Gönderen Konu: ZEMİN  (Okunma sayısı 1432 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı RøDiN_H@CKèR

  • _İLYaS DeNiZ GöKÇe_
  • Onursal
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.155
  • Karizma Puanı: 2448
  • SaNaTÇı oLaCaK iNSaN DoĞuŞTaN BeLLi oLuR...
    • http://deniz_art.sitemynet.com
ZEMİN
« : 28 Kasım 2007, 01:33:00 »

Resim sanatında genel olarak PANO, TUVAL ya da benzeri bir zemin anlamında kullanılsa da teknik açıdan zeminin BOYA'ya hazırlanmasıdır. Amaç, boya ile zemini ayırarak emiciliğini azaltmak ve boyaların parlaklığını sağlamaktır. ASTAR'la karıştırılmaması gereken zeminin hazırlanmasında farklı malzemeler kullanılır. Floransalı ressam ve sanat tarihçisi Cennino Cennini'ye göre, kimi zaman deri ya da tuvalle kaplanan panonun üstüne zemin olarak hayvansal kökenli tutkalla karıştırılmış alçı BAĞLAYICI olarak kullanılırdı. Ancak bu malzeme esnek olmadığından tuvale uygun değildi. 8. ya da 10. yy'da yaşadığı düşünülen Heraclius, teknikleri anlattığı "De coloribus et artibus romanorum" (Resimde Eski Uygulamalar: British Museum, Sloane 1754) adlı yapıtında, tuvalin önce şeker nişasta karışımı bir yapışkanla kaplandığını, üstüne de ince bir kat gesso sürüldüğünü belirtmiştir. İtalya'da kullanılan bir başka yöntemdeyse gesso'ya sabun ve bal eklendiği bilinir. 17.yy'da sanatçıların zemin olarak bitkisel zamk üstüne yağlı bir malzeme sürdükleri ve çabuk kuruması için içine doğal kurşun oksit kattıkları belirtilmektedir. Ancak bu yöntemin çok dayanıklı olmadığı görülünce alçı taşıyla tutkal karışımı bir zemin yeğlenmiştir. Pergamonlu hekim Galenos 2.yy'da beyaz alçı zeminin yansımasını azaltmak için hafif renkli sırların kullanıldığından söz eder. Benzer bir uygulama ortaçağ sonuyla RÖNESANS başında da kullanılmış; bir çok sanatçı zemin üstüne "imprimatura" olarak bilinen toprak rengi saydam bir sır (astar) çekmiştir.