Gönderen Konu: Eyfel Kulesi  (Okunma sayısı 13100 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı @ksibey

  • Recep KILIÇ
  • Onursal
  • Uzman
  • *
  • İleti: 1.746
  • Karizma Puanı: 1106
  • Recep KILIÇ/OMÜ Resim-İş Öğrt.Grafik Tas. ASD'03
Eyfel Kulesi
« : 08 Nisan 2009, 20:50:35 »

Adım adım Eyfel Kulesi'nin İnşaatı


Taşıyıcı konstrüksiyon Eyfel Kulesi 300 m yüksekliktedir. Zirvesindeki televizyon vericileri 27 m daha yükseklik kazandırır.


Günümüzde yaygın olarak kullanılan çelik yerine demirden inşa edilmiş, özel teknikler sayesinde günümüze kadar sağlam olarak gelmiştir.


200.000 metrekare alanda bulunan Eyfel Kulesi her 7 yılda bir, 60 ton boya ile boyanır.


Bu çalışmada 25 boyacı görev yaparken, çalışma 15 ay sürer. Bu işlem sırasında 1.500 fırça, 5.000 zımpara kağıdı ve 1.500 iş tulumu tüketilir.


Ayrıca güvenlik maksadıyla toplam 50 km güvenlik halatı, 20.000 metrekare koruyucu ağ kullanılır.


Boyama maliyeti yaklaşık 3 milyon Euro tutar. Zaman içinde kulenin rengi kırmızımsı kahveden, sarımsı kahveye, daha sonra kestane kahvesinden bugünkü bronz tonuna dönüşmüştür.



Kule 3 renk tonunda boyanır. En açık renk zirvede kullanılırken, en koyusu zeminde kullanılır.


Kulede intihar olayları da yaşanmaktadır. Şu ana kadar 400 kişi bunu gerçekleştirmiştir.


Zamanla, intiharların önüne geçmek maksadıyla platformların çıkış noktalarına demir parmaklıklar yerleştirilmiştir.


22 Temmuz 2003 tarihinde, kısa devre sonucu, kulenin zirvesinde, hemen en üst ziyaretçi platformunun üstünde yangın çıkmıştır.


Yangın bir saat gibi bir sürede kimse yaralanmadan söndürülmüştür.


Manzara platformu kamuya açık platformlar 57 m, 115 m ve 276 m yükseklikte bulunur.


Ziyaretçiler, üç asansörle kuzey, batı ve doğu kanatlarından ilk iki platforma ulaşır. İlk ve ikinci katlarda lokantalar mevcuttur.


Ayrıca ilk katta, Eyfel Kulesinin tarihinin anlatıldığı bir sergi bulunur. En üst platforma ulaşmak isteyen bir ziyaretçi, ikinci katta aktarma yapar ve başka bir asansöre geçer.


En üst platform hem çatılı hem de üstü açık bir alana sahiptir.


Bunlar için gerekli hidrolik presler 16 sütuna monte edilmişti. Kuzey kanadından başka bir asansörle ikinci kata ulaşılıyordu.


2. Dünya savaşı sırasında, işletim sistemindeki hasarlar sebebiyle bunlar devre dışı kalınca, Adolf Hitler kuleye yaya olarak çıkmak zorunda kalmıştı.


1983 tarihinde ikinci ve üçüncü katlar arasına, 1000 tonluk yürüyen merdivenin yerini alan, 4 yeni turuncu asansör monte edildi.


Yürüyen merdiven 954 basamaklı ve 3 m genişliğindeydi.


Ve bugünkü görünümü. Muhteşem yapısıyla ve görüntüsüyle her yıl çok sayıda turist çekiyor.

