Gönderen Konu: SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE  (Okunma sayısı 4770 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı **aslı**

  • KENDİSİ
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 4.373
  • Karizma Puanı: 1342
  • ...SENLE BEN, BATI-DOĞU; AMA DÜNYA YUVARLAK...
SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE
« : 22 Ağustos 2007, 14:21:02 »

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE

 

GİRİŞ

Eğitim geleneksel olarak, toplumsal açıdan kültürün aktarılması ve geliştirilmesini, bireysel açıdan ise ruh sağlığı dengeli insan yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Günümüz eğitim anlayışında bilgi üreten, çevreci, ahlâklı insan daha vurgulanır hale getirilmiştir. Eğitim-insan ilişkisi içinde, eğitimin fonksiyonlarına yeni kavramlar ilave edilmiştir.

20. yüzyılın ikinci yarısındaki hızlı iletişim ve teknolojik gelişimle beraber eğitim sistemleri de kendini yenilemek durumunda kalmış, eğitime yeni fonksiyonlar yüklenirken, programlarda da değişiklikler olmuştur. Değişen şartlar ve yeni olgular insan ihtiyaçlarını da değiştirmiş, bu değişiklikler eğitime doğrudan yansıyarak amaç, muhteva, metot, teknik, araç-gereç değişikliğini beraberinde getirmiştir.

 

SANAT EĞİTİMİNDE ALAN İSİMLENDİRMESİ
Eğitim sistemleri içerisinde sanat eğitimi bir alan olarak 19. yüzyıldan beri tartışılmaktadır. Sanat eğitiminde bugüne kadar çizim dersleri, sanat yoluyla eğitim,sanat için eğitim, estetik eğitim olmak üzere dört görüş ortaya konmuştur. Bu görüşler doğrultusunda genişleyen sanat eğitimi müfredatlarını karşılayabilecek alan ismi konusunda “Möller, Sanat derslerinin karşıtı olarak “Görsel İletişimi” benimserken, Gifforn “ Estetik Alanda Politik Eğitim”i tercih etmektedir.

Ülkemizde ilk ve orta öğretim kademesinde “Resim-iş” dersi adının, günümüz eğitiminde amaçlanan sanat eğitimi ve öğretimini karşılamayacağı, bunun için bir isim değişikliğine gidilmesi gerektiği çeşitli bilimsel tartışma ve yayınlarda dile getirilmektedir. Ancak sanatın kuramsal yanı ile ilgili çalışmaların azlığı ülkemizde oturmamış bir sanat terminolojisini de beraberinde getirdiğinden henüz “Resim-İş” dersi yerine kullanılabilecek yeni bir isimde anlaşma sağlanmış değildir. “Sanat Eğitimi, Sanat Öğretimi, Estetik Eğitim, Temel Sanat Eğitimi, Sanat Yoluyla Eğitim, Sanata Doğru Eğitim gibi bir çok terim ve kavram ülkemizde oldukça yerleşmemiş bir durumu sergiler”

YÖK, Dünya Bankası, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ortaklaşa, yürüttükleri Milli Eğitimi Geliştirme Projesi, Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi çalışmaları kapsamında Sınıf Öğretmenliği Bölümlerindeki Resim-İş derslerinde meydana getirilen isim değişikliğinin ilk ve orta öğretim kademesindeki derslere de yansıtılması olumlu bir davranış olacaktır.

Yükseköğretimde Plastik Sanatlar ve Tasarım alanında uzman eleman yetiştiren bölümlerin “Resim-İş” yerine daha kapsamlı bir terim veya kavramla isimlendirilmesi ihtiyacı hissedilmiş olacak ki bu konu çeşitli ortamlarda tartışılmaktadır. Üniversitelerin ilgili fakültelerinin temsilcilerinden oluşan bir kurul tarafından 1995 yılında isim belirlemek amacıyla Gazi Üniversitesinde iki defa toplantı yapılmıştır.

