Ahmet Çelikbaş, soyut doğa resimleri yapan renkçi bir sanatçı. Işığı ustaca derinlik-hacim getirecek şekilde resmine sokabiliyor.

Sanatçının resimlerinde coşkulu bir yürekten çıkan renkler serbest fırça darbeleriyle dalga dalga engin denize, gökyüzüne, ufuğa uzanıyor. Resimler adeta ufkun ötesini arayan, özleyen, ulaşmak, kavuşmak isteyen bir yüreği ele veriyor.

Sanatkarların günlük yaşamda gördüğümüz fakat fark etmediğimiz şeyleri görülür yapmak, daha doğrusu güncel koşuşturmanın görünmez kıldığını, görünür hale getirmek yetileri vardır. Valery’nin dediği gibi ressam burada var olanları bir estetik uyum içinde birleştirmekte yeniden “vücuda getiriyor”. Önce kendini çevreleyen boşluğun ruh halini içine alıyor, yani doğanın ve materyel dünyanın vücuduna girmesini sağlıyor ve kendi ruhuyla geliştirip tekrar dışarıya vuruyor. Sanatçı, ortaya çıkmak için tılsımlı bir eli bekleyen ve zaten var olan uykudaki, görünmez olmuş değerlere, el veriyor, ışığa çıkarıyor. Esasen Çelikbaş’ın renkli doğasının kaynağı doğadaki maneviyattır.

İzleyiciler resimlerde önce lirik-duygusal ögeyi, dengeyi, uyumu, harmoniyi hissediyor, daha sonra sanatçının figüratiften lirik soyuta geçiş yolunu izliyor. İzleyici ufuğa doğru coşkulu bir yolculuğa çıkar, ufuğun ve ötesinin sesini, çağrısını duyar, hisseder, görür.

Sanatçının başkaları tarafından duyulmasını istediği kendisi değil, o izleyicinin kendisi gibi ufuğun ötesine geçmesini, evrene nüfuz etmesini, onun resmini yaparken içinde olduğu coşkun ruh halini, şiirselliği hissetmesini istiyor. Sanatçının ruh bakışı ile bizim resmi inceleyen bakışımız temas ediyor. Bir anlamda sanatçı izleyenle, izleyenler de kendi aralarında ufukların sonsuzluğunda birleşiyorlar.

1946 Ankara doğumlu Mimar-Ressam Ahmet Çelikbaş 1975 yılından bu yana resim yapıyor, 2001 yılında Almanya ve 2003 yılında “A Sanat” sergileri başta olmak üzere birçok kişisel sergi açan sanatçımızın resimleri özel kolleksiyonlarda yer alıyor.



[eklenti yönetici tarafından silindi]