BİLGELİĞİN İLAHİ ÇEKİCİLİĞİ
Mitolojik hikayeler, tüm kahramanların Zeus’un kızı Helen ile evlenmek istediklerinden bahseder. Bu tüm kahramanların en büyük arzusu ve hedefiydi. O ise, birinden diğerine gidiyordu. Menelaos’la olduğu gibi ya biriyle evleniyor ya da onu terk ediyordu. Ona sahip olmak neredeyse imkansızdı…
“Helen’in amacı kahramanları cezb etmektir. Theseus onu bir gün kaçırır. Ancak daha sonra kardeşlerinin onu almasına izin verir. Helen de daha sonra Menelaos ile evlenir. Ancak Menelaos sahip olduğu şan ve şöhretten dolayı sürekli uyuyordu. Hiçbir gelişme göstermiyordu. Bunun üzerine Paris Helen’i kaçırarak Truva’ya götürmek istedi.”
Burada geçen hikâyeleştirilmiş motiflerin hepsi birer sembolden ibarettir. Tüm bu evlenme ve kaçırma hikâyeleri tamamen mitolojik bir kurgudur. Bu kurgunun anlatmak istediği gerçek ise bambaşkadır. Sözü edilen kurguyu anlayabilmek için Helen’in neyi sembolleştirdiğinin bilinmesi gerekir. Çünkü asıl sır, onun çevresinde dönmektedir.
Zeus’un kızı olduğu için onun bilgisini taşır. İşte bütün kahramanların peşinde koştukları da aslında bu bilgidir….
Helen: Bilgeliğin ilahi çekiciliğinin sembolüdür. Ve o sadece arınmış kişilere verilir.
Goethe konuyla ilgili şunları söyler:
“Helen’i görmüş olan kişi asla bir daha kendisine gelemez ve eski halini bulamaz.”
Ezoterizm’de ise; O, küçük sırlardan büyük sırlara geçme gayretini gösterenlere vaat edilmiş ilk mükâfatı sembolize eder. O tanrısal olanla- insani olan arasında bir köprüdür. İlk kaynağa geri dönüş hattı üzerindeki birinci aşamadır.
O her ne kadar ilahi bilgeliğin, çekiciliğini sembolize etmekteyse de, yine de sadece bir köprü vazifesi görmektedir. Yani o nihai hedef değildir. Nitekim mitolojilerde Güzel Helen’in sürekli başkalarıyla evlenmesi de bunu gayet açık bir şekilde dile getirmektedir. Ne zaman bir kahraman (mist, mürit, inisiye adayı) Helen ile evlenmeye muvaffak olursa, daha yukarıya tırmanmak için onu aynı zamanda terk etmek de zorundadır.
Bu anlatılmaya çalışılan mesele, “İnisiyatik Çalışmalar”ın ve “Ezoterik Öğretiler”in en önemli noktalarından biridir. Büyük araştırma ve çabalardan sonra belli bir sadeleşmeyle birlikte elde edilen anlayışların da, belli bir süre sonra terk edilme mecburiyeti vardır. Aksi takdirde inisiyatik öğretide ilerleyebilmek mümkün değildi. Çünkü o bir yoldu. Ve o yolda karşılaşılan bilgilerin yerine, ileride çok daha ileri seviyeli bilgiler adayı beklemekteydi. Eğer aday belli bir bilgiye takılıp kalırsa ilerleyebilmesi mümkün olamamaktaydı.
Elde edilen her bir realitenin bir üstü bulunduğu hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini anlatan Güzel Helen’in maceraları bu nedenle ayrı bir değer taşır. Oysa ki günümüz insanı çok rahatlıkla edinmiş olduğu birkaç bilgiyi, ulaşabileceği en son gerçek zannetme yanılgısına çok rahat düşebilmektedir. Hatta bundan gurur bile duymaktadır.
Gizli Sırlar Öğretisi-Ergun CANDAN Sınır Ötesi Yayınları Sf: 143