında bir mektupta şunları yazıyor:

    "psikanaliz deyimleriyle dadaistlerin kendilerini adadıkları çocukluğa dönmek, erken bunama ile tamamen ilişkisizdir. bu kolayca ıspatlanabilir: bunama, iradenin ortadan kalkmasını veya en azından körelmesini gerektirir. ancak biz, irademize sahibiz...." [olivier revault d'allones yayınlamış bu mektupları sonra]

    sinema kımıldıyordu. hayat sıkıcıydı. düşler lazımdı. hareket edebilen, hareketle oynayabileceği sinemayı es geçemezdi. böylece ent'acte'ye de bulaştı.....yeni insanlar çizmeye başladı... gözler... birbirine geçen, geçişli yüzler. kıvrılan çizgiler. sürrealizm hakkında bilgi sahibi olmadan bile fikir sahibi olunabilecek resimler çizdi. picabia'nın "hera"sına, ya da 1925-1928 arasında yaptığı palyaçolar tablosuna bakınca görülür bu rüya gezginliği hâli. bunlara "transparanslar" adını vermişler. şeffaflık, üstüste binmişlik, akışkanlık olduğu için... bence rüyaya en yaklaştığı resimler bunlar, mekaniklikten uzak olan. ve, içe dönük.

    miro, onun gergin olduğunu söylüyor bize. tırnak yiyen biri gibi mi? ya da tikleri olan?...

    belirsiz. ama gerilimli.

    doğru, yanlış, güzel, çirkin... peşinde değildi. kendi peşindeydi picabia. kendimi daha ne kadar bozup, ne kadar yıkabilirim, bundan sonra ne yapabilirim derdindeydi. "köklerine saklanmayan ve yalandan bir tutarlılık kurmadan, nereye kadar ben olabilirim?" sorusu ona aitti. sanırım, sonunda sıkılmaktan ve arayıştan bile sıkıldı. durdu.

    ...

    derken, 1945'te drouin'de "elli zevk yılı" adında bir sergi açtı. retrospektif bir şey. geçen yüz yılın tam ortasına doğru, paris'te yeni yeni filizlenmeye başlayan ressamlar ona bayıldılar. adına "kutsamak" demediler. eskiden olduğu gibi "kutsal" tavırlar sergilemediler. fakat, saygılarıyla picabia'yı durağanlaştırdılar. ya da, sanat tarihi kitaplarının francis martinez de picabia'sı olarak çerçevelendi işte. kanımca, huzursuzluk ve tatlı bir saldırganlık dolu elli yıl, bir savaşa uzaktan da olsa tanıklık etmiş o elli yıl... "elli zevk yılı" olarak adlandırıldığı için bile sivri dilli, ve mizahiydi.

    o son sergisinde, o nispeten çağa aşina olan tablolarla dolu sergide biri çıksaydı ve picabia'nın bir resminin yanına yaklaşıp yalasaydı, eminim çok hoşuna giderdi picabia'nın. ölmeden önce böyle bir şey daha yaşamış olmaktan, belki son bir kez kızabilmiş olmaktan tad alırdı. çünkü, zekasıyla, orada bir güzel öfkelenip ona iyi de bir ders verirdi.
    ruhu acaba nerede şimdi....



    "başımız düşünceler yer degiştirebilsin diye yuvarlaktır." demiş insandır...

alıntı: http://www.resimkalemi.com/yabanci-sanatcilari-biyografisi/14322-picabia-francis.html
























Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Picabia Francis
« Yanıtla #1 : 12 Nisan 2011, 14:13:28 »




Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Picabia Francis
« Yanıtla #2 : 12 Nisan 2011, 14:15:07 »



Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: Picabia Francis
« Yanıtla #3 : 12 Nisan 2011, 18:29:30 »
teşekkürler paylaşım için yoldaşım...
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Picabia Francis
« Yanıtla #4 : 12 Nisan 2011, 22:43:02 »
teşekkürler paylaşım için yoldaşım...

teşekkürler canım