Bu konuda “Üniversitelerin ilgili bölümlerine verilen “Resim-İş” adının değiştirilmesine olanak yok” diyenlerin yanında, isim değişikliğinden ziyade yüksek öğretimde sanat eğitimi alanında yeniden yapılanma arayışlarını sürdürenler de bulunmaktadır

 

C.   SANAT EĞİTİMİNDE ALAN KONUSU BAKIMINDAN KÜLTÜR
“Kültür; en geniş anlamıyla bir toplumun tüm yaşam biçimidir.” Eğitimin bir fonksiyonu olarak yetişen bireylere toplum kendi hayat tarzını öğretmez ve geliştirmezse, elbetteki “süper kültürler” bu boşluğu dolduracaktır. Bu da toplumsal hayatın felce uğraması demektir. Eğitimde uzak hedefler arasında yer alabilecek kültürün aktarılması ve geliştirilmesi çoğu ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de çeşitli nedenlerden dolayı okulun ve dersin amaçları uğruna feda edilmektedir. Okullarda verilecek sanat eğitimi ister tüketici isterse üretici yetiştirmeyi amaçlasın insan yaşantısının zenginleştirilmesi ve estetik düzeyinin yükseltilmesi ile alakalı olduğundan, kültürle bağlantısını kesmek mümkün değildir.

Ülkemizin zengin kültürünün sanat eğitiminde kullanılmasıyla ilgili, çarpıcı bir örnek olarak 2-10 mayıs1992 tarihleri arasında ülkemizi ziyaret eden, Birmingham Güzel Sanatlar ve Tasarım Enstitüsü’nden Enstitü Dekanı Prof. Eddie PRICE ile Güzel Sanatlar ve Tasarım Eğitimi Anabilimdalı Başkanı Prof. Dr. John SWIFT’ in Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Bölümü’ndeki Sanat Eğitimi hakkında hazırladıkları raporda geçen şu satırlar ilginçtir:” Gelecek nesillerin milli kimlikleri dikkate alındığında, Resim iş öğretmenlerinin yetiştirilmesi için hazırlanan programlarda kendi öz kültürel tarihinizi ve kaynaklarınızı belirli oranda ve belirli aşamalarda kullanmanızı tavsiye ederiz.”

 

SANAT EĞİTİMİNDE KONU VE YÖNTEM
İlk ve orta öğretim, hatta yüksek öğretimde sanatçı-öğretmen yetiştirirken verilen sanat eğitimi programlarının işlenişine baktığımızda daha çok uygulamaya ağırlık verildiği görülmektedir. Bu biraz da bizim sanat eğitimini algılayış biçimimizden kaynaklanmaktadır.

İlk ve orta öğretim kademelerinde yanlış olarak sanat eğitimini salt yetenek ve yaratıcılık geliştirme olarak algılayarak, duyuşsal alanla sınırlamak bilişsel alandan uzaklaşmak demektir ki bununda teoriyi gereksiz kıldığı zannedilmektedir. Uygulamalarda ki bu yanlışlık ilköğretim seviyesinde dersi amacından uzaklaştırmış, bir boş zaman eğlencesine dönüştürmüştür. Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi kapsamında ilkokul ve ortaokullarda Sanat Eğitimi derslerini verecek öğretmenler için hazırlanan sanat eğitimi programlarında, teori-uygulama arasındaki uyumlu denge dikkat çekicidir. Programda konu alanı olarak sanatta dört disiplin başlığı adı altında Sanat Tarihi, Sanat Eleştirisi, Estetik ve Uygulama gösterilmekte, Sanat Eğitiminde konuların bu dört disiplinden seçilmesi istenmekte, konular verilirken betimleme, çözümleme, yorumlama, yargı aşamalarından oluşan bir yöntem ile işlenmesi yolu tavsiye edilmektedir. Bir yandan ilköğretim kademesine öğretmen yetiştirme diğer yandan ilköğretimdeki sanat eğitiminde öğrencilerle beraber uygulanabilecek  tarzda hazırlanan bu programlar olumlu karşılanmalıdır.

Yüksek öğretimdeki sanat eğitimi hem program hem de yöntem açısından uzman eleman yetiştirilirken farklı düşünülmelidir. Halen uygulamaların ağırlıklı olması bu öğretim biçiminin doğruluğunu göstermez. Sanatla ilgili tarih, felsefe, sosyoloji, psikoloji, eleştiri ve estetik derslerine gereken önem verilmelidir. Çünkü eğitim hangi alanla ilgili olursa olsun, temelinde bilgi vardır. Sanatın kuramsal yanı ile ilgili araştırmaların ülkemizdeki azlığı uyguladığımız sanat eğitimini boşlukta bırakmakta daha çok biçimciliğe yöneltmektedir.