Mimar Gustave Eiffel  ve Harika Kulesi

Paris denildiğinde, ilk akla gelenlerden biri kuşkusuz Eyfel Kulesi olur. Roma'daki San Pietro Bazilikası'nın kubbesinden ya da Mısır'daki Keops piramidinden iki kat daha yüksek olan Eyfel Kulesi'yle ilgili bilgileri ve ilginç olayları aktarmadan önce, isterseniz, her yıl milyonlarca turistin gezdiği bu muhteşem çelik yapının mimarı Gustave Eiffel'in yaşamına bir göz atalım.

1832'de Dijon'da dünyaya gelen Eiffel, Paris Mühendis Okulu'ndan mezun olduktan sonra demiryolu işinde çalışmaya başladı. 1850'li yıllarda Avrupa'da demiryolları yapımına hız verilmişti. En önemli konu ise köprü inşaatlarıydı. Gustave Eiffel'in de en büyük isteği köprü yapımında, malzeme olarak demiri kullanmaktı. Ve bir gün bu düşünü gerçekleştirebileceği fırsat önüne çıktı. 500 ayaklık Garrone Köprüsü'nde bunu denemeye karar verdi. Yaptığı hesaplar o kadar ayrıntılı ve muntazamdı ki, şirket projeyi kabul etti. Herkes köprünün çökmesini beklerken, yapıt yavaş yavaş kolonlar, kemerler üstünde yükseliyordu. Garrone Köprüsü tamamlandığında, Avrupa mimari tarzını değiştirecek olan Gustave Eiffel'in de kendine güveni artmıştı. Köprü, hem zamanından önce bitmiş, hem de yapımı için ayrılan bütçenin altında kalınmıştı. Gustave Eiffel o sırada henüz 29 yaşındaydı.

1866'da babasının desteği, annesinin de maddi yardımları ile Eiffel İnşaat Bürosu'nu kurdu. Artık Avrupa'nın ünlü bir mimarı olmaya adaydı. Meslek yaşamının ilk yıllarında, birgün, bürosundan içeri bir adam girdi. Gelen, Fransa ile Amerika arasındaki dostluğun bir simgesi olarak dikilecek olan Hürriyet Abidesi'nin heykeltıraşı Bartholdi'ydi. Heykeltıraş, bu müthiş abideyi, New York Körfezi'nin rüzgarlarına karşı koyabilecek bir kaide üstünde oturtamıyordu. Eiffel'in uzun hesaplardan sonra elde ettiği proje üzerine yapılan çelik kafes, küçük bir kaidenin üstüne konabilecek kadar hafif olmuş ve en şiddetli rüzgardan bile zarar görmeyecek kadar sağlam inşa edilmişti.

Gustave Eiffel'in masası her zaman planlarla doluydu. Dünyanın dört bir köşesi için hazırladığı yapıtlar kimi zaman kopya edilirdi ama o buna engel olmaya çalışmaz, aksine memnun olurdu. Eiffel'in ününün artmasına neden olan bir başka yapı da Maria Pia Köprüsü'ydü. Coşkun Douret Nehri üzerinde kurulacak olan bu köprü 70 m. yüksekliğinde, 180 m. boyunda olacaktı. Kimse bu işin olabileceğine inanamıyordu. Eiffel herkesi şaşırtan bir karar verdi: Bu köprüyü asacaktı. İnşaata başlarken köprü çelik borular, teller sayesinde kıyıya bağlanmış ve böylece inşaat tümüyle değişik bir tarzda yapılmıştı. Yapıt tamamlanınca ortaya çıkan çelik ağ, modern mimari tekniğinde yeni bir devir açıyordu.

Fransız Devrimi'nin 100'üncü yılını anmak için 1889'da bir sergi düzenlenmesine karar veren Fransız Hükûmeti, sergiyi simgeleyecek olan bir anıtın yapımı için proje yarışması yapılmasına karar verdi. Amaç, hazırlıkları üç yıl süren bu sergi ile ziyaretçiler üzerinde unutulmaz bir etki bırakmaktı. Yüzün üzerinde projenin sunulduğu yarışmada birinci gelen proje, o zamana dek yaptığı köprülerle ün kazanmış Gustave Eiffel'e aitti.

