Üstün veya özel yeteneklilik kavramıyla ilgili çok çeşitli tanımlar yapılmaktadır. Üzerinde uzlaşılmış tek bir kavram olmamasına karşılık eldeki kavramlar üzerinde bir çok ortak noktanın gözlenmesi mümkündür.
Üstün veya özel yetenekli çocuk, özel akademik alanlarda veya zekâ, yaratıcılık, sanat ve liderlik kapasitesi yönünden yaşıtlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren ve bu yeteneklerini geliştirmek için okul tarafından sağlanamayan hizmet veya faaliyetlere gereksinim duyan çocuktur. (BİLSEM Yönerge, 2001)
Üstün yetenekli çocuklar; sürekli olarak kayda değer bir insan davranışı sergileyen ve düzenli bir başarı gösteren çocuklardır (Cutts,2001; “Üstün Yetenekli Çocuklar Bildiriler Kitabı ”, 2004 s. 132).
Üstün yeteneklilik; normal standartlardan nitelik ve nicelik olarak farklı içsel deneyimler ortaya koyan ve ileri becerileri içeren uyumsuz (asenkron) gelişimdir. (Morelock,1992; “Üstün Yetenekli Çocuklar Bildiriler Kitabı ”, 2004 s. 76).
2916 sayılı Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar kanununa dayalı yönetmelikte üstün özel yetenekli çocuk; “zekâ bölümü çeşitli ölçeklerde 110 ve daha yukarı olup da güzel sanatlar, teknik vb. alanlarda yaşıtlarından üstün olan çocuktur” şeklinde tanımlanmıştır.
Ancak bazı teorisyenler ise, bilim ve teknik alanında yetenekliliğe üstün zekâ, güzel sanatlar alanındaki yeteneğe ise üstün özel yetenek diyerek gruplandırma yapmışlardır.
Özel veya üstün yetenekle ilgili tanımların hemen hepsinde yeteneğin zekâyı da kapsadığı görülür.