Orhan öğretmenim, ilk çalışma olması ve temelsiz başlanmış olması açısından -hafif simetri problemi dışında- oldukça başarılı bir çalışma olmuş diyebilirim.Tebrikler.
Kalıp alma konusundaysa benden çok daha fazla deneyimli arkadaşlarım var bu konuda ama, naçizane onlar size ulaşana kadar, bir iki püf noktası verebilirim.En son ilk görev yerim köyde yani 10 yıl önce yapmıştım öğrencilerimle. Belki o zamandan bu zamana teknikler de gelişmiştir ama ben en ilkel olanını anlatiim.
Alçı dan kalıp alalım.Bunun için küçük dikdörtgen kesilmiş sac parçalarına, alçıya ve suya ihtiyacımız var.Sac parçalarını ardarda gelecek şekilde(hiç boşluk kalmayacak) heykeli dikey bir şekilde ikiye böldüğümüzü düşünerek, yerleştireceğiz. sanırım sizin çalışmanız için, en uygun bölme şekli yüz kısmı bir parça kafatası kısmı bir parça olacak şekildedir.Sac parçalarını bu şekilde dizeceksiniz bi yarısı da heykelin dışında kalacak parçaların. Sonra alçıyı suyla karıştırıp akışkan bir kıvama getiriyoruz. heykelin heryanına elinizle fırlatarak kalınlığı yaklaşık 3-4 santimlik olacak şekilde sıvıyorsunuz.sonra donmaya bırakıyorsunuz. Alçının İyice donduğunu ve parçalanmayacağını, soğumasından anlıyoruz.İlkönce ısı verir alçı birkaç saat içinde de soğur ve donar.
Ardından sacları çekiyoruz alçı kalıbın içinden.Ve sivri bir materyalle sacların olduğu kısımdan ayırıyoruz kalıbı. Burası biraz dokunaklı bir sahne, o kadar emekle yaptığınız heykel şimdi ikiye ayrılmış ve dağılmış durumda çünkü. Daha acıklısı da var, şimdi güzelim heykelinizi parça parça sıyırıyorsunuz alçı kalıbın içinden.Sonra az bir parça kalan kil kırıntılarını musluğun altında yıkıyorsunuz. Kalıbınız hazır.....
Şimdi kalıbın içine arap sabunu sürüyorsunuz bir fırça yardımıyla.İçi yeterince kayganlaşınca, iki kalıbı ip-halat-tel vs. gibi şeylerle birleştiriyorsunuz.Ve dökümünü neyle yapacaksanız alttan onu dolduruyorsunuz.
Şimdi eminim heykel çalışması yapan arkadaşlar gülüyorlardır ama, valla ben en ilkel halini anlattım.Biz böyle yaptık yıllarca, hatta hazır killerimiz yoktu, eledik yoğurduk kurutup dövüp kıvama getirene kadar günlerce uğraştık kil hazırlayabilmek için. Ve her çalışma için yaptık bunu. Mezun olurken de poşet içindeki şamotlu şamotsuz killeri görünce isyan etmiştik..
Bu arada, ben alçı örneği verdim ama, aynı iş slikonla da yapılabilyor.
Çok uzattım çok. Umarım işinize yarar bilgiler.
Başarılı denemenizden dolayı da tekrar tebrikler ve +1