 

SANAT EĞİTİMİNİN ESTETİK ÇEVRE İLE İLGİSİ
Endüstrileşmiş toplumların problemlerinden biriside maddi ve manevi çevre kirliliğidir. Endüstri toplumuna henüz dönüşmediğimiz için bazı merkezler dışında bizde çevre kirliliğinin tehlikeli ve zararlı boyutlarının gözle görülür neticelerine kulak takınmakta birkaç derneğin “iş olsun” hesabından faaliyeti gibi algılanmaktadır. Batıda "tasarlanmış çevre” olarak sanat eğitimi ders programlarına giren çevre, bizde herhalde göstermelik olarak ilköğretim programlarına alınmış, daha çok okul yöneticilerinin ders açığını kapatmak üzere kullanılmaktadır.

Kalıtımsal olarak bir şeyleri düzenleme ihtiyacı hisseden insanın sanat eğitimi ile estetik çevre şuuru da geliştirilebilir. “Okullarda bu çalışmalardaki konuların boyutları okul koridorlarının veya konut odalarının süs ve donanımından, geleceğin insanına uygun şehirlerin taslağına ya da çöp sorunu olmayan bir gezegene kadar uzanır.”

 

SANAT VE SANATÇI İLE TOPLUM İLİŞKİSİ
Sanata ve sanatçıya duyarlı bir toplumun oluşturulması herhalde çift yönlüdür. Toplumun sanatçıya duyarlı olabilmesi biraz da sanatçının topluma duyarlı olmasına bağlıdır. Sanatın çerçeveyle müzede bulunması devrinin kapandığını, sanatçının değişik kılıklı birisi olmadığını, hem eğitimle hem de sanatçılar ve onların ürünleri ile kabul ettirebildiğimiz de toplumda bir duyarlılık oluşacaktır. Bu göstergelerin bir diğer sebebi de herhalde sanatımızdaki düşünce boyutunun biçimciliğe feda edilmesi, kendi kültürümüzü dışlama ve eğitim eksikliği olsa gerekir.

 

SANAT EĞİTİMİ VE TASARIM
Günümüzde yeni bilginin üretimi önem kazanmıştır. Tasarıma dayalı endüstriyel ürünü kolaylıkla satın alırken onun bilgisini satın alabilmek hemen hemen imkansızdır. Bu yüzden ülkelerin ekonomik kalkınmasında endüstriyel tasarım önemli rol oynamaktadır.

Bir yandan yüksek öğretimde ayrı bir ihtisas alanı olan endüstriyel tasarıma hazırlanma, diğer yandan da sanat eğitiminin tüm faaliyetlerinde zaten var olan tasarımın en erken yaşlardan itibaren eğitimle verilmesi çağdaş sanat eğitiminin bir gereğidir. Bunun ilk öğretim kademesinde bir ders niteliğinden çok, sanat eğitimi faaliyeti olarak algılanması gerekir. Tasarım eğitiminin ayrı bir ders olarak verilmesi teknik liselerde ve yüksek öğretimdeki uzman eleman yetiştiren alanlarda önem kazanmaktadır.

 

SONUÇ:

Dünya da değişen ve gelişen şartlara göre eğitimde değişiklikler yapılmakta eğitime yeni fonksiyonlar yüklenmektedir. Ülkemizde hem genel eğitim hem de bir disiplin alanı olan sanat eğitiminin her kademesi de bu değişimden ister istemez etkilenecektir. Ülkemizin değişen şartları için sanat eğitiminde yeniden yapılanmaya ihtiyaç vardır.

Çağdaş sanat eğitiminin bir gereği olarak sanat ve sanatçıya duyarlı bir toplum oluşturulması, estetik çevre şuurunun geliştirilmesi, yeni bilginin üretiminde ön şartlardan birisi olan  tasarım eğitimi alanlarında, hali hazırda var olan resim-iş eğitimi programları yetersiz kalmaktadır. Bu konuda yapılan bilimsel çalışmalar memnuniyet vericidir. Sanat eğitimi veren derslerin isim değişikliğinden, genişleyen müfredat programlarına kadar her türlü yeniliğe çağdaş eğitim anlayışı süzgecinden geçmesi şartıyla açık olmak gerekir
S.UYSAL

Çevrimdışı ilker

  • İlker ÖZTÜRK
  • Administrator
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 8.589
  • Karizma Puanı: 1882
    • GorselSanatlar.NET
Ynt: SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE
« Yanıtla #1 : 22 Ağustos 2007, 14:26:17 »
teşekkürler   740a   +1
Selçuk Üniversitesi - Seramik - 1998
Abant İzzet Baysal Üniversitesi - Resim İş - 2004
Düzce Yunus Emre Ortaokulu


Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet.

Çevrimdışı alisilcan

  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 381
  • Karizma Puanı: 29
SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE
« Yanıtla #2 : 29 Ekim 2007, 17:03:01 »
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM