Gönderen Konu: Seramik Sanatı  (Okunma sayısı 13344 defa)

0 Üye ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı nes.rin

  • Onursal
  • Çalışkan
  • *
  • İleti: 731
  • Karizma Puanı: 380
Seramik Sanatı
« : 13 Haziran 2007, 23:11:53 »

SERAMİK SANATI 
 
Medeniyetlerini yaratırken insanoğlu önce suyu kullandı, sonra toprağı, sonrada ateşi.En eski insanlarının izlerinin olduğu Anadolu'da insanın beyni, yaratıcılığı, ve yeteneği 8000 yıl öce bir ayaya geldi ve seramik malzemeyi keşfetti. Bu zengin toprak tarih boyunca Lidyalılar, Hititler , Urartu, Bizans, Selçuk, ve Osmanlı gibi bir çok medeniyete kucağını açtı.Onların var olmasına ve yok oluşlarına şahitlik etti.MÖ 6000 de, Çatal höyükte ilk seramik yaratıldığında, Çin Medeniyetinin babası kabul edilen Yang-Shao kültürü ilk seramiklerini yapmak için 2000 yıl daha bekleyeceklerdi.
 Seramik, Anadolu toprağından doğmuş 8000 yıllık bir gelenek.Seramik, tarihi insanoğlunun tarihi kadar eski, tarih boyunca farklı formlarda, farklı medeniyetlerin içinde ortaya çıktı.Bazen çanak olarak, bazen kap olarak, bazen de süs eşyası olarak yada oyuncak olarak ortaya çıktı. Seramik farklı kültürlerin izlerini taşıyarak tarihe ışık tutan önemli bir araç oldu.
Eğer birisi seramiğin çıkış noktasına bakarsa, görür ki, seramik insanlık tarihinin hiçbir yerinde hiçbir zaman göz ardı edilmemiş.Her zaman, artistik karakteri ve doğaya gösterdiği saygı ile gözler önüne çıkmıştır. 
Günümüzün eski uygarlıklarına baktığımızda, seramiğin dinsel idollardan tutunda mimari elemanlara, mutfak eşyaları ve dekoratif eşyalardan tutun da iletişim tabletlerine kadar büyük bir alanda kullanıldığını görürüz.   
Anadolu'daki seramik formların tarihteki değişimini izlediğimizde bize insanın gelişimini anlatır. İnsanlar önce avcılık yaptılar. Daha sonra toplayıcılıkla hayatlarını sürdürdüler. Bir süre sonra da yerleşik hayata geçtiler. Yerleşik hayata geçmeleri Neolitik Devrim olarak adlandırılır ve MÖ 8000-10000 yıllarına rastlar. İnsanaoğlu ilk olarak bu bölümde üretmeye başlıyor. İnsanoğlu bir daha vazgeçmeyeceği seramiği MÖ 6000-8000 yıları arasında, doğada bulduğu malzemeleri karıştırarak keşfeder.
Şimdiye kadar bulunmuş en eski seramik sanat eseri Anadolu'da ortaya çıktı. Tarihte kaydedilmiş en eski seramik keşifleri Anadolu'dadır. En eski yerleşim üniteleri olan Hacılar ve Alacahöyük'te bulunan çanaklar MÖ 6000 yılına ait. Bu el yapımı eserler tarih boyunca seramik dalında yapılmış en eski sanatsal çalışmalardır. Neolitik devirde başlayan seramik üretimi, sadece günlük kullanımlık canak çomlek formunda ortaya çıkmadı. Anadolu insanı seramiğin dayanıklılığından etkilenerek ondan dinsel törenlerde kullandığı tanrı heykelleri yaptı. Süs eşyaları ve takılar yaptı. Kilden yaptığı lambaları mağarasında kullandı, mektuplarını kil tabletlere yazdı, ölülerinin külünü kilden yaptığı çanaklarda taşıdı. 
   
Seramik var olduğu medeniyetin sosyal ve kültürel gelişimine ışık tuttu. Türkler Anadolu toprağına ayak bastıklarında önce Selçuklular, sonrada Osmanlılar tarihi mirası devraldılar. Seramik ve çanak ünlü Osmanlı Çinisine dönüştü. Hala bir çok tarihi binada İznik Çinisi canlılığını korumaktadır. 8000 yıl önce bu topraklarda başlayan gelenek batı ve doğu kültürlerini de içine katarak devam etmektedir. Türk seramiği geleneği sanatla ve seramikle birleştiren Osmanlı mirasını devam ettirmekte. 
[/URL]
[

Çevrimdışı ilker

  • İlker ÖZTÜRK
  • Administrator
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 8.589
  • Karizma Puanı: 1882
    • GorselSanatlar.NET
Ynt: Seramik Sanatı
« Yanıtla #1 : 13 Haziran 2007, 23:44:51 »
  siteyi bize hazırlayan Lastman yani soner yani kardeşim güzel sanatlar seramik öğrencisi .onun adına teşekkürler +1
Selçuk Üniversitesi - Seramik - 1998
Abant İzzet Baysal Üniversitesi - Resim İş - 2004
Düzce Yunus Emre Ortaokulu


Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet.

