Gönderen Konu: HATTATLAR  (Okunma sayısı 17437 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
HATTATLAR
« Yanıtla #10 : 04 Mayıs 2008, 16:03:18 »

 Abdullah Zühdî

Kazasker kolünün önde gelen temsilcisi Zühdî Efendi, ashabdan Temîmü'd-Dârî neslinden Abdülkadir Efendi'nin oğludur. Âilesiyle Şam'dan Kütahya'ya daha sonra İstanbul'a hicret etti. Hat san'atına olan alâka ve istîdâdı sebebiyle önce Eyüblü Râşid Efendi'den (ö.1292/1875), sonra Kazasker Mustafa İzzet Efendi'den sülüs-nesih yazılarını meşk ederek mezun oldu. Kazasker yolunda verdiği sülüs-nesih bilhassa celî sülüs kompozisyonlarındaki mükemmelliği onu kısa zamanda şöhrete ulaştırdı ve Nûruosmâniye Câmii meşkhânesinde, ayrıca Mühendishâne-i Berr-i Hümâyun'da resim ve hat hocalığına tayin edildi.

Sultan Abdülmecid tarafından hattatlar arasında yapılan seçim sonucu Medîne Mescid-i Nebî'nin yazılarını yazmaya memur edildi (1273/1857). Yedi yıl Medine'de kalarak hattat Çömezzâde Muhsin, Müzehhip Hacı Hüseyin ve Hacı Ahmed efendilerin yardımlarıyla Mescid-i Nebî'nin kubbe kasnağı ve duvarlarına kuşak hâlinde celî-sülüs, âyet ve hadisler, Hz. Muhammed'le ilgili kasîdeleri yazdı. Ekserisi günümüze kadar ulaşan bu yazılar uzunluk ve kompozisyon mükemmelliği bakımından emsalsizdir. Terkiplerinin âhenginde ressam oluşunun önemli bir rolü vardır. Medine'de vazifesini tamamlayınca Mısır'a yerleşti. Hidiv İsmâil Paşa'nın teveccühünü kazandı ve kendisine "Mısır Hattatı" ünvânı verildi. Medresetü'l-Hidiviyye'ye hat hocası olarak tâyin edildi. Yazdığı bir mushaf ve en'amdan başka celî sahasında Mısır müze ve câmilerinde sayısız levhaları vardır. Mısır banknotlarının ve resmi dâirelerin, Kâbe örtüsünün yazıları ile Ümmü Abbas Sebîli ve Rifâî Câmii kitâbe yazıları onun bilinen güzel eserleri arasındadır.

Mısır'da kendisinden pek çok müslüman evlâdı istifâde etti; kıymetli talebeler yetiştirdi. Hat San'atının Mısır'da canlı kalması ve sevilmesinde büyük gayret ve himmetleri oldu. Kendisinden sonra gelen Mısır hattatları da onun eserlerini örnek aldılar. Unutulmaz bir şöhret bıraktı.

1296/1879'da Kâhire'de vefak eden Zühdî Efendi İmam-ı Şâfi Türbesi civârındaki kabristana defnedildi. (1)
 
1-İbnülemin, Son Hattatlar, s. 15-19. "Abdullah Zühdî", Mecelletü Medreseti Tahsini'l-Hutûti'l-Melekiyye, Kâhire 1362, c I, s. 17.
çok çalışmak zamanı

zaferR

  • Ziyaretçi
Ynt: HATTATLAR
« Yanıtla #11 : 29 Temmuz 2008, 22:27:23 »
Hamit Aytaç olsa güzel olur söylemesi kolay neden sen eklemiyorsun dicen haklı olarak vakit bulunca eklerim:) paylaşım için teşekkürler :)

