Karikatür
Müstehcen olmadan, saldırgan görünmeden mesaj vererek insanları güldürebilmek o kadar da kolay değil! İşte karikatür de böyle bir sanat.
Karikatür, resimle yazının bir arada kullanılmasıyla oluşturulan, resim simgeleriyle kurulan bir tür yazı sanatıdır aslında. Yani onu sadece bir resim sanatı olarak düşünmek yanlış olur.
Kendi dilini oluşturmak için, karikatür, metafor yaparak kendine has bir anlatım dili oluşturuyor. Bu şekilde gerçek yaşamın yerine çizgilerden oluşan resimsel bir yaşam kurguluyor. Çizgi aracılığıyla resim oluşturma tekniği birbirinden farklı bir çok anlatım türünde kullanılıyor. Mesela çizgi roman, çizgi film, günlük gazeteler için hazırlanan çizgili kısa öykü, çizgili fıkra, nükte, taşlama denilen çalışmalar da genellikle karikatür sanatının çerçevesi içinde ele alınıyor.
Peki Karikatür Neden Bir Sanattır?
İnsana özgü yaşantılar sanatsal yapılar aracılığıyla anlaşılabilir, iletilebilir ve diğer insanlar tarafından da hep yeniden yaşanılabilir hale getiriliyor. Sanat eseri, bu yaşantıları duyu-algı yetileriyle algılanabilir kılıyor. Bunu yapabilmek için de farklı bir çok biçim kullanılıyor ve bu farklı türler, kullandıkları araç, gereç ve amaca göre çeşitli sanat dallarına ayrılıyorlar. Örneğin müzik sanatında ses, resim ve heykel sanatlarında ışık, yazın sanatında ise çeşitli imgeler, semboller v.s. kullanılıyor. Karikatür de çizgi, resim ve yazıyı kullanarak oluşturduğu kurgusal yapıyı insanlar tarafından algılanabilir bir biçime getiriyor. Karikatür sanatı çizgiyi resim oluşturma aracı olarak kullanıyor.
Karikatürün Amacı Nedir?
Karikatürün amacı; yaşantılara eleştirel gözle bakarak ters giden şeyleri tartışmaya açmaktır. Fakat bu yapıyı eğlenceli, komik bir yapıyla sunuyor. Böylece karikatür hem hayattaki yanlışlıklara, tersliklere dikkat çekiyor hem de kullandığı abartılı dil ve görsellerle gülmeceyi içinde barındırıyor.
Karikatürün Kullandığı Dil
Karikatür her tür kültürü, yaşantıyı, toplumdan, olayı, biçimi, konuyu mazleme olarak kendi resimsel yazısı için kullanabiliyor. Gerçek olay ve olguları, kullandığı metaforlarla gerçek hayattan ayırarak eleştirel hale getiriyor. Böylece karikatür, hem üstü örtülmeye çalışılan, gizli kalmış bir niyeti gözler önüne seriyor, hem de gülmeceyi kullanarak bu gerçek niyeti örtmeye çalışan zihniyeti açığa çıkararak mahçup duruma düşürmüş oluyor. Zaten karikatür içerisindeki komedi de bu şekilde doğuyor. Karikatürde kullanılan metafor, genellikle doğal ve kültürel varlıkların simgeselleştirilerek birbiri yerine kullanılması şeklinde oluyor. İnsanın yerine hayvan, hayvanın yerine insan konulması eskiden beri en çok kullanılan metafor şeklinden biri. Ayrıca bir nesneyi, olguyu v.s. abartmak ya da bozmak, bir varlığı doğal ya da alışılmış ölçüler yerine, doğal olmayan ya da alışılmamış ölçülerle biçimlemek de, karikatürde kullanılan bir tür metafor.
Geçmişten Günümüze Karikatür Sanatı
Karikatür, çok eskilerden beri var aslında. Bazı kazı çalışmalarında, eski duvar ve vazolarda çeşitli karikatür örneklerine rastlanmış. Karikatürün tarihi Rönesans devrine kadar uzansa da bazıları bu çalışmaları karikatür olarak görmüyor.Bunların bir tür resim olduğunu düşünüyorlar. Ama ne zaman ki baskı makinesi bulunuyor, kitaplar ve gazeteler yayınlanmaya başlıyor, işte asıl o zaman gerçek karikatürler çizilmeye başlıyor. Üstelik karikatüritler sadece dergi ve gazete mecmualarıyla sınırlı kalmayıp, taş, tuğla, vazo ve duvar gibi yerleri de çizimleri için kullanıyorlar.
18. yüzyılda İspanyol ressamı Goya, siyasi karikatürleriyle ün yapıyor. Fransız ressamı Charles Philipon ise ilk defa karikatürü gazeteciliğe taşıyor ve 1831'de Paris'te La Caricature Gazetesini kurarak çeşitli karikatürleri gazetede yayınlıyor. Daha sonra İngilizler ve Almanlar da gazetelerinde karikatürlere yer vermeye başlıyorlar. İngiltere'deki ünlü siyasi mizah dergisi Punch’la da bu sanat daha da çok yayılmaya başlıyor. 18. yüzyılda Lutercilikle birlikte siyasi konulu karikatürler giderek çoğalıyor. İngiltere'de Hannover Hanedanıyla Jakobitler arasındaki çekişmeleri konu alan karikatürler bunlar arasında en çok bilinenler. Fransa'da Sempe,Ronald Searle, Guérin ve Effel; İngiltere'de Sir David Low; Almanya'da da P. Simmel en çok tanınan karikatürsitler olarak biliniyor.
Türkiye'de 1870'te çıkan Diyojen Dergisi'nde ilk karikatür yayınlanıyor. Ali Fuat Bey ilk Türk karikatürcü olarak biliniyor. İkinci Meşrutiyet'le birlikte dergilerde mizah yapma anlayışı artıtor. Cem bu dönemin en çok tanınan karikatürcüsü olur. 1950’li yıllardaysa daha çok yazısız olan kara mizah karikatürcülüğü yaygınlaşır. Bu dönemin en tanınan karikatürcüleriyse Eflatun Nuri,Semih Balcıoğlu, Turhan Selçuk, Nehar Tüblek, Ferruh Doğan,Ali Ulvi, Güngör Kabakçıoğlu, Tonguç Yaşar, Yalçın Çetin, Altan Erbulak,Bedri Koraman, Mıstık, Cafer Zorlu’dur. Bu kuşağın karikatürcülerinden Oğuz Aral’ın Gırgır dergisiyse 70’lerin en çok okunan dergisi olmuştur. Cemal Nadir Güler ve Ramiz Gökçe Cumhuriyet döneminin karikatür dünyasında iki önemli isim olmuşlardır. Yusuf Ziya Ortaç'ın yayımladığı "Akbaba" da bu dönemin en ünlü dergisi olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sonrası Sabahattin Ali ve Aziz Nesin'e ait "Marko Paşa" da bu dönemin en önemli mizah dergisi olmuştur.
kaynak: karikaturvakfi.org