Gönderen Konu: SINIF REHBERLİĞİ DÖKÜMANLARI  (Okunma sayısı 66749 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: SINIF REHBERLİĞİ DÖKÜMANLARI
« Yanıtla #10 : 13 Ağustos 2010, 15:36:44 »

TAHTAYI NASIL KULLANMALIYIM?
Tahtaya yazdığın herşey sana net ve anlaşılır gibi gelebilir ama birde öğrencilerin baktığı yerden bir baksan.
Yazdıklarımız okunaklı oluyormu ve herkes tarafından görülüyormu? Özellikle en arka sıranın hali nedir?Onun için koca koca harflerle yazmalıyız.
    Yazdıklarınızı deftere geçirmeleri için zaman tanıyın. Tahtayı önceden planlayarak kullanın.Düzenli yazılar, defterin de düzenli tutulmasını sağlayacak.
    Tahtanın görülmesini engelleyici malzemelerin görüş alanından çıkarılması gerek. Yazdıklarınız mümkün mertebe uzun müddet tahtada kalsın.
    Eğer yazarken sağ elinizi kullanıyorsanız,tahtanın sağ tarafını önce doldurmalı sonra sola doğru yazmalı .
    Bir şey anlatmayı düşündüğünüzde yazmayı kesin ,öğrencilerin yetişmesini bekleyin,sonra açıklamanızı yapın.’
    'Arkadaşından yaz’ cümlesini hiç kullanmamaya gayret edin.
    Mümkün oldukça renkli tebeşir kullanma göze güzel görünür.
    Öğrencilerin anladıklarından emin olduktan sonra yazmaları demek beyinlerine o konuyu kazımaları demektir.Anlamadan yazmaları ise (hem dinledi anlamadı,hemde yazıyor anlamadığını)iki kere yorulma ,boşa uğraşma demektir
İMTİHAN KAĞITLARINI KONTROL
    Kırmızı kalem kullanma!(kırmızı negatif bir renktir,kağıdında heryerin kırmızı olduğunu gören çocuk acaba ben ahmakmıyım diyebilir.’Ben ahmak’ım’ sonucuna varan bir çocukta bir daha ilerleme görülmez.) Yeşil veya Mavi kalem daha çok ‘yapıcı kritik’ çağrıştırır
    X yerine / kullan
    Toplam ve doğru sayısının yazılması ,doğru ve yanlış sayısının yazılmasından daha olumlu bakış açısı hissettirir
İlk Gün-Buzları Çözme 
    Ders başlarken dikkatleri toplamak için hemen derse giriş yapmadan ziyade, teknolojik gelişmeler,eğitim haberleri ile ilgili kısa bir giriş yapılabilir.
    Dikkatler toplanmış hemen ..ama kaynatmaya izin vermeden...derse giriş yapılabilir. Sıkılmaları önlemek, öğrencileri daima canlı tutmak ,bağlantıyı koparmamak için en az 20 dakikada bir ‘çaysız çay molası’ verilebilir.
    Bir fıkra, medya haberleri, İnternet ,yeni gelişmeler...vs. Sınıfımızda değişik türden öğrencilere hitap etme ders amaçlarından birisidir.
    Ortadan anlatılan bir ders zeki öğrencilere hafif geleceğinden sıkılmalar olacaktır.Bunu önlemek için hafif sorular yanında ‘beyin jimnastiği sorularına yer verilebilir.Her derste beyin jimnastiği soruları koyulabilir.
    Yoklamalara hassasiyet gösterdiğimizi öğrenciler bilmeli.Ders kaçırmalarından ciddi rahatsız olduğumuzu ‘sizin iyiliğiniz için sizi düşünüyorum’ diyerek anlatmalı.
    ‘Dersimden 100 almanız için yapılmasını istediğiniz şeyler nelerdir?’ sorusuna cevap bazı problemleri halledebilir

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: SINIF REHBERLİĞİ DÖKÜMANLARI
« Yanıtla #11 : 13 Ağustos 2010, 15:37:28 »
Kardeş kavgalarında haksızlığa prim vermeyin
Kardesler çocuklarin gelisiminde olumlu etki yapar. Ama kardes kavgalari da kaçinilmazdir. Bir anne–baba olarak çocuklarinizi iyi gözlemleyin, problemi her iki tarafa ceza vererek geçistirmeyin. Hakliya hakkini, haksiza da cezayi verin.
Kardes kavgalari anne babalari en çok üzen problemlerden biridir. Bilhassa yaz tatillerinde okula giden kardeslerin evde bir arada daha çok zaman geçirdigi dönemde bu, bazi ailelerde daha da önemli bir sorun olabilir. Önce asiri olmamak kaydiyla kardes kavgalarini çocuklarimizin sosyal gelisimlerinin normal bir sonucu olarak kabul etmek, konuya serinkanlilikla yaklasmamizi saglar. Ya çocuklarimizi ya da kendimizi sürekli suçlamak ise problemin çözümünü zorlastirir. Bütün kardesler küçüklüklerinde az çok birbirleriyle kavga ederler. Fakat anne ve baba bilinçli yaklastigi takdirde bu problem ileriki yillarda devam etmez.
Bununla beraber aile geçimsizligi olan, stresli aile grubuna giren ve çocuklara baski uygulanan ailelerde kardes kavgalarina daha sik rastlanmaktadir.
Anne ve babanin fiziki cezaya siklikla basvurduklari ailelerde kardeslerin birbirlerine siddet uygulamalari kaçinilmazdir. Çocuklarin gelisim özelliklerine bagli olarak siddete basvurulmayan ailelerde de bilhassa küçük yaslarda birbirlerine karsi siddete basvurduklari görülebilmektedir. Bu, yasa bagli olabilir. 3 yasindaki bir çocugun kardes iliskilerindeki davranislari ile 12 yasindaki bir çocugun davranislari ayni derecede endise verici olamaz. Zira küçük çocuklarin ahlak kurallarini anlayip tam olarak tatbik etmeleri zaman almaktadir.
Bazen nezle grip atesli enfeksiyon hastaliklari, alerji gibi saglik sorunlari çocuklarin hirçin ve saldirgan olmasina sebep olabilir. Dikkatli bir anne ve babanin bu sebepleri bulup çözüm aramasi, gerektiginde bir uzmanin yardimina basvurmasi gerekir. Çocuklarda dikkat eksikligi hiperaktivite bozuklugu ve davranim bozukluklarinda kardes geçimsizligine sik rastlanir. Yine anne baba ve diger büyüklerin açikça çocuklardan birine farkli davrandiklari durumlarda kardes kavgalari daha çok görülür.
Iki tarafa da ceza vermeyin
Anne ve babalarin kardes kavgalarini yatistirmakta en çok basvurduklari hatali davranislari ya sadece büyügü ya da her iki tarafi da yanlis davranislarindan dolayi cezalandirmalaridir. Halbuki egitimdeki gayemiz hatali bir davranisi baskiyla geçici olarak engellemekten ziyade onun tekrarlanmasina mani olmaktir. Egitimin gayelerinden biri özdenetim duygusunu yerlestirmektir. Çocuga davranisinin neden hatali oldugu anlatildigi ve çocuk da bunu kavradigi takdirde ayni hatayi kimse onu görmese de yapmaz.
Çocuklar aralarinda çikan anlasmazliklarda zaman zaman anne, baba ve büyüklerinin hakemligine ihtiyaç duyarlar. Fakat buna ne kadar sik basvururlarsa problemlerine kendileri çözüm bulmayi o kadar geç ögrenirler. Halbuki sosyal iliskilerdeki anlasmazliklara bagimsiz olarak çözüm bulmak sosyal olgunlugun belirtilerinden biridir.
Büyükler kardes çatismalarina her ne kadar müdahale etmemeye çalissalar da iyi bir gözlemci olmali ve kesinlikle haksizliklara meydan vermemelidirler. Bu da ani müdahalelerden ziyade meseleye sogukkanlilikla yaklasmak, çocuklarimizda gördügümüz hos olmayan davranislari engellemek için daha uzun vadede çözümler bulmaya çalismakla mümkün olabilir. Çocugumuz ne derecede üstünlük ve asagilik komplekslerinden uzak dengeli bir kisilik ve saldirganligi önleyecek güven duygusu gelistirir ve sevildigine inanirsa o derecede kavgalardan uzak olacaktir.
Tarafsiz bir gözle gözleyin
Çocuklarimizin birbirleriyle iliskilerini tarafsiz bir gözle gözlerken onlari taniyabilir ve onlara verdigimiz egitimde, güzel ahlak kazandirma gayretimizde ne derecede basarili oldugumuzu görebiliriz.
Kardes kavgalarinda üzerinde en çok durulmasi gereken davranislar: Çirkin sesle bagirma, çirkin kelimeler kullanma ve fiziki ve psikolojik baski uygulamadir. Çocuklarin ahlak kurallarina uymayan bu tür davranislarina mani olmak ise çok küçük yaslardan itibaren tedbir almayla ve söyledigimizi kendimizin yapmamizla mümkün olabilir. ‘’Mü’min birbiriyle ülfet eden ve ülfet edilen kimsedir.’’ buyuruluyor. Onlara güzel ahlak kazandirmak ve birbirleriyle iliskilerinde anlasma içinde olmalarini saglamak için önce biz kendimiz onlara güzel örnek olmak durumundayiz. Kardesler arasinda ömür boyu sürecek gerçek sevgi ve ülfetin tesis edilmesi anne ve babalarin dikkatli, sevecen ve adaletli olarak davranmalari ile mümkün olacaktir

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: SINIF REHBERLİĞİ DÖKÜMANLARI
« Yanıtla #12 : 13 Ağustos 2010, 15:38:15 »
ARGO KONUŞMA ( KÜFÜR )     
- AİLEYE ÖNERİLER -
 
 
   Çocuğunuz küfür ediyor olabilir.Bu durumda alabileceğiniz önlemler şunlardır:
     Çocuklar genelde anne ve babalarının onaylamadığı şekilde konuşan arkadaşları seçerler. Bu arkadaşlarıyla konuşmalarını kısıtlayamayacağınız için şu kuralı koyun. Çocuğunuz bu arkadaşlarıyla sadece sizin duyup düzeltebileceğiniz bir şekilde sizin yanınızda oynasın.
     Çocuklarınız,her davranışta olabileceği gibi küfürde de sizi örnek alacaktır. Sizin konuşmalarınızı duyan çocuğunuz bu konuşmaya aşina olacaktır.
     Anlamı hoş olmayan kelimeleri kullanma konusundaki düşüncelerinizi çocuğunuzla paylaşın. Kötü bir kelime kullandığında ne hissettiğini sorun. Sonunda da kötü kelime kullanmanın ev kurallarını çiğnemek olduğunu hatırlatın. Çocuğunuza,onu çok sevdiğinizi ancak bu kötü kelimeleri sevmediğinizi hatırlatın.
     Çocuğunuza, kullandığı kelimenin anlamını ve niçin kullanılamaz olduğunu açıklayın.
     Çocuğunuz size karşı kızgınlığını rahatça ifade edebiliyorsa,olumsuz duygularını belirtmek için daha az küfürlü sözcükler kullanacaktır.
     Uygun olanlar ve olmayanları tanımlayan kelimelerin listelerini hazırlayabilirsiniz. Çocuğunuz uygun olanları kullandığı zaman onu yüceltin.
     Çocuğunuz kötü bir söz söylediğinde şaşırıp fazla üzülmüyorsanız, çocuklarınız bu kelimeleri zamanla kullanmayacaktır.
     Böyle bir durumda,şoke olmaktan çok sessizlik oyunu oynayarak çocuğunuzu yönlendirebilirsiniz. ”Senin kullandığın kelime nedir?Anlamıyorum” “Bunun anlamı nedir?” sorularını çocuğunuza sorup bekleyin.
     Çocuğunuzun,kötü bir söz söylediğini duyduğunuzda,beş dakika boyunca bu kelimeyi kullanmasını sağlayın. Bu kelimeden bıkıp bir daha kullanmayacaktır. Eğer söylediğinizi uygulamaktan kaçınırsa ona ancak kötü kelime kullanmaktan ötürü verilen cezayı uyguladıktan sonra istediğini yapabileceğini söyleyin.
     Çocuğunuz kötü sözcükler kullandığı zaman aşırı hayret ve kızgınlık göstermeyin. Çocuklar,güç kullanmayı sever ve siz çok kızarsanız çocuğunuz kendini güçlü hissedecektir. Çocuğunuzun,sizi kontrol altına almaması için kızgınlık anında kullandığınız kelimelere dikkat edin.
     Kötü sözcük kullanımı için cezalandırma kullanmayın. Eğer çocuğunuzu kötü söz kullandığı için cezalandırırsanız,çocuğunuz bu kelimeleri sizin olmadığınız bir yerde kullanır ve gizli kullanmayı öğrenecektir.
 
 


Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: SINIF REHBERLİĞİ DÖKÜMANLARI
« Yanıtla #13 : 13 Ağustos 2010, 15:39:01 »
GÖRME YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLERİN
EĞİTİMİ
 
Görme yetersizliği olan çocuk ya kördür ya da az görendir. Kör demek, çocuğun uzak yada yakından hiçbir şeyi görmemesi  anlamına gelmektedir. Az gören ise çocuğun çevresinde bulunan şeylerin yakınına giderek ya da gözüne getirerek kısmen fark etmesi anlamına gelmektedir. Az gören çocuk, nesneleri kesin olarak fark edememektedir. Ancak karartı halinde gölgeler şeklinde görmektedir.
Görme engelinin oluşmasında çok çeşitli nedenler vardır. Görme engeli irsi olabilir ve soydan soya geçebilir. Ancak bu duruma sık  sık rastlanmamaktadır. Annenin hamileliği sırasında da görme engeli ortaya çıkabilir. Hamilelik sırasında anne kızamıkçık gibi ateşli hastalıklara yakalandığında, bazı ilaçlar alındığında ve röntgen ışınlarına maruz kaldığında körlük yada görme güçlüğü olabilir. Doğumun güç olması da bebeğin görme engelli olmasına neden olabilir. Doğum sonrasında geçirilen ateşli hastalıklar, kazalar ve zehirlenmeler görme engeline yol açabilir.
Görme güçlüğünün ne kadar erken farkına varılabilirse tedavi edilme imkanı artar. Tedavi edilmesi mümkün olmadığında da, erken eğitim önlemleriyle çocuğun daha olumlu hayat sürmesi mümkün olabilir.
 
Görme yetersizliği olan çocukları fark etmede birçok ipuçları vardır:
 
         Gözlerinin önünde bulunan ilgi çekici eşyaları  takip edememe ya da farkına varamama
         Uzun süre aynı yere bakma
         Farklı bir şekilde gözlerini döndürme
         Sık sık gözlerini ovma ve kaşıma
         Gözlerini ışıktan kaçırma ve gözlerinde titreme
         Sağa sola amaçsız uzanma ve sık sık düşme
         Renkli bir resmin renklerini  ayıramama
         Gözlerde kızarma ve yaşarma
         Gözlerinin ortasında bulanıklık ve ışık geldiğinde parlama
 
     Görme Güçlüğü Olan Çocuk Neden Öğrenme Güçlükleriyle Karşı Karşıya Kalır?
 
Görme güçlüğü olan çocuk hiç göremiyorsa, bedenini nasıl kullanacağını öğrenmede güçlükleri olabilir.
Bu güçlük, diğer insanların bazı şeyleri yaparken  vücutlarını nasıl hareket ettirdiklerini görememesinden kaynaklanmaktadır.
 
Görme güçlüğü olan çocuk,
         Diğer insanların parmaklarını  nasıl kullandıklarını, dokunduklarını, aldıklarını ve tutuklarını görememektedir.
         Diğer çocukların nasıl oynadıklarını görememektedir.
         Diğer insanların nasıl yemek yediklerini görememektedir.
         Diğer insanların tuvalette nasıl temizlendiklerini ve lavaboyu nasıl kullandıklarını  görememektedir.
         Görme güçlüğü olan çocuğun, iletişimde bulunurken yüz ifadesini değiştirmede ve ellerini kollarını hareket ettirmede  güçlükleri  olabilir. Çünkü çocuk diğer insanların  yüz ifadesinin nasıl değiştiğini ve ellerini kollarını nasıl hareket ettirdiklerini görememektedir.
         Görme güçlüğü olan çocuklar göremedikleri  için,diğer çocukların görerek öğrendikleri ve anladıklarını anlayabilmeleri için yardıma ihtiyaçları vardır.
 
GÖRME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÇOCUKLARIN ÖĞRENMELERİNE  NASIL YARDIM EDİLİR?
 
         Çocuk hiç görmüyorsa, onun yaşıtlarının  yapmış olduğu faaliyetleri siz de bu çocuklarla birlikte  yaparak çocuğun yetişmesine  katkıda  bulunabilirsiniz.
         Çocuk eğer çok az görüyorsa, onun  görmesinden yararlanarak akranlarının yaptıklarını yaptırarak  yetişmesine katkıda bulunabilirsiniz.
         Görme güçlüğü olan çocuklar öğrenirken nesnelere dokunur, nesnelerin çıkardıkları  sesleri dinler, koklar ve tatlarına bakar.
         Çocuğun öğrenebilmesi için dokunması ,işitmesi,koklaması ve tat alması mutlaka faaliyete geçirilmelidir .Çocuğun çevresini ve nesneleri   öğrenebilmesi için ,diğer duyu organları  kullanmasına  mutlaka fırsat verilmelidir.
         Diğer duyu organlarını kullanarak çocuğun yeni şeyler öğrenmesi mutlaka  cesaretlendirilmelidir
         Sizin için ve diğer çocukların yapabilmeleri bakımından önemli görülmeyen şeyleri öğrenme çabaları  mutlaka desteklenmelidir. Yeni bir şey yaptığında ya da yapmayı  öğrendiğinde ,mutlaka mutlu olduğunuzu fark etmesini sağlayınız   
         Çocuk mutlu olduğunuzu sesinizin tonundan ya da kullandığınız kelimelerden anlamalıdır.   
 
GÖRME  GÜÇLÜĞÜ OLAN ÇOCUK İÇİN SINIFI NASIL DÜZENLEMELİYİZ ?
 
         Mobilya, çiçek saksısı gibi eşyaların  yerlerini  sabit tutabilirsiniz.Yerleri sabit olan eşyaların  dışında yaptığınızı değişiklikleri her  defasında  göstermeli ve yerlerini  öğretmelisiniz.
         Kırılacak ve dökülecek eşyalar ayak altında  bırakılmamalıdır. Yeni konular eşyalar ve yerleri  her defasında çocuğa söylemelidir.
         Eğer çocuk az gören ise,oturma ve çalışması sırasında ışığın  doğrudan  gözüne  gelmemesine  ve ışığın  kırılarak gözüne yansımasına  özen gösterilmelidir.
         Elektrik kablosu ve benzeri eşyalara çocuk takılarak düşebilir. Bu gibi eşyalar kapı üstlerinden geçirilmelidir.
 
Sınıf çevresini ve nesneleri nasıl öğrenir?
 
Görme yetersizliği olan çocuğun çevresinin farkına varması, görenlerin çevreyi farkına varmalarından farklı olmaktadır.Bu nedenle,görme yetersizliği olan çocuğun çevresinin farkına varabilmesine  için yeni yöntemlere  yer vermesi gerekir.Görerek çevresini tanıma yerine işiterek, dokunarak ve koklayarak  çevresinin farkına varması beklenir.Görme yetersizliği olan çocuk çevresini dokunarak tanımaya başlar.
 
Dokunarak Çevresini ve Nesneleri Öğrenme
 
         Görme yetersizliği olan çocuk sınıfta eşyaların tümünü elleriyle yoklayarak tanımalıdır.Eşyalar tanıtılırken gerçek adları söylenerek tanıtılmalıdır.
         Zaman zaman çocuğun dokunma duyarlılığını geliştirmek için parmak uçlarıyla hissedeceği işler verilmelidir. Örneğin, küçük düğmeleri nohut ve mercimeği çocuğun dokunmasını sağladıktan sonra karıştırınız ve daha sonra çocuktan parmak uçlarıyla dokunarak birbirinden ayırmasını isteyiniz. Kibrit çöplerini tanıtınız ve onları boşalttıktan ve kibritleri tanıttıktan sonra  tekrar kutuya koymasını isteyiniz. Ayrıca değişik kağıt ve kumaş parçalarını yoklayarak  birbirinden  ayrılmalarını isteyerek, dokunarak farklı yapıdaki  nesneleri ayırma ve dokunma  duyarlılıklarını geliştirebilirsiniz.
         Onun elleriyle  çevresinde onları yoklamasına fırsat vererek çevreyi nasıl araştıracağına yardımcı olabilirsiniz.
         Çocuğun çevresinde yer alan nesneleri  tanıması sırasında, başlangıçta elinizi çocuğun  eli üzerine koyarak  çevreyi ve nesneleri tanıtınız. Örneğin, eliniz eli üzerinde olacak şekilde, hareket eden nesne ve hayvanların nasıl  hareket ettiğini  hissetmesini, birlikte inceleyerek yardım etmiş oluşursunuz.
         Çocuğa tutabileceği nesneleri veriniz. Bu sırada tutmakta olduğu  nesnenin ne olduğu, neye benzediğini ve nasıl  kullanıldığını açıklayınız.
         Çocuğun çevresinde bulunan eşyaları iyi  tanıyabilmesi için bu eşyaların özelliklerini ayrıntılı  olarak anlatılması gerekir. Eğer, görsel uyaranların yerine  işitsel  ve  dokunsal uyaranlar olacak olursa, gerilemeler  önlenmiş olabilir. Görme güçlüğü olan çocuk  için bir başka güçlük  de, nesne hakkında  pek çok  şeyi bilmesine  rağmen hiç  elinde  tutmamış olmasıdır. Okula başlamakta olan çocuklar,  isimlendirdikleri  nesnelerin şekli  ve yapısı  hakkında  hiçbir fikir sahibi  olmayabilir. Bu durum daha çok nesneleri öğrenirken, o nesneleri öğrenirken elleriyle yoklamamasından kaynaklanmaktadır. Dille ilgili  yaşantılar somut nesnelerle birleştirilerek sunulmalıdır. Kavramların bilgilerin becerilerin kazanılmasında, dokunma, işitme, koklama ve tatma duygularından birlikte yararlandırılmalıdır.
         Birçok çocuk öğretmenine  yardım etmekten hoşlanır. Böyle durumlarda çocuğu azarlamayınız. Tam tersine yardım etmesinden memnun olduğunuzu belirtin ve sizi yardımcı olmasını isteyiniz. Böylece öğrencinize  kendi başının çaresine  bakmayı öğretmeye başlamış olursunuz.
         Sınıfta ses çıkaran  ya da  rüzgar geldiğinde ses çıkaran şeyler gibi işaretler kullanarak  çocuğun  sınıf içinde yönünü  bulmayı  öğretebilirsiniz ve çocuğun sınıf içinde serbestçe  dolaşmasına ve yön bulmasına katkı sağlamış olursunuz.
         Görme güçlüğü olan çocuklar ani bir ses duyduklarında irkilirler, korkarlar. Görenler ses kaynaklarını görmeleri nedeniyle, her ses kendileri için ani ses özelliğinde olmadığı için daha az irkiliyor ve korkuyordur. Bu nedenle, ses çıkaran aletleri çalıştırmadan önce çocuğu haberdar ediniz.
         Çocuk zamanla nesnelere çarpmaktan korktuğu için gezinmekten yada hareket etmekten kaçınabilir. Çocuğa kollarından birini yüzünün önünde, diğerini  karın civarında tutmasını söyleyiniz. Böylece yürürken kollarının kendisini koruyacağını gösteriniz. Zamanla   kendi başına hareket etmekten  daha az korkacaktır. Çocuk eğilip doğrulurken  kafasını sandalye ve masa gibi eşyalara çarpmaması için  bir elini yüzünün  önünde hafifçe eğik bir şekilde tutmasını gösterilerek başını eğik bir şekilde tutması öğretilebilir.
 
