Akif Hocam,yine çok güzel bir suluboya eser ortaya çıkarmışsınız.Boyaların su içerisinde çoşkuyla dans edişini görüyor gibiyim.Yeşil sarmaşık elimi uzattığımda bir dalını koparmaya müsade edecekmiş gibi duruyor.Sanki o sokağın içinde gibiyim.
Çocukluğuma gittim;Adana yazları çok sıcaktır,insanlar ya deniz kenarına ya da yaylalara çıkar(halada öyledir,artık Adana da olmasamda).Biz yaylayı tercih ederdik,daha serindir ve daha güzeldir.Resminizdeki gibi tahta evler,önlerindeki açık taht(ki bütün gün hemen hemen orada geçer)çiçekler,sarmaşıklar,önünde bahçe alabildiğince uzanıyor.Bazen dağlardan kar getirip satarlardı,hemen koşar alırdık,kar görmemişiz Adana gibi yerde.Aldığımız kar ile karsambaç yapardık.Resimdeki dondurma satanlar bana kar satanları anımsattı.Hoş günlerdi.
Şimdide Adana yerinde duruyor,yaylalar yerinde duruyor ama eskiden eser yok.Şu an tahta evin yerinde beton bina yer alıyor.v.s.....
Sizin suluboya resimlerinizi seviyorum,serginize gelmeyi çok arzuluyordum ama olmadı(iş nedeniyle),onları birebir görmek daha farklı muhakkak.
+1