Çevrimdışı nes.rin

  • Onursal
  • Çalışkan
  • *
  • İleti: 731
  • Karizma Puanı: 380
Ynt: Seramik Sanatı
« Yanıtla #2 : 14 Haziran 2007, 11:05:36 »
İlker öğretmenim ben de çok teşekkür ederim.Benden de size +1
[/URL]
[

Çevrimdışı Oº°melocum°ºO

  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.098
  • Karizma Puanı: 449
  • e-fenciiii
Ynt: Seramik Sanatı
« Yanıtla #3 : 15 Haziran 2007, 21:08:57 »
nesrin teşekkürler canım +1

Çevrimdışı RøDiN_H@CKèR

  • _İLYaS DeNiZ GöKÇe_
  • Onursal
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.155
  • Karizma Puanı: 2448
  • SaNaTÇı oLaCaK iNSaN DoĞuŞTaN BeLLi oLuR...
    • http://deniz_art.sitemynet.com
Ynt: Seramik Sanatı
« Yanıtla #4 : 15 Haziran 2007, 21:11:01 »
bizim arkadaşlar uğraşırlardı çamurlarla bizde onlara gülerdik hep. tabi genelde bizim işler bilgisayar ortamında ya gülerdik işte .İş teslim zamanı bir çıkartırlardı çalışmaları ağzımız açık kalırdı valla ondan sonra seramikçilere karşı ayrı bir bakış açısı kazandım güzel paylaşımlar hepinize +1 benden  ;)