Dilsel İfadenin Gelişimi
 
         Sınıfta hangi sesin kime ait olduğunu kazandırmak için  konuşanın kim olduğunu söylememiz yeterli olacaktır.
         Trafiğin, rüzgarın, ateşin yanması ve suyun akması  gibi diğer sesleri dinlemesine dikkatini çekiniz ve bu sesleri  ve özeliklerini açıklayınız .Böylece çocuğun çevresini tanımasına yardım etmiş olursunuz.
         Çocuk nesneleri göremediğinden, onların adlarını kolayca öğrenemez. Bu nedenle bazı sözcükleri bilse bile, anlamlarını bilemeye bilir. Nesnelere eleriyle dokunarak, yoklayarak, koklayarak, ya da  seslerini işiterek  tanıtıldığında, kelimelerin anlam kazanmasına  yardımcı olunabilir.
         Sınıfta görme güçlüğü olan çocukla konuşurken, adını  söylerseniz, kendisiyle konuşulduğunu anlayabilir.
         Sınıfta  görme güçlüğü olan  çocuktan dileklerinizi  ‘şunu  bana ver’, ‘işte orada’ gibi  görmeye dayalı  cümlelerle ifade etmek yerine, ‘ sağ ayağımın yanında duran  küpü bul’  ve ‘masanın  sağ üst köşesinde duruyor’ gibi  cümlelerle ifade edersiniz, çocuğun dilinin gelişmesine ve bağımsız bir şekilde nesneleri bulmasına  yardım etmiş olursunuz.
         Çocuğun dikkatli olması  gerektiğinde, tehlike durumunda ve mutlu olduğunuzda, sesinizi farklı  biçimlerde kullanın. Daha sonra ise çocuk ses tonlarına dikkat ederek bu ortamları ayırabilecektir.
         Tamamen görmeyen çocuğun konuşması, görsel yaşantıların  olmaması  nedeniyle uyarılmıyor olabilir. Eğer nesne görülmeyecek olursa, onu arzulamaya, isimlendirmeye  ve  istemeye gerek kalmaz.
         Her kelimeyi  canlandırmak olası olmayabilir. Bu durumlarda özel açıklamalar yeterli olmayabilir. El sallama ve onaylama  gibi durumların açıklanması sırasında, elle kafayla yapılan harekete ek olarak vücudun pozisyonuyla  uyum olmasına da dikkat  edilmelidir.
         Görme güçlüğü olan çocuklarla görenler arasında  yaşamlarını bir arada sürdürmeleri  nedeniyle dokunurken, ‘görebiliyorum’ ve ‘görme’, ‘görünüm’ gibi kelimeleri kullanmaları  engellenmemelidir. Göremiyor bile olsa renklerin adlarını ve çimenin yeşil, gökyüzünün mavi olduğunu öğrenmesinin bir sakıncası yoktur.
         Tüm çocuklar öykü okunmasını ve anlatılmasını severler. Öykü gurubunda  olduğu zamanlar, görme engelli  çocuğun çok hoşuna gideceği gibi, dilinin gelişmesine katkısı olur. Eğer  çocuk anlatılanı anlamaz ve size sorular sorar ise  hiç kızmadan sabırlı bir şekilde  açıklayınız ve sorularını cevaplayınız. Resim ve şekilleri  parmaklarıyla dokunarak  tanımalarını  sağlayınız.
         Ayrıca çıkan seslerin nerelerden kaynaklandığını dokunmasına ya da görmesine imkan vererek gösteriniz.
     
Görme Güçlüğü Olan Çocuğa Beceriler Nasıl Öğretilir?
 
         Çocuk hiç görmüyorsa, onunla birlikte yaparak ona becerileri kazandırınız.
         Çocuk çok az görüyorsa, görmesinden yararlanarak becerilerini kazandırınız.
 
 Görme Güçlüğü Olan Çocuğu Beceriler Öğretilirken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
 
         Çocuğun neyi ne kadar yapabildiğine mutlaka bakınız, gözleyiniz.
         Bağımsız olarak yapabildiği beceriler varsa, nasıl yapabildiğine bakınız. Bundan sonra yapacağı becerileri öğretirken bunlardan yararlanabilirsiniz. Bağımsız olarak becerileri yapmasını teşvik ediniz, zaman ve fırsat veriniz.
         Çocuğa değişik beceri ve işleri öğretirken mutlaka gözleyin. Beceri ya da işi ne kadar yapabildiğini belirleyerek, bağımsız olarak yapamadığı yerlerde sadece yardım edin.
         Çocuğa sadece her defasında bir beceriyi ya da bu becerinin sadece bir bölümünü öğretmeyi deneyin. Önceki beceri ya da becerinin kolay bölümü tamamen öğrenildiğinde, becerinin izleyen güç bölümünü öğretmeye geçiniz.
         Mutlaka çocuğa kolay geleceğini düşündüğünüz becerinin öğretiminden işe başlayınız.
 
Nasıl Öğretilir?
 
         Kazandırmak istediğiniz beceriyi çocuğun nasıl yapacağını ilk olarak düşününüz. Bu beceri ya da işi sonra nasıl yapabileceğini sözel olarak açıklayınız.
         Sonra beceri ya da işi ona anlatırken, beceriyi birlikte yaparak nasıl yapılacağını gösteriniz. Çocuk sizi dinlerken yapmış olduğu beceriyi de parmaklarıyla yoklamasına her defasında izin ve fırsat veriniz.
         Daha sonra çocuktan bu beceriyi kendi başına yapmasını isteyiniz. Yardım etmeden yapabildiği kadar yapmasına izin veriniz. Yapamadığı bölümleri birlikte yaparken, çocuğun eli elinizin üstünde olsun ve yaptıklarınızı açıklayın.
         Çocuk beceriyi tamamlayabildiğinde, mutlu olduğunuzu hissettirin. Daha önce yapamadığı bir becerinin bir bölümünü yapabildiğinde yine hoşnut olduğunuzu belirtiniz.
         Beceri ya da işi her defasında, her zaman yaptığınız şekilde yapınız.
         Becerileri kendi başına yapabilmesi, sizin gittikçe daha az yardım etmenize bağlıdır. Ancak çok fazla yardıma ihtiyacı olduğunda ellerinizin üstüne koyduktan sonra beceriyi tamamlayınız.
         Becerilerin öğretimi beceriyi tamamen kendi başına yapabildiğinde tamamlanmış olur.
 
Görme Güçlüğü Olan Öğrenciler Derslerde Kullanılan Araç-Gereçlerden Nasıl Yararlanır?
 
         Öncelikle sınıf panosuna asacağınız yazılı materyallerin (mevsim şeridi, tarih şeridi vb.) büyük puntolu yazılarla ve kolayca fark edilebilecek renklerle hazırlanması yararlıdır. Şayet engelli çocuk normal yazıyı göremiyorsa o takdirde sınıf panosuna braille yazı ile hazırlanmış materyallerin hazırlanması yerinde olacaktır. Bu arada sınıfınızda kurulacak doğa köşesi gibi bölümlerde resimlerin yanı sıra nesnelerin asıllarının modellerinin sergilenmesi iyi olur.
         Dokunma yoluyla yararlanılamayacak araç-gerecin sesiyle, kokusuyla, ağırlığıyla görme engelli çocuğa tanıtılması gerekir. Çocuklar ders araçlarıyla çalışırken onlara diğerlerinden biraz daha fazla zaman vermelisiniz. Bu araçlardan tehlikeli olanlar varsa, onlar hakkında gerekli uyarılarda bulunmalısınız. Kullandığınız araç ne olursa olsun, görme engelli çocuğun bu araçların sağladığı yararları anlayıp anlamadıklarını kontrol etmelisiniz.
         Hayat bilgisi, fen bilgisi ve sosyal bilgiler gibi derslerde konularla ilgili olarak düzenlenecek gezilerde özellikle müzelerden görme engellilerin bazı eserlere katılmaları mümkün olmayabilir. Bu durumda konu ile ilgili bilgiler sözlü olarak verilmeli şayet varsa sergilenen eserlerin modellerinden yararlanmaları sağlanmalıdır.
         Güneş sistemini tanırken bir kağıdın ortasına yapıştıracağınız küçük bir boncuğu güneş kabul ederek yörüngeleri belirlemek için ip halkalar kullanabilirsiniz. Bu halkaların üzerine de daha küçük boncuklar yapıştırarak diğer gezegenleri tanıtabilirsiniz.
         Sınıfta bazı deneyler yapılırken şayet deney sürecini elle izlemek mümkün olamıyorsa bu gibi deneyler görme engellilere ses, koku veya ısı gibi ip uçlarından yararlanılarak sezdirilebilir. Örneğin, suyun nasıl donduğunu gözlemek üzere engelli çocuğa kışın uygun bir gününde görev veriniz. Suyun donmasının geceleyin daha kolay olacağını, zira geceleri ısının daha düşük olacağını anlatınız. Çocuğun uygun bir kapla dışarıya bıraktığı suyun nasıl donduğunu sınıfta anlatmasını isteyiniz.
 
