Gönderen Konu: Toplumsal Yaşamın Sanata Etkisi  (Okunma sayısı 36879 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı lüƃǝşʎɐ

  • Ayşe+:)
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.608
  • Karizma Puanı: 1293
Toplumsal Yaşamın Sanata Etkisi
« : 23 Mayıs 2008, 22:50:19 »

Toplumsal Yaşamın ** SaNaTa** Etkisi

A. Coğrafî Çevre ve Sanat

Coğrafî çevre, "insanın etkinliklerinden bağımsız olarak var olan, insanlar tarafından meydana getirilmeyen ve insanların müdahaleleri olmadan kendi kendine değişen doğa olaylarının" tümünü içine alır.
Sosyolog Sorokin'e göre en eski çağlardan beri iklim, ısı, toprak, dağlar, bitkiler, hayvanlar, mevsim değişmeleri, jeofizik oluşumlar, fırtınalar, depremler gibi coğrafî olaylar toplumların yaşamını ve toplumsal yapılanmayı kesin olarak etkiler.
Coğrafyanın sanata katkısı, içinde çeşitli sanatların ortaya çıkıp gelişebileceği bir kültür yapısının oluşmasını sağlamasıdır. Kültürü etkileyen koşullar, aym biçimde sanatı da etkiler. Bu yüzden coğrafya olayları, hem kültürle hem de sanatla benzer ilişkiler içindedir. Örneğin aşın soğuk ya da aşırı sıcak bir yerde kültür yeterince gelişemez. Hem kültür hem de sanat ılıman iklim kuşağında gelişir. Bu koşullarda insanlar yeteneklerini geliştirmeye olanak bulmuşlardır. Uygun bir coğrafya çevresi, sanat ve sanatçı için doğrudan etkili olacak bir ortam yaratır. Coğrafya çevresinin dolayh etkileri ise sanatçıda iç sezgi ya da ilham biçiminde kendim gösterir. Coğrafî koşullar, özellikle ilk uygarlıkların ve kültür merkezlerinin ortaya çıkışında etkili olmuştur.




İsmail Altınok-Burdur da Sel



Namık İsmail -Harman


B.  Din ve Sanat

Bilinen en eski toplumlarda sanatla din arasında çok sıkı bir ilişki olduğu görülmüştür. Sanat eseri niteliğindeki en eski yapılar, insanların dinsel eğilimleri yönünde kurulmuş olan tapınak ve mezar anıtlarıdır. Mısır'da Karnak Tapmağı, Keops Piramidi bu tür yapılara örnek olarak verilebilir.




Karnak Tapınağı



Keops Piramiti

Mimarinin anıt yapıtları gözden geçirildiğinde hemen her kültürde dinsel eğilimlerin önemli etkisi olduğu görülür. Şarkı, dans ve müzik de başlangıçta yine dinden etkilenmiştir. Bu dallar, dinsel törenin bütünleyici öğesi olmuştur. Zamanla din ve sanat arasındaki sıkı ilişki çözülmeye yüz tutmuş ve her iki alan da birbirinden bağımsızlaşmışür.



 Cemal Tollu-Kurban


C.   Ahlâk ve Sanat

Plâstik sanatların, toplumun dinsel ve ahlaksal tutuklarına ters düşen çalışmaları çeşitli toplumlarda yasaklanmıştır. Örneğin,insan bedeninin doğal bir biçimde işlenmesi demek olan çıplaklık, ahlâk dışı sayılmıştır. Mısır kabartmalarında insanlar daima giyinik betimlenmiştir. Eski Yunan'da da böyledir. Heykellerin tümüyle çıplaklığa yönelmesi ise daha sonraki dönemlerin aşın gerçekçiliği ile ilgili bir değişmedir. Daha sonraları, sanat ahlâktan uzaklaşmış; bağımsız olmuştur. Gerçek sanat, ahlâkı olumlu olarak etkilemiştir. Çünkü sanat yapıtlarında yansıyan güzellik, ahlâkla bütünleşir, onu yüceltir.

