Evet, bende öğrencinin evrimini eleştirel bir yaklaşımla ortaya koymaya çalıştım. Bazı arkadaşlarım bu çizimde gelişen teknolojiye öğrencinin entegrasyonu olarak algılamış, o yüzden burada paylaşmak, siz meslektaşlarımın görüşlerini almak istedim. Her ne kadar bir tek siz yanıtlamış olsanız dahi hiç yanıt almamaktan iyidir diyerek gelinen nokta üzerine bir kaç cümle ile görüşlerimi yazmak istiyorum ( hazır vaktim de varken) . Cumhuriyetin ilk yıllarında eğitim anlayışının, daha keskin bir disiplin anlayışı içinde olmasını o günün koşullarını gözönüne alarak anlamlandırabiliyorum. 30'lu yıllardan tutun da 70'li yıllara değin öğrenci fotoğraflarını incelediğimde öğrencinin duruşundan sıkı bir disiplin altında eğitildiğini hissedebiliyorum. Sonra ihtilaller, soğuk savaş derken 80 li yılların sonundan itibaren yüzümüzü büsbütün batıya dönmemiz, batılı gibi olma gayretimiz bir çok alanda olduğu gibi eğitimi de etkiledi. Önce sınıfta kalma olayı sonlandırıldı ki buna anlam veremiyorum zira ortaokulu yarım bırakan bir öğrenci geleceğin iyi bir berber, iyi bir marangoz adayı idi. En azından bir meslek sahibi olabiliyordu. 8 yıllık zorunlu eğitim gelipte liselerde de kalma kaldırılınca durumdan habersiz veli karnesinde zayıf olmayan yada bol keseden dağıtılan takdirname ve teşekkürnameyi görünce kendi öğrenciliği ile kıyaslayıp çocuğunun başarılı olduğunu kanısına vardı. Böylece zanaat öğrenip meslek sahibi olabilecekken 20 li yaşlarda ÖSS kapısını geçemeyen umutsuz bir gençlik oluşuverdi. Disiplin kurallarında ki yumuşamayla birlikte "suç işlesem de caydırıcı bir ceza almayacağım" diye düşünen öğrenciler oldu. Bu arada şunu belirtmek isterim ki; Disipline vurgu yaparken elbette zalim olalım, sindirilmiş öğrenciler oluşsun, demek istemiyorum Hangi veli çocuğuna böyle bir davranışı ister. Ancak bazı kurallara uymak toplumsal yaşamın gerekliliğidir. Gelelim gelinen noktaya Kız öğrenci kavgaları, öğretmene alenen hakaret, yolda tanımadığı insanlardan para isteme gibi , küfürlü konuşmalar daha bir çok şey sayılabilir. Gelinen nokta hiç iç açıcı değil ne yazık ki öğretmenin prestij kaybınıda üstüne eklediğimiz zaman şevkle başlanılan meslek bir problem yumağı haline geliyor. Ben atölye ortamında ders işlediğim için midir, bazen derslerde enstrumantal müzik dinlettiğim için midir, malzeme getirmemiş öğrenciyi dahi boş bırakmayıp bir iş ile meşgul olmasını sağlamamdan mıdır bilemiyorum henüz bariz bir saygısızlığa tabii kalmadım. Ancak ne yazık ki bazen öğretmen arkdaşlarıma yapılan saygısızlığa şahit oluyorum. Bu noktada okuduğum bir kitaptan alıntı yaparak daha uzun yazmayı planladığım yazımı sonlandırmak istiyorum. Gelecek Yüzyıl kitabında Patrick Dixon 21. YY 'a ait hemen her alandaki öngörülerini sıralamış ve eğitim için de bakın şunları söylemiş bu söylediklerinin ABD ve AB ye yönelik olduğunun kalkınmakta olan değil kalkınmış ülkeler için söylediğinin altını çizmek isterim. Dixon şunları söylüyor; "Disiplini yasaklayan yaklaşımların fazla işe yaramadığının farkına varılarak, ceza ve disiplin üzerinde sil baştandüşünülecektir. Tehdit, dayak ve bıçaklama gibi olayları normal karşılaya " park kültürü"ne eskisi kadar hoşgörüylebakılmayacak;öğretmenlerin işlerini veli ve öğrencilerin saldırılarından korkmadan yapabilmeleri gerektiği haykırılacaktır.Değişimin adım adım gerçekleşmesi beklenmelidir.Bir öğretmenin daha öldürülmesi yada bir öğrencinin daha mahalle kabadayılarının saldırısı sonucu hayatından olması gibi herkesin gözü önünde gelişen vahim olayların arkasından değişime doğru yeni bir adım atılacaktır. Toplum kurallarına aykırı davranışlarından dolayı öğrencilerin okuldan atılması yada uzaklaştırılması gibi yaptırımlar gelecekte daha rahat uygulanabilecektir.Yıkıcı faaliyetlerde bulunan öğrencilerin eğitimini üstlenen özel okullara daha fazla yatırım yapılacaktır. Geleneksel okullar sonuca odaklanma arttıkça , bu tür öğrencileri bünyelerinde barındırmanın getireceği riskleri göze alamayacaktır." Teferruatlı başlamayı planladığım yazımı özetleyerek bitirirken Tüm meslektaşlarıma huzurlu ve başarılı bir ortamda mesleklerini icra etmelerini diliyorum.