Çevrimdışı nes.rin

  • Onursal
  • Çalışkan
  • *
  • İleti: 731
  • Karizma Puanı: 380
Ynt: Seramik Sanatı
« Yanıtla #5 : 16 Haziran 2007, 18:14:48 »
Dünyayı oluşturan dört element. Hepimizin de bildiği gibi bu dört element seramiğin dört can damarıdır. Bir element eksik olursa seramik oluşamaz ya da ortaya çıkarılamaz. Toprak, hava, su ile birleşerek seramik çamurunu oluşturur. Fırının ateşi ise onu kullanışlı, dayanıklı ve camsı seramik haline getirir. Evinizdeki bir abajur altı, vazo veya çayımızı içtiğimiz kupa bardağımız, sanatsal objeler, mimari panolar hepsi günlük hayatımızın içindeki nesneler ancak biraz incelendiğinde hayret verici güzellikte objeler… Biraz hava, su, ateş ile toprak yaşamımıza seramiği yani dünyayı taşıyor. İşte dört elementi içinde barındıran seramiğin, dünyayı elinizin içinde hissetmenizi sağlayan gücü… Çamurun ilk çağlardan bu yana insanoğlunun kutsal yaşamına ve gündelik kullanım alanına girdiği bilinmektedir.
İlkçağlardan bu yana kullanılan çanaklar, iki avucun yan yana gelişiyle meydana gelen bir biçimden esinlenen insanın bu formu zenginleştirmesiyle oluşmuştur. Formlar çeşitli renklerde killerle astarlanarak, üzerlerine kazıma yoluyla desenler yapılmıştır. Av hayvanlarını yakından tanıyan ilkel kavimler, bu desenleri yapmakta güçlük çekmemişlerdir.
Sözlüklerde seramiğin Yunanca boynuz anlamına gelen “keramos” kelimesinden türediği, boynuz biçiminde bir tür vazoya bu adın verildiği belirtilmektedir. Türkçe’ye ise Fransızca’daki söyleyiş biçimi olan seramik, “ceramique” olarak yerleşmiştir. Almanca’da “seramik”, İngilizce’de “ceramic” olarak kullanılır.
Uzakdoğu, Mısır, Yunanistan ve Anadolu’da çok tanrılı uygarlıklar döneminde, tapınma, korku ve büyü gibi ilkel insan inançlarını ifade eden seramik heykelcikler de bulunmuştur. İlk çağlarda insanlar, “urnes” adını verdikleri seramik kaplar içerisine ölülerini yerleştirmişler ve mezarlarına yaşarken kullandıkları kap kaçakları, sevdikleri takıları da koyarak, arkeolojik kazılarda bulduğumuz çok değerli yapıtları bugünlere bırakmışlardır. Su, yağ ve şarapların testilerde saklanmış olması, seramik sanatının ilkçağlardan beri gündelik yaşamda önemli yeri olduğunu göstermektedir.
Seramik ürünler şu şekilde sınıflandırılmaktadır;
Geleneksel seramik ürünler: Çanak, çömlek, çini.
Artistik (sanatsal) ürünler: Heykel, mimari panolar, kaplar.
Endüstriyel Ürünler: Kupa, tabak, çanak gibi mutfak ürünleri, vazo, saksı, abajur ayağı gibi dekorasyon ürünleri, sıhhi tesisat- sanitary (klozet, duş eviresi, lavabo gibi tuvalet ürünleri), fayanslar, karolar, tuğla, kiremit.
Yüksek teknoloji ürünleri: Bilgisayar parçaları, jet ve roketler için duyarlı parçalar, elektrik, elektro dinamik gibi teknoloji gerektiren yapılarda ve hatta tenis raketi gibi özel ürünlerde de seramik kullanılmaktadır.
Türk sanatında seramik de tür olarak şu bölümlere ayrılır:
1- Sırsız çömlek işleri veya sırsız pişmiş toprak işleri
2- Sırlı çömlek işleri
3- Çini
4-Porselen                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                               
Seramik yapım aşamaları şu şekilde gerçekleşir;                                                                           
 Yoğurma: Yoğurma, bir çamur kütlesini elle çevirerek bastırarak karıştırma yöntemidir. Amaç çamuru homojen hale getirmek ve içindeki hava kabarcıklarını çıkarmaktır. Çamur içinde hava kabarcıkları, fırınlama sırasında bulundukları yerden dışarı çıkacak ve patlayarak hem seramik ürüne hem de fırın içerisindeki diğer ürünlere zarar verecektir.
Biçimlendirme: Yoğurmadan sonra seramik çamuru çeşitli yöntemlerle şekillendirilir: sucuk (fitil, şerit, çubuk), plaka, torna, çimdik, kalıp yöntemleri temel şekillendirme yöntemleridir. Bu yöntemler tek ye da birlikte kullanılabilirler.
Kurutma (Hava): Çamur torbası, açıldığı andan itibaren kuruma başlamış demektir. Kuruyan kil hava ile temas ettiği andan itibaren su kaybeder, sertleşir ve küçülmeye (çekmeye) başlar. Biçimlendirme sırasında ve sonrasında seramik yumuşak bir naylon ile sarılmalıdır ve bütün yüzeyde eşit kurutma yapılmalıdır. Naylon kurumayı yavaşlatır ama durdurmaz. Kurutma işlemi hava akımının olmadığı (rüzgar, klima) bir ortamda yapılmalıdır. Bitmiş ürün zaman zaman açılarak ve sarılarak kurutulmalıdır. Naylonla sarılmayan çalışmalar ortamdaki havanın etkisiyle çok hızlı kuruyacağından belirli bölgeler kuruyacak bükülecek ve sonuç olarak da çatlayacaktır.
