Gönderen Konu: ÇOCUK VE YARATICILIK  (Okunma sayısı 6625 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ภєร

  • *ภ є ร l เ ђ ค ภ*
  • Onursal
  • Uzman
  • *
  • İleti: 1.380
  • Karizma Puanı: 296
  • İlkim "İLKİM" im :)
ÇOCUK VE YARATICILIK
« : 23 Ağustos 2007, 13:23:20 »

                                                      ÇOCUK VE YARATICILIK
                                                   ÇOCUK, YARATICILIK, SANAT


    Erken çocukluk döneminde çocuğun zihinsel, sosyal ve duygusal gelişiminin temelleri atılır. 0-3 yaşları çocukların beyin hücrelerinin en hızlı geliştiği dönemdir. Bu dönemde çocuklar kendilerine sunulan herşeyi çok hızlı öğrenebilirler. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki küçük yaşta çocukların yaratıcılıkları çok yüksektir. Doğduğu andan başlayarak, çocuklar dünyayı ve hayatı kendi deneyimleriyle keşfetmeye çalışırlar, bu dönemde henüz yaratıcılıkları körelmemiştir. Bu yaş döneminde çocuğa yaratıcılığını geliştirici egzersiler yaptırılmadığı taktirde çocuğun yaratıcılığı körelmeye başlar. 
    Yaratıcılık özgür düşünme, varolan herşeye bilinen anlamı dışında anlam yükleyebilme, çerçevelerin dışına taşabilme yani çocuk kalabilmektir. Yaratıcılığı bir süreç olarak ele aldığımızda ise, kişiler arası ya da içsel süreçlerin orijinal, yüksel kaliteli ve anlam ifade eden ürünlere dönüşmesi olarak tanımlayabiliriz. Küçük çocukların eğitiminde özellikle üzerinde durmamız gereken düşünme sürecidir. Yaratıcı olan çocukların her zaman çok yüksek zekaya sahip olması şart değildir, yaratıclık ve zeka birbirinden bağımsız olarak ele alınır.
Çocukların yaratıcılığını olumsuz etkileyen en büyük faktör “doğru cevabı bulma” saplantısıdır. Sosyalleşme sürecinde, çocuklar toplumda doğru cevabı bilmiyor olmanın hep daha çok prim yaptığını öğrenir. Önce verdikleri cevaplar değişir daha sonra da düşüncedeki esnekliklerini kaybederler. Çocuğa sınırları çizilmiş olan yönergeler vermek sadece bir maket yaparken yardımcı olabilir.
    Çocuklar 2-4 yaşları arasında karalama dönemindedir. Daha çok küçük kas hareketlerini geliştirirler. Daireler ve diğer geometrik şekilleri çizerek başlarlar. 7 yaş cıvarında insanları ve diğer objeleri çizmeye başlar. Renkleri daha çok kullanır. Çok çabuk hayalkırıklığına uğrayıp vazgeçebilirler. 9 yaşına kadar sembolleri kullanmayı öğrenir. Dikkati artmıştır. Annenin kıvırcık saçları, babanın gözlüğü gibi ayırdedici objeleri çizimlerinde kullanır. 9-12 yaşlarında arkadaşlarından etkilenmeye başlar. Artık herşeyi “doğru” yapmak önem kazanır. Çocuklar yaptığı objenin gerçekten gördüğü ile tıpatıp aynı olmasını ister. Olmayınca da cesareti kırılır. Onlara sanatın gördüğü herşeyi kopya etmek olmadığını anlatmak gerekir. Farklı akımlardan örnekler göstererek bu işin bir doğrusu ideali olmadığını çocuğa anlatmak gerekir.
    Yaratıcılık sanatsal ya da müzikal yetenekten çok daha fazlasını ifade eder. Bir ressam teknik anlamda çok başarılı olabilir ama resme bakan kişilerde o resmin, o fırça dokunuşlarının biricik/tek olduğu hissini uyandıramayabilir. Çocuklarda yaratıcılık bir fikir, bir durum karşısında çocuğun beyin fırtınası yaparak olabildiğince çok öneri oluşturabilmesidir. Önerileri çok sıradan ya da orijinal olabilir. Daha sonra bunlar değerlendirilerek çocuğun yaratıcılık potansiyeli anlaşılabilir. Dört yaşındaki çocuklara “aklına gelen kırmızı olan herşeyi söyle” denildiğinde çocuklar; elma ve domatesin yanısıra üşümüş eller gibi cevaplar da verebilmiştir.

