Daha önce bu konu açılmış ancak bilgiler yetersiz olunca Graffiti'nin içinden gelen biri olarak konuyu daha detaylı halde bilgilerinize sunmak istedim...
Graffiti'nin ortaya çıkışı..
Graffiti sanatının iki farklı çıkışı anlatılıyor..
Birincisi; (Amerika)
Graffiti 60'lı yıllarda Amerikada iki ayrı grup tarafindan kullanılan bir yöntemdi. Amerikada o dönemde zencilere sağlanan hakların yeterli olduğunu savunan guruplarla, zenci haklarının yetersiz olduğunu ve tüm beyazlara sağlanan hakların savaşarak alınması gerektiği görüşünü savunan guruplar arasında yaşanan çete savaşlarında, Politik gruplar görüşlerini belirtmek, aynı görüşü paylaşan diğer çetelerle haberleşmek bölgelerini belirleyip herkese duyurmak için sokak duvarlarına imzalarını bırakmaya basladılar.(TAG dediğimiz imzalama)
Yıllar içinde çete savaşlarının sona ermesinin ardından 1970 li yıllarda Coolbread ve Cool Earl adında iki genç isimlerini duyurmak ve kamuoyunda ilgi çekmek için TAG geleneğini bir adım daha öne taşıdılar.. BOMBİNG'ler (bombalama) diye de bilinen bu stilde 2 renk uygulaması vardı siyah ve beyaz.. Amerida tüm duvarlara isimlerini yazma islemini ilk uygulayan iki genç yeni bir sanat dalının akımını başlatmış olduklarının herhalde farkında değillerdi... Zamanla gençlerin ilgisini çeken bombalamar o kadar yoğunlaştı ki Amerikada sprey boya satışı yasaklandı... Halen daha Amerikanın bir çok eyaletinde Graffiti yapmak suçtur...
2. si (avrupa)
Avrupada Graffitinin şehir duvarlarından metrolara, yani underground'a inmesi daha sonrada Graffiti olarak yaygınlaşması TAKI-183 takma adıyla tanınan Yunanlı bir gencin oradan oraya gazete dağıtırken sprey boyalarla metroların üzerine adını yazmasıyla başladı. TAKI bu gencin adı yerine kullandığı bir kısaltma, 183 ise yasadığı caddenin adı. Çoğu metro istasyonunda rastlanan bu ad herkesin ilgisini çekmis. Benzerleri olan JULIO 204, FRANK 207 ve daha birçogu metrolara isimlerini ilgi çekecek şekilde yazmaya başladılar. Bu isimler çoğaldıkça, rekabet ortamının zorunluluğu olan farklı olarak öne çıkma arayışları da başladı. En ilgi çekici, en renkli yazı biçimini kullanarak adını yazma uğraşı ortaya yepyeni stiller çıkardı. WALS'ler Ve böylece tag adı verilen graffiti yazarı, imzasına semboller, ilgi çekici resimler eklenmeye başladı. Zamanla kullanılan harflerin boyutları büyüdü, harflerin içi desenlerle süslenmeye baslandı. Artık sprey boya ile yaratıcılık sınır tanımamaya başladı.
Graffiticilerle başedemeyeceklerini anlayan şehir yöneticileri Graffiti sanatçılarını legal zemine çekmek ve şehirlerin duvarlarını korumak amacıyla bir uygulama başlattılar. Legal duvarlar... Graffitiye gönül verenleri bu duvarlara hiç bir cezaya maruz kalmadan sanatlarını icra etmeye çağıran yöneticiler ilk zamanlar bu yöntemle başarılı olsalarda bu uygulamanın başlarına daha çok dert açacağını öngöremediler... Graffitinin illegel bir sanat tarzı olduğunu ve öyle kalması gerektiğini savunan bir gurup Writher tren bombalamalarına başladı... Bu olayda graffitinin Trainbomb dalını oluşturdu...
80'lerde graffiti kültürü gelişmeye devam etti, artık insanlar sadece mesaj vermek yerine görselliğede önem veriyolardı, berlin ve münih graffiti sanatçıları(writer) bu konuda çok uzmanlaştılar.
Şehrin her yerini kafasına göre boyayan bu anonim sanatçılar medyanın da ilgisini çekti. ama haklarında en fazla bir iki yazı yazıldı, geçiştşrşldi Graffiti bir üniversite ögrencisinin ilgisini çekene kadar, underground sanatçılar tarafindan icra edilmeye devam edildi. Hugo Martinez adli ögrenci, graffiti'deki potansiyeli fark edip, United Graffiti Artists dernegini kurdu ve graffiti örneklerini bir sergide sanatsever kitlelere sundu.
Niye Hiphop? Niye Underground?
Graffiti'nin hip hop kültürünün bir parçası olmasını nasıl açıklıyoruz peki? Bu graffiti yazarlarının çoğunluğu gettolarda yasayan siyah ve Latin kökenli gençlerden olusmaktaydı. Graffiti'nin ilgiyi kendine çekmek ve sesini duyurmak için etkili bir yol oldugu anlaşılınca, duvarlara, metrolara yazilanlar sadece tag'lerle sinirli kalmamis; graffiti adeta içini dökerek yaratıcılığını sergilemenin yolu olmus. Gerçekten de graffiti'nin yogun olarak uygulandigi sehirlerde her duvarda bir sanat eserine rastlamak mümkün. Tabii Amerika'da graffiti'nin sehir düzenini ve göz zevkini bozdugunu düsünenler de var. Bir graffiti eserinin ömrü bu sebeple çok uzun olamıyor ama silinenin yerine çok kısa zamanda bir yenisi ekleniyor. Sehir aktivizminin önemli bir parçasi olan graffiti hala bir sanat dalı olarak kabul edilmiyor ama bu graffiti sanatçılarının pek de umrunda değil. Onlar kendi gruplarını kurup anonim kalmaya devam ederek izlerini sehrin muhtelif yerlerine bırakmaya devam ediyorlar.
Türkiye'de Graffiti..
Graffiti Turkiyede oldukca geç basladı. Baslangıç tarihini olarak 1995 sayılabilir. Daha önce Avrupa ülkelerinden bazı writerlar gelip ülkemizde bazı pieceler yaptılar ama sonuçta bunlar Türkiyede yaşamıyordu. Turkiyede graffiti ilk olarak İstanbulda basladı. S2K grubundan REZ istanbulda heryere yazmaya basladı. Tek başına yaklaşık 1 sene sehri bombalayan REZ istanbul'un heryerine tag attı. Sonra JEMY'yi yetiştiren REZ ikili olarak devam etti. S2K daha sonra bircok kisiyi alıp yetistirdi. Bunların arasinda en yetenekli olanları VIGO, HOMER ve TURBO'dur. S2K grubunu zaman geçtikce buyumeye basladı. ilk katılımlar Türkiye dışında yasayan türkler den oldu. TAXIM, KAIM gruba katıldı. Daha sonra Almanya'dan ilk türk olmayan uye NOTE katıldı. Grubun artık almanya ve isvicre'de uyeleri bulunmaktaydı. Bu aralarda HOMER ve TAXIM Turkiyede ilk treni bombaladılar. Sonra Grubun train ekibi Frankfurttan BUD ve PAYN S2K grubuna katıldılar. Grup halen Turkiyenin en aktif ve en buyuk grubudur.
Bunun yanında çoğu istanbulda olmak üzere irili ufaklı pek çok gurup kurulmuştur.. Halen Türkiyenin bir çok ilinde faliyet göstermektedirler.