Eiffel, tüm Paris'i, bu muhteşem kenti ayaklar altına serecek 300 metrelik bir kule yapımını öneriyordu. Ama bu projeye ilk başta kilise karşı çıkıyordu. Paris'teki hiçbir yapı 66 metre yüksekliğindeki Notre Dame Kilisesi'nden daha yüksek olmamalıydı!

Tüm karşı çıkmalara değin, 28 Ocak 1887'de kulenin yapımına başlandı. Temmuz ayında taş temel üzerinde ilk çelik ayaklar yükselmeye başladı. Aynı yılın aralık ayında son teras çıkılmıştı. 31 Mart 1889'da da Gustave Eiffel, Fransız bayrağını kulenin tepesine kendi elleriyle dikti. Önceleri, 300 metre yüksekliğinde bir demir yığınına benzetilen kule, büyük bir şaşkınlıkla karşılandı. Rüzgar gücü de dahil, çeşitli yüklere dayanıklılık konusunda, dönemin en ileri teknolojisiyle yapılan kule, inşaat mühendisliği ve mimari tasarım alanında bir devrimin habercisiydi. Bu demir yapı, bundan böyle "Eyfel Kulesi" olarak anılacak, onu yaratan kişi de "demir sihirbazı" unvanına sahip olacaktı.

Gustave Eiffel artık çok mutluydu. Açıldığı ilk yıl 2 milyona yakın ziyaretçinin gezdiği kule, Paris'in simgesi haline gelmişti. Eiffel, 1923'ün ocak ayında 91 yaşını kutlarken şerefine verilen davette biraz yorgunluk hissetti ve dinlenmeye çekildi. Tam 12 gün sonra da yaşama gözlerini yumdu.

1930'da New York'taki Chrysler Binası yapılana dek dünyanın en yüksek yapısı olma unvanını koruyan Eyfel Kulesi, yapımından önce ve sonra gösterilen tüm tepkilere karşın mühendisler ve hatta kimi sanatçılar tarafından
da bir başyapıt olarak kabul edildi.

Eyfel Kulesi yapımından sonra ilginç gösterilere de sahne oldu. Claire Baby adlı bir dansöz kulenin tepesine dışarıdan tırmanmaya kalkışınca itfaiye tarafından zorlukla kurtarıldı. Pierre Labric adındaki bir genç birinci kattan aşağıya dek uzanan 347 basamağı bisikletle ineceği konusunda girdiği bahsi kazandı ve kazandığı parayı da Paris'in fakirleri arasında bölüştürdü. 1912'de Reighel adlı bir "uçan adam" icad ettiği kanatları denemek için birinci kattan aşağıya atlama izni aldı. Başarısızlıkla sonuçlanan uçuşunun bitiminde toprağın 50 cm. derinine saplandı. 1926'da Collot adlı bir pilot kulenin sütunları arasından geçmeye kalktı, ancak radyo antenlerini fark etmeyince düşerek parçalandı.

Rakamlarla Eyfel Kulesi
•Kulenin yapımı için 7.799.401 Frank harcandı.
•Açıldığı ilk yıl tam 1.968.287 kişi tarafından ziyaret edildi.
•İnşaatında 7 bin ton demir kullanıldı.
•Kulenin planları için 100 x 80 cm. ebadında 5 bin yaprak kağıt kullanıldı.
•Kule için 5300 desen, 18.038 detay çizildi.
•Eyfel Kulesi, her biri ayrı ayrı yapılmış, numaralanmış ve 2.500.000 vida ile birbirine tutturulmuş 15.000 parçadan meydana geliyor.
•Aşağıdan yukarıya tam 1710 basamaktan oluşuyor.
•Kule, 1900'lü yıllarda 10 mumluk 4200 lamba ile aydınlatılıyordu.