Görme Güçlüğü Olan Çocuklara Türkçe Derslerinde Neler Yapabiliriz?
 
Hangi düzeyde olursa olsun görme engelli çocukların Türkçe dersi etkinliklerini gören çocuklardan çok büyük farklılıklar göstermediğini unutmayınız. Türkçe dersi öğretimi içerisinde yer vereceğiniz dinleme, anlama, okuma, yazma, sesli ve sessiz okuma ana dilini etkili şekilde öğrenme ve konuşma, yazılı ve sözlü ifade ile dil bilgisi konularında görme engelli çocuklarla diğer çocukların öğrendikleri şeyleri öğrenmek durumundadır.
Okuma yazma etkinlikleri için görme engelliler özel araç-gereçler ve öğrenim teknikleri kullanılır. Bu kitaplar özel braille alfabesi  ile yazılarak hazırlanmıştır. Görme engelliler öğrendiklerinin önemli bir bölümünü dinleme yoluyla kazanırlar. Bu bakımdan Türkçe derslerinde görme engellilere öncelikle uygun dinleme teknikleri kazandırmalısınız. Yaşlarının elverdiği ölçüde dikkatlerini belli bir alanda tutmalarına yardımcı olmalısınız. Bu öğrencileri en ön sıraya oturtmalı, böylelikle öğretmeni ve tahtaya kalkan öğrencilerin söyledikler her şeyi duymalarına ve anlamalarına yardımcı olursunuz. Ön sırada oturan görme engelli çocuk duyduğu seslerden sizin tahtaya bir şey yazdığınızı sezer ve bir şey sorabilir. Görme engelli çocuklara uygun dinleme alışkanlığı kazandırılmasında ve dikkat sürelerinin arttırılmasında kendilerine işlenmekte olan konularla ilgili sık sık sorular sormanız ve ayrıca bazı kısa tekrarlar yaptırmanız onları daima uyanık tutacaktır. Sınıfta görme engelli öğrenciye bir konu anlattırırken onu mutlaka tahtaya kaldırmaya özen gösteriniz. Çünkü tahtaya kalkmak çocuğa ayrı bir güven duygusu verecektir.
 
Görme  Güçlüğü  Olan  Öğrencilere  Matematik  Dersini  Nasıl Öğretebiliriz:
 
Sınıfınızda  bulunan gören çocukların çoğu okula başladıklarında sayısal bakımdan bazı kavramları biliyor olabilirler. Görme engelli öğrencinizde  de bu kavramlar  bir dereceye kadar  mevcut olabilir. Ancak en iyisi yine de tüm çocukların  temel sayısal bilgilerini  kontrol ederken  görme engelli  öğrencinizin de  okula gelmeden önce edinmiş olabileceği  sayılarla ilgili temel becerilerini  kontrol ediniz. Zira görme engelli, diğer birçok alanda  olduğu gibi  bu alanda da ihmal edilmiş  olabilir. Öğreteceğiniz matematik bilgilerini görme engelli  çocuğun önceki  bilgilerin üzerine  bina edileceği  açıktır. Öncelikle sayıların  (1, 2, 3, 4,v.b.)  sözcük anlamlarının eşyalar üzerinde  ne anlam ifade ettiğini kavratmalısınız. Sayı sayma çalışmalarını  boncuk, nohut, fasulye gibi yaptırma suretiyle  çocuğun sayılar hakkında gerçek kavramlar edinmesini  sağlayınız ve bu saymaları yaparken çocuğun akıl yürütme  surecini dikkatle  izleyiniz. Sözgelimi, çocuk neden 3 sayısından sonra  4 sayısının geldiğini, neden 3 sayısından sonra 1 sayısının gelmediğini kavrata bilmekte midir? Yalnızca ezbere dayalı olarak yapılan saymalar, ileride problem çözme aşamasında güçlükler yarata bilir. Ayrıca saymalar yapılırken, sınıf içinde büyük boncuklu yüzlük abaküs bulunuyorsa, engelli çocuk için kullanılması yararlı olur. Çünkü bu abaküs üzerindeki boncukların düşüp kaybolması söz konusu değildir. Sayı saymada kullanılan diğer küçük boncukların veya değişik nesnelerin kolayca dökülüp kaybolmasını önlemek için bunları kutular veya çanaklar içinde öğrenciye vermelisiniz.
 
KAYNAKÇA:
1.   1.             Karatepe, H. Özel Eğitime Giriş. ANKARA: Karatepe Yayınları,1989
2.   2.             Özyürek, M. Koçak A. Görme Güçlüğünden Etkilenmiş Çocukların İlkokulda Eğimi İçin Öğretmen Rehberi. ANKARA,1996
          
 
 


Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: SINIF REHBERLİĞİ DÖKÜMANLARI
« Yanıtla #14 : 13 Ağustos 2010, 15:39:56 »
Spor Yapmanın 99 Nedeni

