Ali Rıza Hoca ("Üsküdarlı", 1864 - 1930)
Tual / Yağlıboya, 34 x 55 cm.
Özel Koleksiyon
1900'lerin Fenerbahçe'sine, teknelerin demirlendiği "koy"a, "Belvü Mevkii"nden belgesel bir bakış Hoca Ali Rıza'dan... Çiçeklerin çoşkusu, en ön plandaki ağacın yerdeki gölgesi ve ressamın simge nesnelerinden sağdaki kayalardaki gölgeler, bir ilkbahar öğle vaktini düşündürtmekte...
İstanbul İmparatorluğu'nun onu yoracak ve yıkacak karmaşa ve savaş döneminin bir kaç yıl öncesinden bir "doğa güzellemesi", manzara sanatının Türk Resim Sanatı'ndaki belki de en büyük ustasının fırçasından... Açıklarda yandan çarklı bir "Şirket-i Hayriye" vapuru ve bir kaç yelken açmış kotra, şemsiyesi ile kendini güneşten koruyan şık bir hanımı taşıyan kıyıya yakın bir çifte kayık, koy içinde bir kaç yelkenli ve balıkçı sandalı...
Fener kulesi, fenerci evi ve soldaki iki pencereli küçük bina resimde yer alan insan yapısı öğeler... Mendirek henüz yok, kulenin açıklarında küçük bir döküntü seçilebilmekte... Ufuk hattı ile ağacın dikey gövdesinin kesişme noktasının solunda Burgazada, sağında Kınalıada seçilebilmekte; daha sağda ise uzaklaşan vapurların birbirlerine karışan dumanları ve resmin beşte üçünü kaplayan gökyüzünü süsleyen, olası bir bahar yağmurunu saklıyan yağmur kütleleri...
En ön plandaki çiçeklerin renk çümbüşünden en uzaklardaki ayrıntılara, yüzyıl öncesinin o bahar gününü imgelemimizde yaşatabilmemiz için tüm becerilerini göstermiş Üsküdarlı Ali Rıza Hoca, doğal yeteneği, hiç durmayan kıvrak bileği ve hiç bir renk tonun keskin bakışları ile... Yapıtın temasının çokca yinelediklerinden olmaması da, bu çalışmasını daha da ayrıcalıklı ve şaşırtıcı kılmakta.
Haşim Nur Gürel
sanalmüze