[ALINTI : Haber-7, E-Tarih]
@ksibey

Çevrimdışı HAKAN YÜCEL

  • Sivrisinek
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.814
  • Karizma Puanı: 529
  • RESİM YARIŞMALARINA KATILMIYORUZ !
Ynt: Eyfel Kulesi
« Yanıtla #1 : 08 Nisan 2009, 21:47:24 »
bu kuleyi sevmiyordum demir yığını der geçerdim ama heyecanlandım.iyiki girmişsin konuyu.sanırım artık seviyorum. +1 teşekkürler hocam
SİGARAYI KESİN BIRAKMAK İÇİN LÜTFEN İZLEYİN
http://video.google.com/videoplay?docid=-7032825356513183711#

Çevrimdışı @ksibey

  • Recep KILIÇ
  • Onursal
  • Uzman
  • *
  • İleti: 1.746
  • Karizma Puanı: 1106
  • Recep KILIÇ/OMÜ Resim-İş Öğrt.Grafik Tas. ASD'03
Ynt: Eyfel Kulesi
« Yanıtla #2 : 08 Nisan 2009, 21:49:15 »
bu kuleyi sevmiyordum demir yığını der geçerdim ama heyecanlandım.iyiki girmişsin konuyu.sanırım artık seviyorum. +1 teşekkürler hocam

Eyvallah Hakan hocam. Sana sonunda sevdirebildik ya Eyfel'i helal olsun bize. :) Bu arada yoktun epeydir hoşgeldin siteye...
@ksibey

Çevrimdışı HAKAN YÜCEL

  • Sivrisinek
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.814
  • Karizma Puanı: 529
  • RESİM YARIŞMALARINA KATILMIYORUZ !
Ynt: Eyfel Kulesi
« Yanıtla #3 : 08 Nisan 2009, 22:08:09 »
sağol dostum.öyle gerekti.iyiki gelmişim.bak eyfeli sevdirdin bana.
SİGARAYI KESİN BIRAKMAK İÇİN LÜTFEN İZLEYİN
http://video.google.com/videoplay?docid=-7032825356513183711#

auzbek

  • Ziyaretçi
Ynt: Eyfel Kulesi
« Yanıtla #4 : 19 Ağustos 2009, 19:25:57 »
eyfel kulesi ayrıca temeller için kullanılan eski kuralların artık uygulanmadığı önemli yapılardan biridir. seine nehrine yakın olan kule, sıkıştırılmamış dolgu ve yumuşak alüvyonlu bir zemin üzerine inşa edilmiştir. kulenin yakınlarındaki bir takım yapılarda 1 metreye varan oturmalar meydana gelmiştir. gustave eiffel bu tür zemin problemlerine öngörü ile yaklaşmış ve bunlar için önlemler almıştır.

sayın @ksibeyinde yukarıda paylaşmış olduğu ilk fotoğraftadada görüleceği üzere yapının iki ayağı daha farklı bir temel üzerine oturtulmuş. nehir tarafında kalacak olan ayakların oturduğu zemin o günkü tekniklerle incelenmeye çalışılmış ve sonuç olarakda nehir tarafında kalan ayakları yeraltı suyu seviyesi üzerindeki kuru ve sıkı alüvyonlar üzerine sığ temel olarak tasarlamış, diğer iki ayağıda derin temel olarak yaklaşık 12 m(yer altı su seviyesinin yaklaşık 6 m kadar aşağısına) aşağıda imal etmiştir. böylece derindeki sağlam zemine oturtmuştur.

eiffelin öngörü ve hesapları sonucunda yaklaşık 120 yıllık bu yapıda her iki tarafındaki ayaklarındada beklenenlerin üzerinde bir oturma olmamıştır ve yapıyı herhangibir şekilde tehlikeye atmamıştır.

yani bu yapı mimarisiyle, mühendisiliğiyle, imalatıyla, herşeyiyle gerçekten muhteşem bir yapı. paylaşım için teşekkürler... :)