Öncelikle konumuza kopya nedir? ile başlayalım.Kopya,bir sanat yapıtının yada bir yazılı metnin taklidi olarak tanımlanabileceği gibi, doğadaki varlıkların ,nesnelerin olduğu gibi gerçekçi,yani figüratif anlayışla göründüğü gibi yansıtılmasıdır.Kopya yöntemi eski dönemlere baktığımız zaman gerekliliği tartışılamaz.Özellikle yazılı metinlerin çoğaltılması,emek ve zamandan tasarruf için çok önemlidir.Kopya yöntemi 17.ve 18. yüzyılda hızla gelişen endüstriyel gelişmede ki bu gelişme Avrupa’da daha hızlı olmuştur.Avrupa endüstrisinin bir anlamada tasarım gereksinimlerine çabuk ,doğru ve planlı çizim oluşturma alışkanlığının kazandırılması hedeflenmiştir.yaratıcı kaygılardan uzak bu yöntem noktalarla kopya,karelere ayırarak ve doğrudan doğruya nesnelerin kopyaları baz alınarak gerçekleştirilmektedir..
Eski dönemlerde sanatçılar gördüklerini birebir yansıtıyorlardı.Doğayı ,nesneleri,figürleri…vs. çünkü o dönemin koşullarında fotoğraf makinesi gibi teknolojik araçlar yoktu.
Sanat eğitiminde kopyanın yerine değinecek olursak,Kopya sanat eğitiminde asla bir maç olarak görülmemelidir.Ancak sanatsal bazı bazı estetik sorunların çözümünde bir araç olarak düşünülebilir.Kopya yöntemi noktalarla ve karelerle bölünüp yapılması dışında modelden bu çeşitli nesneler ve objeler olabilir çalışmanın yararlı olduğu bilinen bir gerçektir.
Öğrenme süreci taklit yoluyla oluşabilir.Ancak bu her zaman uygulanması gereken bir yol olmamalıdır.Çünkü kopya yöntemi sanat eğitiminde uygulandığında çocukların yaratıcı zekalarını gerilettiği,öğrenme sürecini zorlaştırdığı,çocukların bundan sonraki yaşamında taklit eğilimli olan, özgün çalışmalar ortaya koyamayan ,özgün çalışmalar ortaya koyamayan öğrencilerinde kendine güveni olmayan bir birey olarak yetişmesine neden olmaktadır.Bu durum özellikle günümüz için daha da geçerli olmaktadır.