Gönderen Konu: KIBRIS TÜRK KARİKATÜR SANATI  (Okunma sayısı 7218 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ∙»30ĄĞUSŢOЅ«∙

  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 399
  • Karizma Puanı: 177
  • ATAM İZİNDEYİZ
KIBRIS TÜRK KARİKATÜR SANATI
« : 03 Ekim 2009, 18:22:31 »

Kıbrıs Türk toplumunda önce “Sözlü Mizah” vardı. Saz aşıklarının söylediği “Destanlar” “Gölge Oyunu”nun “Karagöz-Hacivat” tiplemeleri, “Nasrettin Hoca Fıkraları” ve “Orta Oyunu’ndaki “Meddahlar” en keskin hiciv ve nükteleriyle Kıbrıs Türk toplumundaki “Sözlü Mizah” geleneğini yansıtmaktaydı. 18. yüzyılın sonlarında yayınlanan “Kokonoz” (1896-1910) ve “Akbaba” (1897-1898) isimli mizah gazeteleri, Kıbrıs Türk toplumunda “Yazılı Mizah” anlayışının başlamasına ve gelişmesine neden olur. Su dönemlerde, “Kokonoz” ve ” Akbaba’nın yanı sıra, siyasi gazeteler de “Yazılı Mizah’a yer vermeye başlarlar.


Kıbrıs Türk Karikatür sanatının ilk örnekleri “Davul” (1922-1923) mizah gazetesinde görülür. Bu karikatürlerin sahibi, Kıbrıs Türk Basınında “Klişeci Rifat” olarak bilinen Ahmet Kifat Efendi (1892-1975)’ dir. Kıbrıs Türk Karikatürünün yaygınlaşıp, siyasi gazetelerde boy vermeye başlaması1940-1950′li yılları arasındadır. “Zırıltı” (1947-1950) mizah gazetesinin yayınlanmasının yanı sıra, K.T. Basınında İsmet V. Güney, Şevki Çankaya, Ramiz Gökçe, Kıbrıs Türk Karikatür Sanatı‘nın ilk albümü olan “Çizgi” yayınlarlar. (1955). 1960′lı yıllarda “Karga” (1964-1965), yanısıra “Amcabey” (1965-1966) mizah ve karikatür dergileri yayınlanır. Ramiz Gökçe, siyasi gazete ve dergilerin yanı sıra “Karga”ya da karikatürler çizerek bu sanatın yaygınlaşması için çaba sarf eder.

1970′li yıllar, Kıbrıs Türk Karikatür sanatının yenileşme dönemidir. “Yazılı Karikatür” anlayışı, yerini daha az yazıyla yansıtılan karikatür türüne bırakır. Güner Pir, Erdoğan Baybars, Erten Kasımoğlu ve Serhan Gazioğlu bu anlayışın öncüleri olarak günlük basında gözükürler. 1980′1i yıllarda “Yazısız Karikatür” (Çizgiyle Mizah) anlayışı başlar.

Karikatürcü Musa Kayra’nın öncülük ettiği bu akım kısa zamanda yaygınlaşıp, yeni karikatürcülerin ortaya çıkmasına neden olur: Serhan Gazioğlu, Necmi Astam, Musa Kayra, Hüseyin Çakmak, Mustafa Azizoğlu, Zühal benizci, Alper Susuzlu, Mustafa Tozakı, Mehmet Olubatlı, fiertan Soyer, Cemal Tunceri, Utku Karsu ve Arif Albayrak isimli karikatürcüler, “Çizgiyle Mizah” anlayışıyla gazetelerde, dergilerde çizmeye başlarlar.

Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği’nin kurulmasıyla (1986), karikatür sanatı gelişip yaygınlaşmaya başlar. Karikatür sanatçıları, örgüt çatısı altında gerçekleştirilen etkinilikilere katılmanın yanında; dış dünyaya yönelip uluslararası başarılar kazanırlar.

Kıbrıs Türk Karikatür Sanatı, diğer mizah dallarına oranla, önemli bir yol kat ederek evrensel bir nitelik kazanmıştır. Günümüzdeki Kıbrıs Türk karikatürü ve sanatçıları birçok ülkede tanınmakta, Dünya karikatürüyle boy ölçüşebilmektedir. Kıbrıs Türk Karikatürcülerinin dış dünyada  tanınmasına katkı sağlayan diğer bir faktör ise, uluslar arası anlayışla yayımlanan “Akrep” (1988-) mizah ve karikatür gazetesidir.

Bazı örnekler;
[/img][/img]http://kibrisabakis.com/resim/kibris-turk-karikaturk-sanati/karikatur-sanati5.jpg[/img]http://kibrisabakis.com/resim/kibris-turk-karikaturk-sanati/karikatur-sanati6.jpghttp://kibrisabakis.com/resim/kibris-turk-karikaturk-sanati/karikatur-sanati9.jpghttp://kibrisabakis.com/resim/kibris-turk-karikaturk-sanati/karikatur-sanati10.jpg[/img][/img]http://www.kibrisabakis.com/resim/kibris-turk-karikaturk-sanati/karikatur-sanati11.jpg[/img]http://kibrisabakis.com/resim/kibris-turk-karikaturk-sanati/karikatur-sanati4.jpghttp://kibrisabakis.com/resim/kibris-turk-karikaturk-sanati/karikatur-sanati3.jpg[/img]
Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.ATATÜRK 

Çevrimdışı •« Mа√i »•

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.646
  • Karizma Puanı: 1013
  • Güzel Bakan Güzel Görür.
Ynt: KIBRIS TÜRK KARİKATÜR SANATI
« Yanıtla #1 : 04 Ekim 2009, 12:11:11 »
Paylaşım için teşekkürler... :)
"Cehalet insanı çirkinleştirir. Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım vardır. Lakin, lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye." Mevlana