Eleştirel düşünme, tarih öncesi dönemlerde mağara resimleriyle yaratma eylemine atılan insanoğlunun antik çağda temellerini attığı ve günümüze kadar uzun bir süreçten geçen mantıksal bir yaklaşımın adıdır.
Yaratıcı niteliklere sahip bireylerin kazanılmasında "eleştirel düşünce" anlayışı son derece önemli bir faktör olarak karşımıza çıkar.Çünkü yaratıcı anlayışın geliştirilmesinde eleştirel düşünce ve bakış açısı yaratıcılığın temelini oluşturmaktadır. Bu anlayış aynı zamanda zorunlu olarak bilimsel düşüncenin de özünü oluşturmaktadır. Eleştirel düşünme yöntemini öğretmeyi, ön plana almayan toplumların bilimsel ve sanatsal alanlarda varlık gösterebilmeleri olası değildir.
Sanatsal üretici düşünme biçimi, düşünme ile uygulama-deneme arasındaki etkileşimi ve karşılıklı ilişkiyi içeren bir olgudur. Sanat etkinliği bağlamında üretici düşünce, sanat etkinliği süreçlerine ve araçlarına uygun fiziksel şekillerin biçimlerin üretilmesi ile birleştirilen tüm zaman dilimi olarak düşünülebilir. Soyut düşünmeden ayrılır, çünkü düşünce ile ürüne temel oluşturan maddeyi birleştirmeye çalışır. Bu birleşme sonucunda da sanat yapıtı ortaya çıkar.
Ayrıca sanatsal anlamda eleştirel düşünce; sanatçılar ile izleyiciler arasında yaratıcı; sağlıklı iletişim ve ilişkilerin biçimlendirilmesinde önemli bir etken olduğu gibi sanat yapıtları üzerinde de estetiksel görüş belirtebilecek bir mantık becerisine sahip olunabilir.
Eleştirel düşünmenin beş ana kuralı bulunmaktadır. Bunlar:
1. Tutarlılık: Eleştirel düşünen, düşüncedeki tezatlıkları ortadan kaldırabilmelidir.
2. Birleştirme: Eleştirel düşünen, düşüncenin tüm boyutlarını ele alabilmelidir.
3.Uygulanabilme: Kişi anlayabildiklerini de ekleyerek anladıklarını bir modelde uygulayabilmelidir.
4.Yeterlilik: Eleştirel düşünen kişi, deneyimlerini ve sonuçlarını sağlam bir şekilde oturtabilmelidir.
5. İletişim kurabilme: Eleştirel düşünen kişi düşündüklerini birleştirerek anladıklarını çevresine anlaşılabilir bir şekilde iletebilmelidir.
Araştırıcı, inceleyici; sorgulayıcı eleştirel bir anlayışın öğrencilerde geliştirilebilmesi için öncelikle öğretmenlerin bu alanda yetiştirilmeleri ve bu anlayışı benimsemeleri gerekmektedir. Çünkü sağlıklı düşünebilen çağdaş eğitimin gereklerini yerine getirebilen yaratıcı, üretken, demokratik bir anlayışa sahip, işini seven ve benimseyen öğretmenlerle istenilen sonuca ulaşılabilir.