Deri Sertliği: Biçimlendirilen ürünün kısmen kuruduktan sonraki haline seramik dilinde “deri sertliği” denir Bu aşamada suyun büyük bir kısmı uçmuş (içerisinde hala %12-15 nem vardır) ve esneklik azalmıştır. Dekoratif parçalar eklemek, oymak, kulp takmak için en uygun zamandır.
Bisküvi Pişirimi (1. fırınlama) (Ateş): Fırınlama aşamasına gelen ürün kullanılan kile bağlı olarak tarh sıcaklığında pişirilir. Çömlekçi killeri 950-1000 derece arasında, porselen ve stoneware (Grek) ise 1200-1300 derece arasında fırınlanır. Fırınlama belirli bir ısı çizelgesi izlenerek yapılır. Pişirme sonucu kilin hacmi küçülür, rengi değişir. Fırınlanan ürün artık kolay kırılgan özelliğini kaybetmiş, daha dirençli hale gelmişti. Bu derecelerde pişirilen ürünler hala gözeneklilik (porozite) özelliklerini korurlar. Gözeneklilik, seramiklerin su emebilme özelliklerini belirler, yükselen ısı ile birlikte ürünün su geçirgenliği de azalır. Sırlanmaya hazır bisküvi, seramik gözeneklilik özeliğinden dolayı sırın içerisindeki suyu tutar ve sırın yüzeye tutunmasını sağlar. Böylelikle bisküvi pişirimiyle sırlama aşaması da kolaylaşır. Fırınlama 2 gün sürer. İlk gün çalışmalar fırına yüklenir. İkinci gün fırınlama çizelgesi uygulanarak fırınlama gerçekleştirilir. 8-10 saatlik fırınlamayla hedeflenen sıcaklığa çıkılır. Fırınlama işlemi bittikten sonra sıcaklık çok yavaş düşürülmelidir, hızlı soğutma seramiklere ve fırın ısıtıcı öğelerine zarar verebilir.
Sırlama: Artık bisküvi ürün sırlamaya hazır hale gelmiştir. Sır, öğütülmüş cam, kil renk veren malzemeler ile suyun karışımından oluşur ve seramiğin yüzeyinde su geçirmeyen, düzgün parlak bir tabaka oluşturur. Sırlama yöntemleri çok çeşitlidir: daldırma, akıtma, püskürtme, fırça, süngerler ya da bu yöntemlerin birlikteliği ile uygulanır. Ancak bazı seramikler ilk fırınlama yapılmadan ham iken de sırlanabilir. Sırlar da değişik türlerdedir: parlak ve saydam, beyaz renkli, donuk, mat veya dokulu.
Sır fırınlaması (2. fırınlama): Bisküvi fırınlamasından sonra sırlanmış seramikler ikinci defa fırınlanır. Sır fırınlaması bisküvi fırınlamasından daha yüksek derecede yapılır. Çömlekçi kili için 1000-1080 derece, stoneware (Grek)ve porselenler için 1250-1280 derecedir. Sır fırınlaması bisküvi fırınlamasına göre daha karmaşıktır. Seramikler birbirlerine değmeyecek şekilde yerleştirilmelidir. Fırınlama sırasında sır erir ve seramiğin yüzeyini kaplar. Fırınlama istenilen sıcaklığın üstüne çıkarsa sır kabarcıklanır ve akar; istenilen sıcaklığın altına düşerse pütürlenir ve oluşmaz.
Sır üstü pişirim: Bazı durumlarda istenilen renkler ve yüzey efektleri tek sır fırınlamasıyla gerçekleştirilemeyebilir ve 3. bir sır fırınlamasına ihtiyaç duyulur. Lüstre, çini çıkartma gibi sır üstü teknikleri düşük sıcaklıklarda ( ^00 derece) daha parlak renklerle elde edilirler ve yüksek dereceli sırlar kadar kalıcı değildirler. Zamana bağlı olarak sürtünme ve aşınmalarla özelliklerini daha kolay kaybederler. Çarpıcı ve özel yüzey efektleriyle çok tercih edilen bir tekniktir. Bir sır üstü tekniği olan çini, birbiri üzerine konan renkler ve karmaşık tasarımlarla, arka arkaya gerçekleştirilen sır fırınlamalarıyla oluşturulur.                                                                                                     
 Seramik sanatında kullanılan malzemeler şunlardır: Seramik çamuru, seramik tornası, fırın, sır, ebeşuar, sistire, fırça, pistole
« Son Düzenleme: 16 Haziran 2007, 18:24:31 Gönderen: nes.rin »
[/URL]
[

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Ynt: Seramik Sanatı
« Yanıtla #6 : 19 Haziran 2007, 13:38:58 »
nesrin ve durudoğacım teşekkürler paylaşımlarnız içim +1 ler ekleniyor efendim
çok çalışmak zamanı

Renksiz_peri

  • Ziyaretçi
Ynt: Seramik Sanatı
« Yanıtla #7 : 16 Kasım 2008, 19:24:10 »
bir arkeoloji öğrencisi ve seramik sanatı dersi alan birisi olarak paylaşımınız çok yararlı oldu teşekkürler =)

Çevrimdışı tektimΨr

  • timur tekbas
  • Arkadaş
  • Uzman
  • *
  • İleti: 1.203
  • Karizma Puanı: 480
  • gücün matrak yanı...!
    • kendi sitem
Ynt: Seramik Sanatı
« Yanıtla #8 : 16 Kasım 2008, 19:26:34 »
seramıkle hasır nesır olmama ragmen ılgıyle okuttunuz .paylasım ıcın tesekkurler hocam.emegınıze  331s  +1

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Seramik Sanatı
« Yanıtla #9 : 03 Haziran 2010, 00:12:18 »
teşekkürler paylaşım için