1.   Sağlığınızın değerini anlamanıza yardımcı olur.
2.   Yaşam kalitenizi arttırmanıza ve geliştirmenize yardımcı olur.
3.   Fiziksel performansınızı geliştirir.
4.   Kalp rahatsızlığı riskini azaltır.
5.   Maksimum oksijen kapasitenizi arttırır.
6.   Yüksek tansiyon riskini veya ilerlemesini azaltır.
7.   Yüksek tansiyonu olanların, tansiyonu kontrol altında tutmasına yardımcı olur.
8.   Kandaki Triglycerid seviyesinin azaltır.
9.   Kandaki iyi kolestrolu (HDL) artırır.
10.   Dinlenme kalp atımını düşürür.
11.   Kalp - damar dolaşımını geliştirir.
12.   Anaerobik eşiği arttırır, bu da çabuk yorulmayı ve dolayısıyla kanda laktik asit birikiminin erken oluşmasını engeller.
13.   Kalp rezervini artırır.
14.   Kalbinizin bir atımda vücuda pompaladığı kan miktarını artırır.
15.   Vücut ısınızı soğutma için, deri yüzeyine gerekli kan akış kabiliyetini artırır.
16.   Akciğer kapasitenizi arttırarak, oksijenin akciğerlerden kana geçebilme kabiliyetini arttırır.
17.   Kalp krizi geçirdikten sonra, hayatta kalma şansınızı arttırır.
18.   Koronerde kan pıhtılaşma hassasiyetini düşürür.
19.   Kandaki yoğunlaşmayı azaltır
20.   Kalbinizin daha verimli pompalama işlevini yapmasını sağlar
21.   Kanınızın kan plazma hacmini genişletir.
22.   Orta seviyeli egzersizler sırasında, kalp atım sayısını düşürür.
23.   Anormal nabız atım incinmelerini azaltır.
24.   Kaslarınızın kandan oksijen çıkarma kabiliyetini artırır.
25.   Çarpıntı riskini azaltır.
26.   Çok çeşitli sebeplere bağlı baş ağrılarından kurtulmanızı sağlar.
27.   Hamilelikte karşılaşılan birçok rahatsızlıklardan (ör. kabızlık, belağrısı, mide ekşimesi gibi) kurtulmanızı sağlar.
28.   Sıcaklığa karşı tahammülünüzü artırır.
29.   Endişe ve kuruntularınızı azaltır.
30.   Streslerden korunmaya ve kurtulmaya yardımcı olur.
31.   Vücudun üst solunum yolları enfeksiyonuna karşı direncini artırır.
32.   Şeker hastalığınızın gelişme riskini azaltır.
33.   Şeker toleransınızın gelişmesini sağlar.
34.   Prostat kanserinin gelişme riskini azaltır.
35.   Sigarayı bırakmanıza yardımcı olur.
36.   Bağırsak kanserinin gelişme riskini azaltır.
37.   Göğüs kanserinin gelişme riskini azaltır.
38.   Eklem rahatsızlıklarından dolayı, eklemlerin bozulma oranını yavaşlatır.
39.   Kan şekerinin kontrol altında tutulması için gerekli insulin miktarının düşürülmesine yardımcı olur.
40.   Yüksek tansiyona bağlı ciddi komplikasyonlara maruz kalma oranını azaltır.
41.   Yaralanmalara karşı korunmayı sağlar.
42.   Eklemlerdeki kıkırdak dokunun yoğunluğunu arttırır.
43.   Stresle başa çıkmanıza yardımcı olur.
44.   Bağışıklık sisteminizin iyi şekilde çalışmasını geliştirir.
45.   Kabızlıktan kurtulmanıza yardımcı olur.
46.   Depresyonun hafifletilmesine ve atlatılmasına yardımcı olur.
47.   Soğuk ortamlara çabuk adapte olma kabiliyetinizi artırır.
48.   Bel ağrılarının hafiflemesine ve kurtulmanıza yardımcı olur.
49.   Bel ağrılarından doğan sıkıntıların azalmasını sağlar.
50.   İnsuline karşı,doku duyarlılığını artırarak, kan şekerinin daha iyi kontrol edilmesine yardımcı olur.
51.   Yüksek tansiyonu kontrol için alınan ilaçların, yan etkilerine karşı koymaya yardımcı olur.
52.   Eklem esnekliğini korur ve gelişmesine yardımcı olur.
53.   Eğer yüksek tansiyonunuz varsa, bunu kontrol etmek için aldığınız ilaç ihtiyacını 20 - 30 % azaltır.
54.   Kemik erimesi hastalığı riskinin gelişmesini azaltır.
55.   Zihinsel uyanıklılığınızı artırır.
56.   Yaşa bağlı olarak oluşan kemik bozulmalarının yavaşlamasına yardımcı olur.
57.   Endometriyoya karşı riski azaltır.
58.   Eklem rahatsızlıklarından doğan acılara karşı koyma toleransınızın artmasını sağlar.
59.   Kilonuzu korumanıza veya kilo kaybetmenize yardımcı olur. Sadece diyet yaparak değil.
60.   Yaratıcılık gücünüzün artmasına yardımcı olur.
61.   Yağsız vücut dokularınızın korunmasına yardımcı olur.
62.   Sağlık harcamalarının ve ilaç kullanımının azalmasına yardımcı olur.
63.   Yabancı madde kullanımı ile mücadeleye yardımcı olur.
64.   Fazla kalorilerin yakılmasına yardımcı olur.
65.   Yüksek oranda gıda tüketmenizi sağlar, fakat buna rağmen, kalori dengenizin aynı kalmasına yardımcı olur.
66.   Ağır ilerleyen şişmanlığa karşı korur.
67.   Denge ve koordinasyonunuzun gelişmesine yardımcı olur.
68.   İştahınızın kısa süreli etkilerle azaltılmasına yardımcı olur.
69.   Ani kabarmaların üstesinden gelmeye yardımcı olur.
70.   Yaşlı bireylerdeki kısa süreli belleklerin gelişmesine yardımcı olur.
71.   Adet kanamalarından doğan belirtilerin hafiflemesine yardımcı olur.
72.   Genel ruhsal durumunuzun gelişmesini sağlar.
73.   Kolay ve iyi uyumanıza yardımcı olur.
74.   Kilo kaybına, özellikle vücuttaki yağdan kaybetmenize yardımcı olur.
75.   Kemiklerinizin kırılmalara karşı direncini ve yoğunluğunu artırır.
76.   Dinlenme durumundaki metabolik seviyeyi korumanıza yardımcı olur.
77.   Kassal güç seviyenizi arttırır.
78.   Kassal dayanıklılık seviyenizi artırır.
79.   Egzersizden sonra çabuk toparlanabilme kabiliyetinizi artırır.
80.   Uygun kas dengenizi korumanıza yardımcı olur.
81.   Cinsel hayatınızın istenen doyumda ve düzeyde artmasını sağlar.
82.   Vücudunuzun dik durmasının gelişmesini sağlar.
83.   Egzersiz sırasında vücudun enerji elde etmede yağ kullanabilme kabiliyetini arttırır.
84.   Solunum sistemindeki kasların gücünün ve dayanıklılığın artmasını sağlar.
85.   İyi bir fiziksel görünüş sağlar.
86.   Kendinize olan güven duygunuzu arttırır.
87.   Rahat olmanıza yardımcı olur.
88.   Kısa süreli bilgileri hafızanızda tutma kabiliyetini geliştirir.
89.   İşveriminizi arttırır.
90.   Bol enerji verir. Günlük hayatınızda acil durumlarda ihtiyacınız olan enerjiyi sağlar ve sonradan ihtiyaç olabilecek daha fazla enerjinizi korumanıza yardımcı olur.
91.   Hastalıklara bağlı olarak iş günü kaybınızı azaltır.
92.   Bağımsız hayat tarzını korumanıza yardımcı olur.
93.   Yeni insanlarla karşılaşmanıza ve yeni arkadaşlar edinmenize yardımcı olur.
94.   Fiziksel zindeliğinizi geliştirerek, hayata daha yaratıcı olarak adapte olmanızı sağlar.
95.   Aktiviteler, kemiklerin güç depolamasına ve orta şiddetli egzersizler sırasında daha fazla baskı yaparak hem daha çok güç depolamasına hem de kemik yoğunluğunun artmasını yardımcı olur.
96.   Egzersiz, bağ ve bağ dokularını kuvvetlendirerek, yaşa bağlı olarak oluşabilecek sakatlıkları azaltır.
97.   Önceden hareketsiz bir yaşam tarzına sahip kişilerin, yorgunluğa karşı direncini artırır ve dinçlik hissinin oluşmasını sağlar.
98.   Hatta kalp hastaları bile, kalp ve solunum sistemlerini çalıştırıcı egzersizler yaparak, hastalığının üstesinden gelmek için gayret sarfederek, korkularından kurtulmalarına ve normal yaşamlarına dönmelerine yardımcı olur.
Spor yapmak, sıkıntılarınızın azalmasına, eğlenme ve neşelenmenize, kısaca hayattan zevk almanıza yardımcı olur.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: SINIF REHBERLİĞİ DÖKÜMANLARI
« Yanıtla #15 : 13 Ağustos 2010, 15:40:57 »

Sayın Veli; çocuğunuzun derslerdeki başarısı için aşağıdaki hususlara önem veriniz.

