Gönderen Konu: Sosyal Gerçekçilik  (Okunma sayısı 2883 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Sosyal Gerçekçilik
« : 25 Aralık 2008, 14:43:13 »

Sosyal Gerçekçilik
1930’ ların iki belirleyici olayı olan Büyük Buhran ve Avrupa’da faşizmin yükselişi birçok Amerikan sanatçısını soyutlatmadan uzaklaştırıp gerçekçi resim üsluplarına yöneltmişti. Bölgecilere(Amerikan Sahnesi) göre bunun anlamı, Amerika’nın tarımsal geçmişine dair idealize edilmiş, genellikle şovenistçe bir bakışın öne çıkarılmasıydı. Yine de sosyal gerçekçiler toplumsal düzeyde daha bilinçli bir sanata ihtiyaç olduğu kanısındaydılar.

Genellikle “kent gerçekçileri” diye anılan ressamlar -Ben Shahn (1898-l969), Reginald Marsh (1898-1954) Moses (l899-l974) Raphael Soyer (1899-1987), William Gropper (1897-1977) ve Isabel Bishop (l902-1988) dönemin siyasal ve ekonomik trajedilerinin insani maliyetini belgeliyorlardı.  İşledikleri temalar kendilerini iki savaş arası Amerika‘nın en kalıcı görüntülenin bir kısmını çekerek röportaj ile keskin toplumsal yorumların aynı karakteristik karışımlarını sergileyen fotoğrafçılar  Dorothea Lange (l895-1965) Walker Evans (I903-1975) ve Margaret BourkeWhite’ a (1904-1971) bağlamıştı.



Shahn  bir ressam olduğu kadar fotoğrafçıydı. Meslektaşlarının Çoğu gibi büyük adaletsizliklerin kurbanlarınıresmediyordu. 1930’ ‘ların ilk yıllarında, Amerika’daki yabancı düşmanlığının kurbanları olduğuna inanılan İtalyan göçmenler Nicolo Saco ve Bartolemeo Vanzetti’nin yargılanması, mahkumiyetleri ve idam edilmelerini gösteren resimleriyle ün kazanmıştı. Shahn, 1930’ların başka sanatçıları ve fotoğrafçılarıyla birlikte, federal yardım başvurusunda bulunmak amacıyla kırsal yoksulluğu kayıtlara geçiren Farm Securty Admistration adına çalışmaktaydı.



Sosyal gerçekçi ressamların birçoğu Marksist ilkelere bağlıydı, fakat Moskova’daki göstermelik yargılamaların (l936- l937) ve l939’da Hitler’le Stalin’in Saldırmazlık Paktı imzalamalarının ardından komünizmden hayal kınk1ığın uğramışlardı. Benzer konuları anlatmanın yanı sıra sosyal gerçekçilerin sert yaklaşımları ve hayatın çetin yönlerine bakan gerçekçilikleri, onların çalışmalarını Sovvet Sosyalist Gerçekçiliği’nin heroik köylülerinden ayırıyordu. Ayrıca Almanyadaki George Grosz ve Otto Dix gibi çağdaşlarının eserleriyle de benzer kıyaslamalara gidilebilirdi.

Sosyal gerçekçılerın ilham kaynağı Aschan Okulu (ki pek çoğu New York ‘taki Art Student Le.ıı: 1e Ashc.ın sanatçı John Sloan’la beraber çalışmıştı) ile Meksikalı duvar resimcilerinin çalışmalarıydı. Hepsi de ABD’de önemli duvar resimleri yapan Diego Rivera (1886-1957) José Clemente Orozco (1883-1949) ve David Alfaro Squeiros (1896-1974), toplumsal içerikle donatılan popüler bir figüratif sanat örneği oluşturmaktaydılar. 1940’ların başlarına gelindiğindeyse eleştirmenlerin ve halkın dikkati artık yeni sanat formlarına  özellikle Soyut Ekspresyonizme çevrilmiş durumdaydı.

Modern Çağda Sanat, Amy Dempsey, Çeviri: Osman Akınhay, Akbank Yayınları

alıntıdır http://www.felsefeekibi.com/sanat/sanatakimlari/sanat_akimlari_SosyalGercekcilik.html
çok çalışmak zamanı