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Ynt: HATTATLAR
« Yanıtla #12 : 15 Ağustos 2008, 00:26:55 »
Hamid Aytaç ( 1891)- (18.05.1982)
--------------------------------------------------------------------------------
Asıl adı Şeyh Musa Azmi'dir. Bu bakımdan "Azmi" imzalı bir çok yazısı vardır. Hamid, takma adı ile tanınmaktadır. Aytaç soyadını almıştır. 1891'de Diyarbakır'da doğmuştur. Tuhfe-i Hattatîn'de adı geçen Hattat Amidî yani Diyarbakırlı Seyyid Adem Efendi torunlarından Zülfikar Ağa'nın oğludur.
İlk öğrenimini sibyan mektebinde Diyarbakır meb'usu hoca Mustafa Akif Efendi'den yapmıştır. Yazı aşkı da bu hocanın eğitiminden doğmuştur. Rüşdiye mektebinde Hoca Vahid Efendi'den rik'a ve jandarma kolağalarından (önyüzbaşı) Ahmed Hilmi Efendi'den sülüs yazıyı öğrenmiştir. Ayrıca Kavas-ı Sağır imamı Said Efendi'den ve akrabasından hüsn-i hat hocası Abdüsselam Efendilerden de öğrenimini sürdürmüştür.

Resme yetenekli olduğundan askerî rüşdiye resim ve fransızca öğretmeni merhum ressam Ali Rıza Bey'in öğrencisi ressam Hilmi Efendi'den resim öğrenmiştir. Öğrenci iken Hasan Ferid Bey'in atlasından haritaları aslı gibi çizdiğinden eser, okulun müzesine konulacak değerde görülmüştür.Harb Okulu matbaası hattatlığına, sonra da Genel Kurmay serhattatı (hattatların başı) hocası Mehmed Nazif Efendi'nin ölümü üzerine bu matbaaya geçmiştir. Bu görevi yedi yıl sürmüştür. Bu görevi sırasında l. Dünya Savaşı'na rastlayan yıllarda Yıldırım Orduları Gurubu emrinde Almanya'da Berlin'de Harita Dairesi'nde bir yıl çalışmış, sonra İstanbul'a dönmüştür.

Mütarekeden sonra istifa etmiş ve "Hattat Hamid Yazı" evi diye bir işyeri açarak o tarihten sonra hep serbest çalışmıştır. Hattat Hamid Bey Türk matbaacılığına çinkografi, çelik üzerine resim ve yazı hakketme yani gravür, kabartma ve lüks baskı tekniğini de ilk getirenlerdendir.

İstanbul'da en yeni camilerden olan Şişli Camii'nin eşsiz yazıları ile bir çok evlerde, salonlarda ve işyerlerinde Mısır ve Irak'ta, hatta dünyanın her yerinde onun binlerce nefis yazısı vardır. Uzun ve verimli bir ömür süren Hattat Hamit Bey bütün İslam aleminden, hatta Japonya'dan bile bir çok öğrenci yetiştirmiştir.

Son yazılarından biri, Kırk Hadistir. Süleymaniye Kütüphanesi arşivinde yazılarından bir kısmının mikrofilmleri alınarak saklanmıştır. İslam festivali için 1976 yılında İngiliz televizyonu için Süleymaniye Kütüphanesi'nde renkli bir filmi çekilmiştir. Ölümünden birkaç ay önce de İslam Kültür ve Tarih Merkezi tarafından böyle bir film hazırlatılmıştır. Ayrıca Süleymaniye Kütüphanesi arşivinde kasetlerde kendi sesinden hayat hikayesi vardır.
Mekke-i Mükerreme'de yapılmış olan son İslam Konferansında Hattat Hamit Bey'in yazdığı bir Kur'an-ı Kerim'in Almanya'da yapılmış nefis yaldızlı ve renkli bir baskısı Suudî Arabistan kralı Halid tarafından bütün İslam devlet başkanlarına armağan edilmiştir.

18 Mayıs 1982'de ölmüş, vasiyeti üzerine Karacaahmet mezarlığında Şeyh Hamdullah'ın yakınındaki kabrine, bir mi'rac kandili günü toprağa verilmiştir





çok çalışmak zamanı