1. Çocuğunuzun sağlık durumu ile yakından ilgileniniz. Hastalıklardan bir kısmı, çocuğun hayat enerjisini önemli ölçüde azaltarak onu dermansız bırakır. Bir kısmı ise; doğurdukları devamlı acı ve ağrılar yüzünden çocuğun ilgi ve dikkatini ders konuları üzerinde toplamasına engel olur. Sağlık durumu çocuğun okul başarısına etki ettiği gibi bazı rahatsızlıkların bilinmemesi veya tedavi ettirilmemesi birtakım uyumsuz davranışların da sebebi olacaktır.
2. Çocuğunuzu kahvaltı ettirmeden veya yemek yedirmeden kesinlikle okula göndermeyiniz. İlköğretimdeki çocuk hızlı bir büyüme ve gelişme dönemindedir. Bu konuda titiz olunuz. Yemeklerini zamanında yediriniz.
3. Çocuğunuzun kılık- kıyafetine özen gösteriniz. Kıyafetlerinin okul kurallarına uymasına ve temizliğine dikkat ediniz.
4. Çocuğunuzun derslerinin ve davranışlarının daha iyiye yönelmesi için, öğretmenlerle sıkı bir işbirliği kurunuz. Veli toplantılarına mutlaka katılınız.
5. Çocuğunuzun yaşamındaki en etkili çevre aile çevresidir. Çocuk yaşamında en çok etkili örnekleri ailesinden alır. Anne-baba olarak tüm davranışlarınızla çocuklarınıza örnek olunuz.
6. Çocuğunuzu iyi tanıyınız. Çocuklardan yapamayacağı şeyleri istemeyiniz. Onları yeteneklerinin ötesinde başarı göstermeye zorlamayınız.
7. Çocuğun tüm arzularının yerine getirilmesi ona her istediği şeyi yapabileceği, elde edilebileceği kanısının verilmesi veya tam tersi isteklerinin çok sınırlandırılması, hiç yerine getirilmemesi çeşitli uyumsuz davranışlar geliştirmelerine neden olacaktır. Bu konuda titiz olunuz.
8. Çocuğunuza yeteri kadar harçlık veriniz. Harçlığını mümkünse önce günlük olarak veriniz. Daha sonra bunu haftalık ve aylık yapabilirsiniz. Bunu yaparken çocuğunuzun ihtiyaçlarını göz önüne alarak harçlığını niçin verdiğinizi ona açıklayınız. Böylelikle kendisini yönetmesini öğrenecek ve sorumluluk kazanacaktır.
9. Çocuklarınızı başka çocuklarla veya kardeşleri ile mukayese etmeyiniz. Her insanın sahip olduğu nitelikler farklıdır. Onları olduğu gibi kabul ediniz.
10. Çocuklarınızı korkutmayınız. Fazla baskılardan, bedeni cezalardan, olmayacak sınırlamalar koymaktan kaçınınız.
11. Çocuklarınızın belli davranışları için anne-baba olarak değişik davranış göstermeyiniz, aynı şekilde davranınız.
12. Çocuklarınızla iyi notların yanında zayıf not almasının da normal olduğunu  ve çalışmakla durumunu düzeltebileceğini telkin ediniz.
13. Çocuğunuzun okul yaşantısı ile ilgileniniz. Anlattıklarını dinleyiniz.
14. Çocuğunuzun okul dışındaki arkadaşlarını kontrol ediniz.
15. Çocuğunuzun okul ve öğretmenler hakkında şikayetleri olursa onu dinledikten sonra okul yönetimi ve öğretmenler ile görüşünüz.
16. Öğretmenler öğrencisinden makul olan ders araç ve gereçlerini almasını istemişlerse, bunları zamanında ve yeterince temin ediniz.
17. Ders çalışırken, çocuğunuzu ev işi, çarşı, Pazar işi için rahatsız etmeyiniz.
18. Çocuğunuzun mümkün olduğu kadar sosyal yaşantılar içinde, sosyal olmasını sağlayınız. Okul ve çevresindeki sosyal faaliyetlere katılmasına izin veriniz.
19. Çocuğunuzu sık sık eleştirmeyiniz. Hele bunu başkalarının yanında yapmayınız. Onun aşağılık duygusuna kapılmasını önleyiniz.
20. Beğenmediğiniz , hoşunuza gitmeyen yönleri kadar, beğendiğiniz takdir ettiğiniz taraflarını da söyleyiniz. Onun kendine güven duymasını sağlayınız. Çocuklarınız arasında asla ayrım yapmayınız. Çocukları kıskandırmayınız. Hepsine sevgi ve ilgi gösteriniz.
21. İçinde bulundukları yaşlarda arkadaş çocuğunuz için çok önemlidir. Arkadaşı olmasına, iyi arkadaş seçmesine yardımcı olunuz.
22.Tv izlemede çocuğunuza seçici olma alışkanlığı kazandırınız. Sürekli TV izlemek çocuğunuzun başarısını olumsuz yönde etkiler. Ancak bunu zor kullanarak değil ikna ederek gerçekleştiriniz.
23. Çocuğunuzun okuluna ve eve zamanında gelişini sağlayınız, varsa geç kalma alışkanlığının nedenini araştırınız.
24. Evde çocuğunuza rahat bir çalışma ortamı hazırlayınız. Çocuklarınızın zararlı alışkanlıklar edinmesine engel olunuz. Onların zararlı alışkanlıklara karşı duyarlı olmalarını sağlayınız.
25. Çocuklar önünde yapılan tartışmalar, kavgalar onları mutsuz, güvensiz ve endişeli olmalarına neden olur. Sorunlarınızı yanında konuşmayınız, münakaşa etmeyiniz.
26. Çocuğunuzun çeşitli sorunları için sınıf öğretmenine ve okul rehber öğretmene baş vurunuz. Bunu yaparken evdeki davranışlarını da açık yüreklilikle anlatınız.
27. Çocuğunuzun evde ders çalışmasını kontrol ediniz. Ancak sürekli şekilde “dersine çalış” ikazı olumsuz etki yapmaktadır. Ona güvendiğinizi belli ederek uyarınız.
28. Çocuğunuzun okula devam durumunu yakından izleyiniz.
29. Çocuğunuzun yanında ona uygulanan eğitimin tartışmasını yapmayınız. Okul ve öğretmenler ile ilgili görüşlerinizi çocuğun yanında açığa vurmayınız. Çocuğunuzun çalışma programı yapmasına, uygulamasına yardımcı olunuz. Planlı çalışma üzerinde durunuz.
30. Çocuğunuzun boş zamanlarını değerlendirmesinde size büyük sorumluluklar düşmektedir. Onların boş zaman faaliyetleri ile ilgileniniz. Çeşitli iş ve uğraşlar hazırlayınız.
31. Çocuklarınıza karşı sabırlı, soğuk kanlı ve anlayışlı olunuz. Doğal olarak onlar hata yapacaklardır. Kusurları ve kötü hareketleri olacaktır. Çocuklar düşündüğünüz, istediğiniz gibi tavır ve davranışlar göstermiş olsalardı ailede ve okulda eğitim denilen şeye gerek kalmazdı.






Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: SINIF REHBERLİĞİ DÖKÜMANLARI
« Yanıtla #16 : 13 Ağustos 2010, 15:41:49 »
ANNE-BABAYA MEKTUP

Sevgili  Anneciğim,  Babacığım;

Bütün duygu ve düşüncelerimi  dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim:
Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın.
Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Bana oyunda, arkadaşlıkta, ve uğraşlarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her işimde koruyup kollamaya çalışmayın.
Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim. Bana yanılma payı bırakın. Kendi işimi kendim görmeye alıştırın. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım?
Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutmayınca sizlere güvenim azalıyor.
Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlanmayınca ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan edemiyorum.
Beni dinleyin. Öğrenmeye en yatkın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve açık olsun.
Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder.
Çok konuşup çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler bende daha iyi iz bırakır. “Ben senin yaşında iken...” diye başlayan söylevleri hep kulak ardına atarım.
Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Beni, korkutup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın. Yaramazlıklarım için beni kötü çocukmuşum gibi yargılamayın. Yanlış davranışım üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dileyin. Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim.
Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Başarmam için beni destekleyin. Hiç değilse çabamı övün. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni başkalarıyla karşılaştırmayın; umutsuzluğa kapılırım.
Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın. Bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın, yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunalttığım sırada bile soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim, ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın. Unutmayın ki ben de sizi yabancıların yanında güç duruma düşürebilirim.
Bana haksızlık ettiğinizi açıklamaktan çekinmeyin. Özür dileyişiniz size olan sevgimi azaltmaz; tersine, beni size daha çok yaklaştırır.
Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendinizi yanılmaz ve erişilmez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur.
Biliyorum, ara sıra sizi üzüyor, belki de düş kırıklığına uğratıyorum. Bana verdikleriniz yanında benden istediklerinizin çok olmadığını da biliyorum. Yukarda sıraladığım istekler çok geldiyse bir çoğundan vazgeçebilirim; yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarsılmasın.
Benden, “örnek çocuk” olmamı beklemezseniz, ben de sizden kusursuz ana baba olmanızı beklemem. Sevecen ve anlayışlı olmanız bana yeter.
Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim.
Sevgiler…
(Çocuğunuz)

KAYNAK Prof. Dr. Atalay YÖRÜKOĞLU    (Çocuk Ruh Sağlığı)



Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: SINIF REHBERLİĞİ DÖKÜMANLARI
« Yanıtla #17 : 13 Ağustos 2010, 15:43:50 »
Verimli Ders Çalışma Yolları
 
Sevgili öğrenciler;
Bazen öğretmenleriniz ve aileleriniz tarafından sürekli başarısızlık hatta tembellikle suçlanıyor olabilirsiniz. Bu problemlerin çoğu tembellikten daha çok verimli ders çalışma yöntemlerini bilmemenizden kaynaklanmaktadır.
Başarılı olmak isteyen ya da başarısını arttırmak isteyen öğrenciler verimli ders çalışma yöntemlerini öğrenmek ve uygulamak zorundadır.
 
Verimli ders çalışma yollarının birinci koşulu ÇALIŞMA ORTAMININ DÜZENLENMESİ dir.
Çalışma ortamı sizin veriminizi yükseltecek biçimde düzenlenmiş olmalıdır. Çalışma ortamınızın düzeni sizin verimliliğinizi arttırmada önemli bir etkendir.
 
