Gönderen Konu: HİERONYMUS BOSCH  (Okunma sayısı 13016 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Fîģũ®âtĩƒ

  • :)
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.203
  • Karizma Puanı: 1637
HİERONYMUS BOSCH
« : 08 Şubat 2009, 10:59:13 »

Asıl adı Jeroen Anthoniszoon van Aken olan, sanatıyla çağının resim anlayışından 500 yıl öteye gitmiş, 20. yüzyıl sürrealistlerine ilham kaynağı olmuş, 15. yüzyıl flaman ressamı...




Hieronymus Bosch, yaklaşık 1450 yılında, bugünkü Hollanda sınırları içinde kalan Den Bosch'da doğdu. Ailesi van Akenler, uzun süredir sanatla uğraşıyorlardı. Bosch'un babası Anthonis, dedesi Jan ve dört amcasından üçü de ressamdı. Fresk yapımı, ağaç heykelleri yaldızlamak ve kent katedrali için dinsel duvar süslemeleri, ailenin geçim kaynağıydı.




Bosch'un gençlik yıllarına dair az şey bilinse de ilk sanat eğitimini aile atölyesinde aldı. Ressamın takma ad kullanması, Felemenk'te yaygın bir gelenekti, ayrıca kendini ailesinden ayırt etmek de istemişti.




Bosch'un resimlerindeki karanlık bilinçaltı görüntüleri, çağının çok ilerisinde alışılmadık bir üsluptadır. Fakat resimlerindeki dehşet verici gizemli sahnelerin aksine Bosch, oldukça düzenli ve görünürde toplumla uyum içinde bir hayat yaşadı.



1480'de zengin ve aristokrat bir ailenin kızı Aleyt Goyaertsvan der Meervenne ile evlendi. Bu evlilik Bosch'un tutucu ve dışa kapalı toplumu içindeki statüsünün yükselmesini sağladı.




1486'ya gelindiğinde ise Bosch'un adı, '' Meryem Ana Kardeşlik Örgütü''nün kayıtlarında 'seçkin üye' sıfatıyla geçer. 1488'den itibaren Kardeşlik Birliğinin yıllık kuğu şölenlerinde zamanının tek tescilli ressamı olarak bir çok sipariş aldı ve ünü ülke sınırlarını aştı.



9 Ağustos 1516'da Kardeşlik Birliğinin usulüne göre yapılan cenaze töreniyle toprağa verildi. Bosch'un ailesi, atölyesi ve Kardeşlik Örgütü arasında paylaştırdığı yaşamını bozacak hiçbir dramatik olaya yer yoktur. Resimlerindeki gerçeküstü sahnelerin kaynağı, içinde yaşadığı flaman toplumunun kültüründe ve yaşam biçiminde yatmaktadır.




15. ve 16. yüzyıl Kuzey Avrupa halkı genelinde cahil ve sofu insanlardı. Ama kapalı yaşamlarının içinde yine de eğlenceye ve mizaha düşkündüler. Şenlikler ve geçit törenleri genç Ortaçağ insanlarının yaşamlarında önemli bir yere sahipti. Her yıl 'ahmaklar şenliği' düzenlenir ve günlerce sokaklarda her türlü tabunun geçici olarak kaldırılmasıyla kutlanan karnavallar düzenlenirdi.



Doğal afetlerin özellikle de sellerin sıkça yaşandığı bu topraklarda korku ile sindirilmiş sessiz bir yaşam sürmekteydi. Dolayısıyla bu toplu bilinçaltı Bosch'un sanatına da yansıdı.



Ressamın eserlerindeki ironi ve gizli simgeler, görünenin ardında başka gerçekleri ve zıtlıkları vurgular. Bu yüzden de resimleri oldukça gizemli ve karanlık bulunmuştur. Hatta ressamın, Ortaçağın hetorojen kültürüne açık fikirli yaklaşımı geleneksel ikonografinin baskın olduğu eserlerinde, dinsel temalara saygısız ve şeytani imgeleri, -Meryem Ana Kardeşlik Örgütünün bir üyesi de olsa- 16 yüzyıl Hollanda'sında sayıları giderek artan sapkın mezheplerin ideolojisinden yana olduğu gerekçesiyle suçlanmıştır.



Bosch'un '' Dünyevi Zevkler Bahçesi'' adlı eserindeki çıplak figürlerin şehvete düşkünlüğü onun, Özgür Ruh Kardeşlik Birliği'ne bağlı ve cinsel özgürlüğü savunan bir mezhep olan Homines İntelligentiae'nin üyesi olduğunu düşündürür.




Bosch'un ilham aldığı kaynaklardan biri de, 15 yüzyılın en önemli kitaplarından biri olan Strasbourglu hümanist Sebastian Brant'ın şiir biçimindeki uzun taşlaması '' Ahmaklar Gemisi''dir. Şiir, günahlar ve manevi huzursuzluklarla çürümüş, hasta bir toplumun zayıflıklarının ve aksaklıklarının alegorisidir.



Bir grup deli bir gemiye binip, vaat edilen 'ahmaklar cenneti'ne doğru denize açılır, gemi en sonunda batmadan önce, bolluk ülkesinin limanına girer ve ahlaksızlığın ve müstehcenliğin konu edildiği sayısız olay anlatılır. Bosch, diğer tüm edebi yorumlardan daha başarılı bir eser yaratarak, gemisini toplumun her düzeyinde delilerle doldurarak, realizmi, metaforu ve alegoriyi, şeytansı ve müstehcen olanla beceriyle harmanlamıştır.


Hayvanlar ise Bosch'un hayal dünyasının başlıca karakterleridir. Egzotik doğu kültürlerinden aldığı hayvan figürlerinin yanı sıra kendi düş gücüyle yarattığı canavarımsı yaratıklar bazı temel kavramları simgeler; Balık canlıyken şehveti, genelde ise günahın göstergesidir. Baykuş, bağlama göre bilgeliği ya da sapkınlığı simgeler, kurbağa ise vücut bulmuş şeytandır.




Hieronymus Bosch'un resim sanatına etkilerine Hollanda'dan Venedik'e kadar Avrupa'nın bir çok yerinde rastlanmıştır. Yapıtlarındaki ironi ve gerçeküstücü anlatım, Bruegel gibi ondan sonra gelen bir çok sanatçıya ilham kaynağı olmuştur.







alıntı adresi buradan



Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: HİERONYMUS BOSCH
« Yanıtla #1 : 22 Mart 2011, 18:56:48 »
teşekkürler haleciğim paylaşım için..+1

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: HİERONYMUS BOSCH
« Yanıtla #2 : 23 Mart 2011, 08:46:50 »
teşekkürler paylaşım için...+1
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!