D.   Toplumsal Tabakalaşma ve Sanat

Toplumsal tabaka, bir toplumda; konum, güç, gelir düzeyi ve yaşama biçimi birbirine benzeyen bireylerin oluşturduğu bütündür. Bunlar hiyerarşik bir sıralanma göstererek toplumsal tabakalaşmayı oluştururlar. Tabakalaşma, bir tür eşitsizlik hiyerarşisidir. Tabakalaşmış toplum, derecelendirilmiş bir serî sıralanmayı anlatır. Toplumda her tabaka saygınlık, servet, etkileşim, meslek, değerler ve iktidar bakımından diğerlerinden farklıdır. Her tabakanın ayrı bir yaşam biçimi vardır. O hâlde tabakalaşmış toplumlarda her tabakanın sanat anlayışı da birbirinden farklıdır.
Sanatin toplumsal tabakalaşmadan bağımsız, onun dışmda ve üstünde ortaya çıkan ve gelişen bir olgu olduğu öne sürülür. Bu anlayışa göre bir sanat yapıtının yaratılması gibi benimsenmesi de onu yaratan ve benimseyenlerin toplumsal özellikleriyle ilgili değildir. Gerçek bir sanatçı, hangi toplumsal tabakadan gelirse gelsin, sanat değeri taşıyan toplumsal açıdan farklı yapıtlar yaratabilir.
             Sosyolojik açıdan bakıldığında, sanatçılar da diğer insanlar gibi belirli bir tabakanın üyesidirler. Bu nedenle, yapıüannda, bulundukları tabakayı yansıtırlar. Bu, kaçınılmaz bir durumdur. Ne var ki, sanatçı, yapıtım ortaya çıkarırken bu zorunluluğu aşabilir. Yapıtıyla bir başka toplumsal tabakayı ya da tabakalar üstü bir toplumsallığı amaçlayabilir. Sosyolog Mannheim'a (1893-1947) göre sanatçı, toplumsal açıdan bağımsız bir anlayışa sahiptir. Onu herhangi bir sınıfa bağımlı sayamayız. Hangi tabakaya yöneleceğine her sanatçı kendisi karar verir. Sanatçının manevî ufku çok yönlü olarak belirlenmiştir.
              Marksistler, hangi toplumsal tabakanın üyesi olursa olsun tüm sanatçüann yapıtlarında proletaryayı (işçi sınıfını) amaçlamaları gerektiğini öne sürmüşlerdir.
Bugün, bir sınıf sanaündan söz edilebilmektedir. Yani toplumsal tabakalara özgü sanat yapıtları ve dalları vardır. Klâsik sanatlar üst tabaka, popüler sanatlar orta tabaka, folklorik sanatlar da alt tabaka sanatları olarak değerlendirilebilir. Fakat bu değerlendirme, toplumsal tabakaların sanat yapıtları karşısında birtakım sınırlar koyduğu anlamına gelmemelidir. Çünkü, örneğin ülkemizde bir alt tabaka müziği olarak ortaya çıkmış ve öyle tanınmış olan arabesk müzik türü, üst tabakalara da yayılmış ve onlarca da dinlenen bir müzik türü olmuştur. Bu sınıflandırma, her toplumsal tabakanın sanatın beUi biçimleri karşısında özel bir ilgi ve bağlüık geliştirmiş olduğunun göstergesi sayılabilir. Bunda kuşkusuz ekonomik etkenler de rol oynamaktadn. Örneğin opera ve klâsik müzik konserleri toplumun üst tabakalarında, toplumsal ve siyasal eleştirilere yer veren tiyatro oyunları, orta tabakalarda ilgi uyandırmaktadır. Bu durumu belirleyen, birinci dereceden ekonomik nedenlerdir.
             Bütün toplumsal tabakaların aym kolaylıkla erişebildiği sanat alanlarının başında edebiyat gelir. Ucuzluğu, halka açık kitaplıklar ve okuma alışkanlığı, bu konuda rol oynar. Ülkemizde okuma alışkanlığı yeterince gelişmemiştir. Televizyonun yaygınlaşması okumama alışkanlığını daha da arttırmıştır.
             Sinema da tüm tabakalara açık bir sanattır denebilir. Halkın daha kolay ulaşabildiği ya da yararlandığı bir sanat dahdır. Fakat ülkemizde bilet fiyatlarının artışı, alt tabakaların sinemaya gitme oranım düşürmüştür.
             Üst tabakalar sanata daha çok önem vermişlerdir. Bu husus, evrenseldir. Çünkü bu tabakada ekonomik olanakların yeterliliği sanatla iç içe olmayı kolaylaştırmaktadır. Bunların geçim durumları kısıtlı olmayıp, sanata rahatça kaynak ayırabilmektedirler.Tüm toplumlarda üst tabakalar, hemen her zaman, sanatı ve sanatçıyı desteklemişlerdir.


