Gönderen Konu: TANRILARIN VE İNSANLARIN BABASI: ZEUS  (Okunma sayısı 11428 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı •« Mа√i »•

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.646
  • Karizma Puanı: 1013
  • Güzel Bakan Güzel Görür.
TANRILARIN VE İNSANLARIN BABASI: ZEUS
« : 05 Ekim 2008, 18:58:45 »

TANRILARIN VE İNSANLARIN BABASI: ZEUS

Dünyanın sahibi, tanrıların ve insanların babasıydı. “Yıldırımlar Saçan Tanrı” diye de anılan Zeus’un yıldırımları haksız olarak hiçbir ölümlüyü incitmiyordu.

Olimpos Tanrıları, bir meselenin anlatılmasında birer oyuncudur demiştik.  İşte bunun en canlı örneklerinden biri olan Philemon ve Baucis’in hikâyesi:

Zeus ölümlü bir insan kılığına girerek Frigya’da oğlu Hermes ile beraber dolaşıyordu. Fakat burada iyi karşılanmadılar. Bütün evlerin kapılarını çaldılar ve Tanrı misafiri olarak kabul edilmelerini rica ettiler. Ne var ki bütün kapılar yüzlerine kapandı.

Burada insanların gerçekleri açık olarak kavrayamadıkları anlatılmak istenmiştir. Yani bazen gerçekler insanların burnunun dibine kadar gelse de, ona sırt çevrilebilmektedir. Nitekim mitoloji bunu sembolik bir üslupla ortaya koymaktadır. İnsanların ilahi bir kökene sahip olduklarını unutmaları da bu bölümün bir diğer mesajıdır.

…. Sadece kenarda üstü kamışlarla örülmüş değersiz bir kulübede oturan iki ihtiyar karı koca, kimsesiz yolcuları içeri aldılar. Philemon ile Baucis adlı bu iki ihtiyar oldukça fakirdi. Köleleri ve hizmetçileri yoktu. Ev işlerini kendileri görüyorlardı. Kulübeleri temiz ve her şeyleri yerli yerindeydi. İyi kalpli ihtiyarlar kulübelerinde ne varsa hepsini konuklarına ikram ettiler…

“Philemon ile Baucis”: Bilgisiz ama iyi niyetli insanı sembolize eder. Aynı zamanda inisiyasyona yeni girmiş adayın da sembolüdür. Ev, insanın yaşadığı bir mekândır. Ezoterizm’de ise ev; insan anlayışının seviyesini gösteren bir sembol olarak geçer. Burada da dikkat edilirse ev, eski ama her şey yerli yerindedir. Burada eskilik bilgilerinin eski realiteye ait olduğunu gösterir. Aynı zamanda dünya nimetlerine aşırı bağlanmamış olmalarını da ifade eder. Her şeyin yerli yerinde olması da sahip oldukları bilgilerini yerli yerinde kullanabilmelerinin sembolüdür. Fazla bir bilgileri olmayan ama vicdan ölçülerinde yaşama başarısını gösteren insanın da sembolüdür. Her şeylerini konuklarına ikram etmeleri de, dünya nimetlerine aşırı bağlı bulunmadıklarını anlatır.

…Sonunda konuklar kendilerini tanıtırlar: “-Biz Olimpos’ta oturanlardanız. Komşularınız kalpsizliklerinin cezalarını çekecekler. Yalnız siz kurtulacaksınız. Kalkınız ve bizim izlerimizden yürüyerek peşimizden geliniz.” Dediler.

İhtiyarlar ellerine birer baston aldılar. Ağır ağır yürümeye başladılar. Bir ok atımı kadar uzaklaşmışlardı ki, bütün ovayı sular kaplamaya başladı. Kendi kulübelerinin bir tapınak haline geldiğini hayretle gördüler. Bunun üzerine Tanrı Zeus: “İyi kapli ihtiyarlar ne dilerseniz, dileyin benden” dedi. İhtiyar karı koca biraz kendi aralarında konuştuktan sonra kendilerinin tapınak haline gelen evlerinde bekçi olarak kalmayı arzu ettiklerini söylediler. Ve istedikleri oldu. Onlar mabedin bekçileri oldular…


“Hep kendini seyrettikçe tanrını göremezsin” Ezoterizm’de geçen bu söz birçok inisiyatik merkezde kullanılmıştır. Sufilerde kullanmıştır. Bu sözle her şeyden önce dikkatini kendi egoizmandan kaydırman gerekir; aksi takdirde gerçeklerle yüz yüze gelmenin mümkün olmadığı anlatılmak istenmiştir. Mitolojide geçen ihtiyarların hikâyesinde de bu bilgi verilmek istenmiştir. Vicdani yaşamanın önemi vurgulanmış ve bu şekilde bir yardım görmeye hak kazanmışlardır. Zeus burada inisiyatörü sembolize eder. Yanındaki Hermes ise Mısır İnisiyasyonunda geçen Thot’un karşılığıdır. Yani kökeni Atlantis’e dayanan bilge rahiplerden birini sembolize eder. Bu bilgelerin verdikleri bilgiler vasıtasıyla ihtiyarların evi mabede dönüşür. Suyun “Bilgi”nin sembolü olarak Ezoterizm’de geçtiği dikkate alınırsa, her yeri suların kaplamasının ne anlama geleceği açıkça ortaya çıkacaktır.