•   Çalışmalarınız mutlaka çalışma odanızda, eğer çalışma odanız yoksa çalışmalarınızı bir çalışma köşesinde yapmalısınız.
•   Çalışmalarınızı mutlaka çalışma masanızda ve sandalyede oturarak yapmalısınız. Rahat bir koltuk ta, divan ya da yere uzanarak, yatarak ders çalışılmamalıdır.
•   Odanız mümkün olduğunca sade ve düzenli olmalıdır.
•   Çalışma odanızda ders çalışırken dikkatinizi dağıtacak poster, afiş, müzik, resim vb. dikkat dağıtıcı işitsel ve görsel uyarıcılar bulunmamalıdır.
•   Çalışma odanız, sesten uzak, yeterince sıcak veya soğuk olmalı, iyi aydınlatılmalı, ışık gözlerinizi yormamalıdır. Işık soldan sayfanın tam üzerine düşmelidir.
•   Çalışma odanız iyi havalandırılmalıdır. Çünkü havadaki oksijenin azalması, gerginliğe yol açar bu durumda, baş ağrısı gibi öğrenmeyi güçleştiren birçok etkenin doğmasına sebep olur.
 
Verimli ders çalışma yollarının ikinci koşulu ÇALIŞMALARIN PLANLANMASI dır.
Günlük çalışmaların planlanması demek, günün hangi saatinde ne yapacağını bilmek demektir. Buna göre yapılacak olan planda bugün (yada yarın) okulda görülecek olan derslere genel bir bakışa belli bir saat, bir önceki gün görülen derslerin tekrarına belli bir saat, ayrılması gerekir.
Ayrıca verilen ev ödevlerin yapılmasına ve varsa sınavlara hazırlanılmasına belli bir saat ayrılmasına gerek vardır. Böyle bir planlama her gün yapıldığında, başarıda gözle görülür bir şekilde artacaktır.
Not: İsteyen öğrencilere Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisince bireysel çalışma planı hazırlanacaktır.
 
 
 
A.   Dersten Önce Yapılması Gerekenler:
1.   Her öğrenci kendi çalışma ortamına göre bir çalışma planı hazırlamalı ve bu plana mutlaka uymalıdır.
2.   Çalışma yöntemi dersin özelliğine göre seçilmelidir. (Okuma, not tutma, anlatım, tümden gelim, tüme varım gibi) örneğin;
a.   Sayısal dersler çalışırken yöntem olarak, yazarak çalışma (problem çözme) yöntemi uygulanabilir.
b.   Sözel dersler çalışılırken okuma, anlatım ve not tutma yöntemi uygulanabilir.
1.   Ders çalışma mutlaka belli bir yerde, sakin bir ortamda, bir masa üzerinde yapılmalıdır.
2.   Her ders için bütün konular çalışılmalı, konular arasında önemli - önemsiz ayrımı yapılmalıdır.
3.   Ders araç ve gereçlerini çalışmaya başlamadan önce hazırlamalıdır. Unutulmamalıdır ki araç ve gereç ihtiyacı olduğunda temin edilmeye çalışılırsa hem zaman kaybına hem de dikkat dağılmasına neden olur.
4.   Çalışmaya her yönü hazır olunmalı, başka konular bir kenara bırakılıp çalışmaya başlanmalıdır.
5.   Öğrenme aralıklarla yapılmalı, bu aralıklarda; dinlenme, gezinti, söyleşi, müzik dinleme vb. faaliyetler yapılabilir.
6.   Çalışılan konu; daha önceki konularla ilgili ise, geçmiş konular gözden geçirilmelidir.
7.   Sözel dersler çalışılırken ana düşünceleri dile getiren anahtar kelime ve cümleler tespit edilmeli gerekirse renkli kalemle altları çizilmelidir ve not alınmalıdır.
8.   Ogün işlenecek olan konu bir gün önceden çalışılmalı, anlaşılmayan yerler tespit edilerek derse girilmelidir.
9.   Ders çalışılırken dikkat yoğunlaştırılmalı, televizyon karşısında veya yatarak çalışmanın verimi azaltacağı unutulmamalıdır.
10.   Düzenli bir defter ve not tutma alışkanlığı kazanılmalıdır. Tükenmez kalem yerine kurşun kalem kullanmaya özen göstermelidir.
11.   Çalışırken bir cevabı ezberlemek yerine, konuyu anlamaya veya problemin çözüm yolunu öğrenmeye çalışılmalıdır.
12.   Sabah kahvaltı yaparak okula gelinmeli, aksi takdirde ders dinlerken dikkatin azalacağı unutulmamalıdır.
B – Ders Sırasında Yapılması Gerekenler:
1.   Sınıfta dersler iyi dinlenmeli, ders sırasında başka şeylerle meşgul olunmamalı, anlaşılmayan konu anında öğretmene sorulmalıdır.
2.   Öğretmen dersi anlatırken üzerinde durduğu noktalar ve sınıfa sorulan sorular not edilmeli ve sonra çalışılmalıdır.
3.   Tahtaya yazılan bilgiler ve problem çözümleri dikkatli bir biçimde deftere geçirilmeli ve kontrol edilmelidir.
4.   Derslerde devamsızlık yapılmamalı, eğer zorunlu olarak yapılmışsa o dersteki konu arkadaşlardan öğrenilmelidir. Unutulmamalıdır ki bir sonraki konunun öğrenilmesi bir önceki konunun bilinmesine bağlıdır.
5.   Sınavlarda soruların cevaplarına geçilmeden önce cevaplar düşünülmeli, kağıtlar verilmeden önce mutlaka kontrol edilmelidir.
C – Dersten Sonra Yapılması Gerekenler:
1.   Bütün dersler işlendikçe çalışılmalı, konular biriktirilmemelidir.
2.   Dersler tekrar edilirken, anlaşılmayan konular tespit edilmeli, bir sonraki derste öğretmene sorarak öğrenilmeli. Sorarak öğrenilenlerin unutulmayacağı hatırdan çıkarılmamalıdır.
3.   Sayısal dersler çalışılırken sınıfta öğrenilen çözüm yollarının yanı sıra başka çözüm yollarının da olup olmadığı kaynak kitaplardan araştırılmalı, özellikle örnek çözümler çoğaltılmalıdır.
4.   Zor anlaşılan konular için en verimli çalışma saatleri ayrılmalıdır.
 
D– Sınava İyi Hazırlanmak İçin Yapılması Gerekenler:
1.   Sık sık tekrar yapılmalı, bir sınavdan çıktıktan sonra gelecek sınav için hazırlanmaya başlanmalıdır.
2.   Önemli kural, kanun, ilke, teori, deney ve fikirlerin listesi çıkartılmalı ve her an elinizin altında bulunmalıdır.
3.   Konular mutlaka yazarak ve özet çıkararak çalışılmalıdır.
4.   "Öğretmenin yerinde olsaydınız hangi soruları sorardınız" ın cevabını bulmaya çalışılmalıdır.
5.   Sınavlara gireceği dersten zayıf olduğunu düşündüğü konulara çalışmak için daha uzun süre ayrılmalı ve daha özenle çalışılmalıdır.
6.   Sınav sırasında soruları iyi anlamaya çalışılmalı, eğer varsa sınavın açıklama kısmı dikkatle okunmalıdır.
7.   Daha önce alınan zayıf notlar çalışma isteğinizi kırmamalıdır.
8.   Daha önce alınan iyi notlar da aşırı rahatlamanıza neden olmamalıdır.
 
Başarı dileklerimizle sevgilerimizi sunarız.
 
 

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: SINIF REHBERLİĞİ DÖKÜMANLARI
« Yanıtla #18 : 13 Ağustos 2010, 15:45:33 »

sayın arkadaşlar, hemen hemen hepimiz sınıf rehberliği yapıyoruz. umarım bu bilgiler sizler için faydalı olur.  340a    ::gorsel::

Çevrimdışı auguste

  • Çalışkan
  • ****
  • İleti: 869
  • Karizma Puanı: 54
Ynt: SINIF REHBERLİĞİ DÖKÜMANLARI
« Yanıtla #19 : 13 Ağustos 2010, 23:45:23 »
teşekkürler paylaşım için. +1 engelde