E.  Ekonomi ve Sanat

Ekonomik yaşam, sanatı etkilediği gibi sanat da ekonomik yaşamı etkiler. Plâstik sanatlar alanında ortaya konmuş olan büyük yapıtlar, ulusal zenginlik kaynakları arasında yer alırlar. Onlar ya devlet müzelerinin mülkiyetinde devletin zenginliğini ya da kişilerin elinde kişisel zenginliği artırırlar.



Gecekondulu Tepeler-Turan Erol



Neşet Günal-Yaşantı

Tüm toplumlarda sanayi ve ticaret yaşamı sanat yapıtlarıyla da ilişkilidir. Plâstik sanatlar alanındaki yapıtların orijinallerinin alım satımı dışında onların çoğaltma yoluyla piyasaya sunulması, kitapların yayınlanması, müzik yapıtlarından plâklar, kasetler, tiyatro yapıtları ve filmlerden video bantlar yapılması, her toplumda canlı bir sanat piyasasının oluşmasını sağlamaktadır.
Bugün sanat yapıtlarının üretim ve tüketimi geniş ölçüde ekonomik etmenlere bağlıdır. Sanatçılar sanat yapıtlarında kullandıkları malzemelere geniş çapta para harcarlar. Aynı biçimde alıcı da sanat ürünleri için para harcamak zorundadır. Bu nedenle sanat ürünlerini daha çok ekonomik güce sahip olanlar seçerler.

F. Politika ve Sanat

Siyaset, yöneten ve yönetüen farklılaşmasından ortaya çıkan bir kurum olup iktidar bilimi olarak adlandırılır. İktidarın ortaya çıkışı, biçimlenişi ile ilgilenir. Siyaset büimi devleti konu edinir. Devlet, siyasal bir örgütlenmedir. Devlet siyasal güç sahibidir. Düzen ve güvenliğin korunmasında başroldedir. Kamu düzeninin korunması, onun varlığının kabullenilmesini sağlamıştır. Siyasetle ilgili diğer kavram "hükûmef'tir. Hükümet, siyasal gücü devlet adına kullanan bir kurumdur. Mevcut siyasal sistemler, totaliter (baskıcı) ve demokratik olmak üzere iki türde görülür.
Politika (siyaset), her toplumda farklı derecelerde olmak üzere çeşitli açılardan sanatı etkilemektedir:
a)   Politika sanat üstünde bir itici güç etkisi yapar. Değişik düşünceler filizlenir, sanatsal yaratma dönemi başlar. Özellikle demokratik sistemlerde iktidarlar sanatı teşvik eder. Devlet, yasalarla, ödüllerle, yarışmalarla sanat etkinliklerini kitlelere yayar.
b)   Ele alman konular ve içerikler açısından, politika sanat yapıtlarım etkiler. Yapıtlarda kimi bakımdan değişim, kimi bakımdan kalıcılık vurgulanır.
c)   Politika doğrudan sanatçıyı, onun yaratıcı çabalarının biçimlenişini etkiler. Örneğin; çeşitli şiirlerde yaratıldıkları dönemlerin siyasal etkilerini izleyebiliriz.
Her sanat, politika ile ilişkili duruma gelebilmektedir. Örneğin bugün, seçim mekanizmasının görüldüğü her ülkede müzik önemli bir propaganda aracı olmuştur. Bazı müzik türleri ve sanatçılar, bazı siyasal partilerin yanında yer alarak onların propagandasında yardımcı olurlar. Her parti, en sevilen sanatçıları, seçim propagandalarında yanlarına almakta, bazı şarkılar sözleri değiştirilerek seçim şarkıları hâline getirilmektedir. Yine, günümüzde çeşitli müzikal oyunlar, kabareler, toplum içindeki eleştirel tutumları dile getirerek bir tür boşalma sağlamakta, toplumsal gerginlikleri yumuşatmaktadırlar.
Resimle edebiyat karışımı bir sanat dalı olarak ortaya çıkan ve gelişen karikatür ise, günümüz politikasında politikacıların eleştirilmesinde en çok yararlanılan sanatlardan biridir. Politika ile sanat, pek çok durumlarda birbirini tamamlar.
Toplumların büyük değişim dönemlerinde, sanat yeni politikalar amaçlar ve mevcut siyasal yapıyı eleştirir. Bu yüzden iktidarla sanat ve sanatçı arasında gerginlikler ve çatışmalar görülür. Sanatçüar kovuşturulur, baskı altına alınır, hapse aührlar. Yapıtları yasakların, yayınlanmaz. O hâlde, bu durumlarda sanat, topluma yön verir, toplumun siyasal değişimine katkıda bulunur. Mevcut siyasal düzeni eleştirir.
Siyasal önderler sanatla da ilgilenirler. Bu ilgi hem olumsuz, hem de olumlu olabilir. Olumsuz yönden baskıcı, otoriter olabilirler ve sanatsal etkinlikler engellenebüir. Olumlu biçimde ise, sanatsal etkinlikler desteklenebilir ve teşvik edilir.
Atatürk, ülkemizde sanatın geliştirilmesinde, teşvik edici bir rol oynamıştır. Aşağıda, onun bu konudaki çalışmalarım belirteceğiz.
Güzel sanatların varlığı, uygar olmanın belirtilerinden ve dinamik toplum olmanın amaçlaraıdandır. Ayrıca düşünce yaşamının temeli ve insan yetiştirmede önemli bir eğitim aracıdır. Sanatçı ise insanlığın ortak değeri olup millet onunla onur duyar. Sanat insanın özgür olarak karar vermesini, becerisini ortaya koymasım sağlar. Atatürk, pozitif büimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven kuşaklar yetiştirmeyi amaçlamışta. Bu bağlamda yontmacılık, müzik, edebiyat, resim gibi sanat dallan üzerinde durarak bunlarda gelişme sağlamamızı öngörmüştür. Güzel sanatlarda başarının ölçüsü olarak yaratılan yapıtın sanat değeri olduğunu vurgulayan Atatürk, bütün sanat dallarımızda öz değerlerimizi işlemeyi ve bunu günümüzün koşullarına uygun bir biçimde gerçekleştirmeyi önermiştir. Çünkü, öz kaynaklarımız çok zengindir. Yapılacak iş, bunları günümüz anlayışı içinde uygun bir biçimde evrenselleştirmek ve millî benliğimizi insanoğlunun evrensel benliği ile bütünleştirmektir. Ona göre bir milletin sanat ve sanatçılığını olgunlaştırarak sürdürmesi önemlidir. Böylece o, sanat çalışmalarına yeni ufuklar açmış ve Cumhuriyet Döneminde sanatımız mükemmel biçimde gelişmeye başlamıştır.

