ANADOLUDA MİTOLOJİ
Kıble ismi aslen Anadolu tanrıçası Kybele'den gelmektedir.çünkü islamiyet öncesi Kabe'de tanrıça Kybele'nin heykeli bulunmaktaydı.
-Avrupa'nın hemen her yerinde ilkbaharda ya da yazın bir saksı ya da sepete bir parça toprak konur üzerine arpa, buğday, mısır yada mercimek ekilerek sulanır. Bu su Adonis'i temsil eder .Bu saksılara "Adonis'in bahçeleri" denir.Sonra bu minyatür bahçeler Adonis'in küçük heykelcikleri ile birlikte akarsulara atılır. Yağmur dualarında üzeri okunup üflenen taşların deniz ya da akarsulara atılma geleneği Adonis geleneğinden gelmektedir.
-Anadoluda 6000 li yıllarda tanrıları sembollerinden biride Boğa idi bu yüzden tapınaklara Boğa başları yapıp onlara taparlardı .Bu gelenek hala Anadolu'da evlere boğa başı asılması şeklinde sürmektedir.
-Akdeniz mitolojisinde şifa tanrısı Asklepios'un sembolü yılandır .Bu mitoloji tıp biliminde yılanın sembol olarak gösterilmesine neden olmuştur
Priapos bereket ve doğurganlık tanrısıdır.İnanışa göre kızlar evlilikleri uğurlu gelsin diye ,gerdek gecesi güveyi ile görüşmeden önce Priapos'a uğrarlardı Anadolu,Yunanistan ve İtalya'da Priapos'a adanmış sivri kayalar ve tepeler vardı.Genç kızla buralara çıkar ,kendilerine hayırlı bir koca yollaması için Priapos'a dua ederlerdi.Bugün hala Anadolu'da kısmet kayaları vardır, kızlar bu kısmet kayalarına çıkar :"Bahtım ! Kocaya gidecek vaktim!" diye bağırırlar.
-Anadolu'da bitkilerin canlı olduğu inancı hakimdir.Klasik çağda ise ağaçların ,bitkilerin,ormanların ruhlarına "Driad" denirdi.Bu yüzden "Yaş kesen, baş keser" gibi atasözlerimizin temeli bu mitolojiye dayanır.
-Anadolu'da Driad perilerine, yani ağaçların ruhları olduğuna inancın en önemli göstergesinden biride "ağaç korkutma" denilen olaydır. Yani meyve vermeyen ağacın sahibi ağacın yanına gelerek:"Ben bu ağacı keseceğim"der.yanındaki şahısta:"Bağışla bu yıl vermedi ise gelecek yıl verir" diyerek ağacı korkutur.