     Çocuğunuz için araştırabileceği, engellenmeden oyun oynayabileceği bir ortam yaratın. Verdiği fikirleri sizinkilere uydurmaya çalışmadan kabullenin. Bir problemin çözümünde verdiği fikirleri yargılamadan kabul edin ve çözüm için deneyin. Günlük hayatın içinde ortaya çıkan bazı sorunlarda onun fikirlerini sorun. Sıradan fikirlerle başlayıp, orijinal yaratıcı değeri olan fikirlere ulaştığını göreceksiniz. Çocuğunuzun yaratıcılık yolculuğunda sonuç/ürün değil sürece değer verin.
    Einstein evreni hep merak ederdi. Sürekli sorular sorardı. Oysa bizler kendimizi eğitirken düşüncelerimizi hep sınırların içinde tuttuyoruz. Oysa yaratıcılık sınırların dışına çıkmayı gerektiriyor. Gerçek yaratıcılık için çocukların özgür bırakılması şarttır. Tony Buzan’ın “Yaratıcı Zekanın Gücü” kitabında yer verdiği bir araştırmada farklı yaş gruplarından insanlar bir teste tabii tutulmuş ve yaratıcılık oranı olarak aşağıdaki sonuç ortaya çıkmıştır:
Anaokulu çocukları %95-98,
Ortaokul çocukları %50-70,
Üniversite öğrencileri %30-50,
Yetişkinler %20’den az yaratıcılığa sahiptir.

ÇOCUĞUNUZUN YARATICILIĞINI NASIL GELİŞTİREBİLİRSİNİZ?

1- Bakın: Etrafınızdaki herşeye bakın. Ayrıntıları görmeye çalışın. Çocuğunuz gördüğü ayrıntıları biriktirecek ve yaratıcılıkları için saklayacaktır.
2- Yüksek Sesle Okuyun: Çocuğunuza masal, şiir ve hikayeler okuyun. Kelimelerin sınırları yoktur. Öykü dinlemek çocuğunuzun fantazi dünyasını zenginliklerle dolduracaktır. Öyküler, kelimeler çağrışım yaptırır. Böylece onun yaratıcılığını beslersiniz.
3- Çocuğunuzla Oyun Oynayın: Çocuğunuza sizinle birlikte oynayabileceği yetişkin oyunları almak yerine siz onunla çocuk oyunları oynayın. Özellikle oyuncak kutuları, yap-bozlar, tahta bloklar, boyama kalemleri, eski dergiler, artık kumaş ya da giysiler yaratıcı oyunlar üretebileceğiniz malzemelerdir.
4- Birlikte Yemek Pişirin: Çocuklar en çok yemeklerine dokunmaktan, onları tabaklarında evirip çevirmekten zevk alır. Çünkü bu onlara çok eğlenceli gelir. Onunla birlikte bir kek yapmak oldukça yaratıcı bir etkinlik olabilir.
5- Yeni şeyler öğrenin: Çocuklar hayatın her anını yeni şeyler öğrenerek geçirir. Siz de onlara katılın. Çocuğunuzun günlük tutmasını, fotoğraf çekmesini destekleyin. Böylece kendine güveni gelişecek ve iletişim kurmanın farklı yollarını öğrenecektir.
6- Televizyonu Kapatın: Televizyon programlarında eğitici şeyler olsa da genellikle televizyon zaman kaybıdır. Çocuğun düşünce üretmek yeine pasif kalarak bir başkasının fikirlerini izlemesidir. En azından televizyon seyretme süresini kısıtlamak önemlidir.
7- Sorularına cevap verin: Çocukların en büyük öğrenme aracı sorularıdır. Ne? Neden? Nasıl? Kim? Ne zaman?... Çocukların sorularına hep cevap verin. Çünkü onlar aldıkları cevapları birleştirerek, bağlantı kurarak bilgi dağarcıklarını oluştururlar. Bu bilgiler de hayal güçlerini geliştirir.
8- Doğadan Faydalanın: Açık alan gezileri yaparak onun inceleme, keşif yapmasına fırsat tanıyın. Doğa yaratıcılığını geliştirmesini sağlayacak oyuncaklarla dolu.
9- Zaman Ayırın: İş yoğunluğu, yorgunluk zaman ayırmanıza engel olabilir. Ancak hergün sadece birkaç dakika bile çocuğunuz ve sizin için yeterli olabilir.
10- Yaratıcı Düşünmeyi Yaşam Biçimi Haline Getirin: Yaratıclık bir değerdir. Fikirlerinizin ve seçimlerinizin kıymetli olduğunu, ürünün değil sürecin önemli olduğunu gösterir.
Unutmayın ki dünya da en iyi öğrenenler, en iyi soruları soranlar, en faal ve en duyarlı olanlar çocuklardır. Çok basit şeylerden bile keyif alırlar. En olmaz dediğimiz birleştirmeleri yaparak bizi şaşırtırlar. Çocuklar risk almaya, zorlu deneyimlere katılmaya biz yetişkinlerden daha isteklidir. Sınırlı bir çerçevenin içinden görebildiği gibi o sınırın dışına da çıkıp bakabilir. Onları yargılamadan, fikirlerinde özgür bırakın. Çocuğunuzun yaratıcılığının gelişimine katkıda bulunun.

Cella BENCUYA
Psikolojik Danışman
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ RESİM  A . S . D 2000