G. Aile ve Sanat

Aile kurumu, edebiyat, plâstik sanatlar, tiyatro ve sinema gibi sanat türlerine konu olmuştur. Ailenin yapısı, değişimi, sorunları geçmiş ve bugünkü görünümleri sanat türlerinin hepsinde ortaya konan ürünler yolu ile yansıtılır. Sanatçı, yapıtlarında toplumdaki aile anlayışım saptar ya da eleştirir. Fakat sanatçı, aile konusunda sübjektif değerlendirmeleri yansıtır. Sanatçının bu gözlemleri, sosyologların dildcatini çeker ve bu konularda daha sonra bilimsel, sosyolojik araştırmalar yapıln. O hâlde sanat eserleri, aile konusunda sosyologa bir kaynaktır. Sosyolog bu kaynaklardan bazı ilişkileri saptar, ilk bilgileri edinir, üzerine eğilmek için yararlanacağı bir ışık olur.



Nuri İyem-Kardeşler



Ramiz Aydın-Ana, Çocuk ve Güvercinler


H. Serbest Zamanlar ve Sanat

Sanatın serbest zamanlarla yakın ilişkisi vardır. İnsanlar, serbest zamanlarında çeşidi etkinliklerde
bulunurlar. İşte bu etkinliklerden birisi de sanatür. Sanatla uğraşmaktır. Sanatla uğraşmak, serbest zamanların
akıllı olarak değerlendirilmesidir. Ünlü filozof Bertrand Russell, üst sınıfların (serbest zamana sahip aylakların)
bir uygarlık yarattığım belirtir. Sanatı geliştiren bu sınıftır, der. O hâlde boş zamanlar, sanatla uğraşmak için bir
araç olmuştur. İnsanlar sanatı boş zamanlarında geliştirmişlerdir. Sanat, boş zamanlan değerlendirme aracı
olmuştur.





