Aksibey, Hale ve Deniz Öğretmenim ... ilgilerinize ve duyarlılığınıza teşekkür ediyorum...
Bir durum daha var..
Bulunduğum ilde , Güzel Sanatlar Lisesi yok .. ve onların maddi durumları da yok.. oysa ben bu durumlarına yardımcı olmaya çalışacaktım. Öğrencimin okulu benim bulunduğum okula yakın. Öğretmeni ile konuştum. Öğrencimle de konuştum .Kendisine sürekli okuluna gelemiyeceğimden , kendisinin bana gelmesi için belli bir gün ayarladım. Geleceğine söz verdi. Annesine de söyledim. Bana ' öyle der ama gelemz. çünkü fotbul peşine gidecektir. ' diye yanıtladı. Ve dediği de oldu. Murat gelemdi. Belli ki öğretmeni de konuştuğum halde duyarsız kaldı..
Annesi bana bir de şunu demişti ' Hiç umudu kalmadı, kendisini dağıttı .. ' Ben annesinin bu cümlesinden şunu anladım. Okumak için maddi imkan gerekli.. Çünkü annesi bu durumularını çocuklarına yansıtıyordur mutlaka. çünkü.. Okulda bu durumlarından sık sık bize bahseder yakınırdı. Murat ın umutsuzlu da bu olmalı. Çünkü ben onu bırakmadım. bırakamam da. Oysa annesine gerekli her konuda yardımcı olmaya çalışacağımı söylemiştim. Murat'a da bunu söylemiştim. Ama onu bu konuda ikna edemedim herhalde. Aile içindeki bu maddiyatsızlık baskın bir şekilde vurgulanıyor olmalı ki, çocuk bundan etkileniyordur muhakkak..
İşte biraz da bu yüzden uzak durmaya başladım..
Bazen bir şeyin üzerine çok gittiğimizde, ya da o şeyin üzerinde titrediğimizde sadece dışarıda kalan izleyiciler bunu net görebiliyor ve farkına varabiliyor. Benim bu yazdıklarımı okuyan sizler de bu durumdasınız benim yanımda..
Fakat Benim karşımdaki ise sadece bir çocuk.. Beni farketti, ama resimi, sahip olduğu yeteneği farkedemedi, Çünkü farkedebilecek yaşata değil. Yeteneği, kendisinden daha çabuk büyümüş.. Onun o çocuk yaşı , yeteneğinin yaşına yetişemiyor... Bulundu çevrenin sanata bakış açısı ve ailesindeki bu problem ile de çok çabuk farkedebileceği de meçhul zaten.. Ders saatinin 1 saatlik bir zamanda işleniyor olması da böyle yetenekli öğrencilerin üzerine gidilmesini engelliyor muhakkak..
Belki ben, onun hayatına bu şekilde girmekle, ileride unutamaıyacağı bir anı olarak onda kalabilirse, onun resime yönelmesine de bir pay oluşturabilir diye düşünüyorum. Zaten üzerine bu kadar düşmemdeki niyetimin bir parçası da buydu. Çünkü onun bu yaşına göre çok büyük kalan yeteneği ile kendisine nasıl ulaşabileciğimi açıksası ben de bilmiyordum. İnanın siz de böyle bir çocuğun karşısında onu nasıl eğiteceğinizi bilmede zorlanırdınız.. Çünkü en ufak bir hata, böyle dahi birini bir anda yok edebilir.
Ve diliyorum ki , ben böyle bir hata yapmamışımdır. yine diliyorum ki , ileride onun aklında hatırlanan olumlu biri olurum ki, bu da onu resme yönelmesini teşvik eder.. Evet.. dilemekten, ve beklemekten başka yapılacak bir şey kalmadı..
Ve son olarak da..
Bir gün Murat Cinalioğlu adında birinin sesini duyabilmeyi diliyorum..