…Aradan yıllar geçer… Senelerin yükü altında ezilmiş bir hale gelmiş olan bu ak saçlı ihtiyarlar, mabetlerinin kutsal basamakları üzerinde oturmuş, vaktiyle buralarda olup biten olaylardan bahsediyorlardı… Birden bire Baucis, Philemon’un yapraklanarak ağaç haline gelmeye başladığını şaşırarak izlemeye başladı. Philemon da aynı şeyi Baucis’te görüyordu. Onların ikisi de şaşkın şaşkın birbirlerine bakarlarken süratle ağaç haline geliyorlardı…

Bir inisiyatik çalışmanın sonunda insanın uğrayacağı büyük değişim, her halde ancak bu kadar güzel tasvir edilerek anlatılabilirdi. Burada her anlatılan mesaj sembollerle adeta hem gizlenmiş, hem de bu semboller anlatılan hikâyeye güzel bir örgü motifi oluşturmuştur. Ağaç, Ezoterizm’in en genel sembollerinden biridir. Tüm mitolojilerde ve tüm dinlerde kullanılmıştır. Toprağa uzanan kökleri ve gökyüzüne çıkan dallarıyla tüm geleneklerde yeryüzüyle gökyüzünün evliliğini yani vuslatı sembolize eder. Yeryüzü ile gökyüzünün birleşmesini anlatır. Yani yeryüzü ile gökyüzü arasında kurulan irtibatın simgesidir. Ağaca dönüşme teması ise; Uyanmanın ve şuurlanmanın bir ifadesi olarak karşımıza çıkar. Ağaca atfedilen kutsallığın kökeni de işte buna dayanır.







Gizli Sırlar Öğretisi-Ergun CANDAN Sınır Ötesi Yayınları Sf: 149
« Son Düzenleme: 05 Ekim 2008, 20:08:47 Gönderen: SERM »
"Cehalet insanı çirkinleştirir. Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım vardır. Lakin, lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye." Mevlana

Çevrimdışı B૯ηбüL

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 4.432
  • Karizma Puanı: 1631
    • seyfullah sünbül
Ynt: TANRILARIN VE İNSANLARIN BABASI: ZEUS
« Yanıtla #1 : 04 Nisan 2011, 16:25:56 »
teşekkürler canım ;) +1

Çevrimdışı ömür banu

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.263
  • Karizma Puanı: 677
Ynt: TANRILARIN VE İNSANLARIN BABASI: ZEUS
« Yanıtla #2 : 04 Nisan 2011, 19:54:24 »
teşekkürler +1

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: TANRILARIN VE İNSANLARIN BABASI: ZEUS
« Yanıtla #3 : 05 Nisan 2011, 06:47:51 »
teşekkürer şermin hocam...+1
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı •« Mа√i »•

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.646
  • Karizma Puanı: 1013
  • Güzel Bakan Güzel Görür.
Ynt: TANRILARIN VE İNSANLARIN BABASI: ZEUS
« Yanıtla #4 : 10 Nisan 2011, 11:23:21 »
ben de ilgi ve yorumlarınıza teşekkür ederim... :)
"Cehalet insanı çirkinleştirir. Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım vardır. Lakin, lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye." Mevlana

Çevrimdışı mahmuty

  • mahmuty
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.584
  • Karizma Puanı: 522
  • Bildiğim herşeyi sevdiğim için biliyorum(L.Tolstoy
    • DOSTLUK
Ynt: TANRILARIN VE İNSANLARIN BABASI: ZEUS
« Yanıtla #5 : 10 Nisan 2011, 11:34:53 »
   Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.
   +1
GÜLMEK GÜZELLİKTİR.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: TANRILARIN VE İNSANLARIN BABASI: ZEUS
« Yanıtla #6 : 10 Nisan 2011, 20:52:14 »
teşekkürler paylaşım için şermincğim

Çevrimdışı •« Mа√i »•

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.646
  • Karizma Puanı: 1013
  • Güzel Bakan Güzel Görür.
Ynt: TANRILARIN VE İNSANLARIN BABASI: ZEUS
« Yanıtla #7 : 13 Ağustos 2011, 14:33:38 »
ben de ilginize teşekkür ederim... :)
"Cehalet insanı çirkinleştirir. Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım vardır. Lakin, lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye." Mevlana