Fahir Aksoy-Yeşil Minderde Güreşenler


I-Eğitim ve Sanat

Eğitim, temel toplumsal kurumlardan birisidir. İnsanın toplumsallaşmasını sağlar. İnsanın genel olarak topluma uyumunu sağlamayı amaçlar. Sanat da eğitim yoluyla geliştirilir. Özellikle sanatçının eğitimi söz konusudur. Fakat herkes bu konuda eğitilebilir. Sanat eğitimi denen bir alan oluşmuştur. Bu alan, eğitimcilerin (örneğin öğretmenlerin) sanat eğitimini ifade eder. Hoşa giden biçimler yaratma çabası olarak sanat eğitimi, ashnda yaratıcılığın geliştirilmesi eğitimidir.


Sanat ve toplum, etkileşim içindedir. Toplumsal yaşam sanatı, sanat da toplumu etkilemektedir. Böylece yaşamın daha anlamlı hâle geldiğini görmekteyiz. Sanatçı da toplumsal bir varlıktır ve toplumdan etkilenir. Toplumsal çevrenin önemi, sanatçının toplumsal beninin kaynağım oluşturmasıdır. Toplumun durağan ve dinin ön plâna çıktığı durumlarda sanatçılar dinin hizmetine girmektedir. Dinamik durumda ise sanatçılar din dışı güncel, dünyasal konulara yönelmektedirler. Toplumsal bunalımların arttığı dönemlerde insanların sanatsal etkinliklere dana çok ilgi gösterdiklerini görmekteyiz. Toplumsal yaşamın sanata etkisinden söz ederken coğrafî çevre, din, ahlâk, tabakalaşma, siyaset, aile, serbest zaman ve eğitim, devreye girmektedir. Sanatın topluma etkisinden söz ederken çeşitli sanat dallarını ayrı ayrı ele alıp bunların topluma etkisi çözümlenmektedir.  


                   
                                                   
Prof. Dr.Mahmut Tezcan
                                                     Sanat Sosyolojisi

                                                     resimler internetten alıntıdır.           





« Son Düzenleme: 05 Temmuz 2008, 22:20:11 Gönderen: kybele »

Çevrimdışı aslîgibi

  • aslî
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 2.304
  • Karizma Puanı: 993
    • asligibi
Toplumsal Yaşamın ** SaNaTa** Etkisi
« Yanıtla #1 : 23 Mayıs 2008, 23:05:52 »
Ayşegülcüm, resimler ve metinler çok açıklayıcı. Az değinilen, az konuşulan konular bunlar...
Teşekkürler paylaşımın için +1  560a

Çevrimdışı lüƃǝşʎɐ

  • Ayşe+:)
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.608
  • Karizma Puanı: 1293
Toplumsal Yaşamın ** SaNaTa** Etkisi
« Yanıtla #2 : 23 Mayıs 2008, 23:08:42 »
teşekkürler aslıcığım bir ara da sanatın toplumsal yaşama etkisini atacağım. 360a

Çevrimdışı aslîgibi

  • aslî
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 2.304
  • Karizma Puanı: 993
    • asligibi
Toplumsal Yaşamın ** SaNaTa** Etkisi
« Yanıtla #3 : 23 Mayıs 2008, 23:14:11 »
Çok felsefik gördüm seniii  360a

Çevrimdışı lüƃǝşʎɐ

  • Ayşe+:)
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.608
  • Karizma Puanı: 1293
Toplumsal Yaşamın ** SaNaTa** Etkisi
« Yanıtla #4 : 24 Mayıs 2008, 10:18:08 »

Çevrimdışı ...

  • Arkadaş
  • Çalışkan
  • *
  • İleti: 590
  • Karizma Puanı: 177
Ynt: Toplumsal Yaşamın Sanata Etkisi
« Yanıtla #5 : 30 Ağustos 2008, 16:55:13 »
paylaşım için teşekkürler  360a

Çevrimdışı lüƃǝşʎɐ

  • Ayşe+:)
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.608
  • Karizma Puanı: 1293
Ynt: Toplumsal Yaşamın Sanata Etkisi
« Yanıtla #6 : 31 Ağustos 2008, 15:56:54 »
ben teşekkür ederim HEKİMOĞLU hocam 360a

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Toplumsal Yaşamın Sanata Etkisi
« Yanıtla #7 : 05 Haziran 2010, 11:32:49 »
paylaşım için teşekkürler ayşe hocam