Milletçe okuma alışkanlığımızın istenen düzeyde olmamasının sebeplerinden biri de ailede bu kültürü çocuklara aşılayamayışımızdır. Bu konudaki dertlerinizi paylaşmak ve çocuklarımıza okuma alışkanlığını kazandırabilmek için yardımcı olmaya karar verdim.
Kitap okuma alışkanlığının temelleri, ailede atılmaktadır. Çocuğumuzun okumayı sevmesi için, anne babası olarak çocuğumuza kısa hikâyeler, masallar ve ilgi çekici bölümler okumalısınız. Böylece kitaba karşı ilgi uyandırmaya başlamalısınız. Her akşam, çocuklarımıza yarım saat kitap okuyabilmelisiniz. Evinizde, çocuğumuza ait küçük bir kitaplık oluşturmalısınız. Bu, hem çocuğumuzun kişiliğinin gelişmesine hem de kitaba ilgisinin artmasına yardımcı olur.
Çocuğumuz okumaya başladıktan sonra hem etkinlikleri değişir hem de artar. Okumayı yeni öğrenen bir çocuk için her yazılı metin ilgi çekicidir. Öğretmeninin, çocuğumuzun okumaya karşı olan ilgisini iyi değerlendirebilmesi, çocuğumuzu, hoşlanacağı kitaplara karşı yönlendirebilmesi önemlidir. Bu konuda yapılacak ilk iş öğretmen veli görüşmesidir. Bu görüşmede çocuğumuzun kitap konusundaki eğilimi görüşülüp bir sonuca bağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki her çocuğun ayrı bir dünyası vardır. Bu farklılık belirlenmeden, kitap okumayla ilgili çalışmalar sonuçsuz kalabilir.
Her yaş grubunun okuyacağı kitaplarda fiziksel ve görsel bazı özellikler bulunmalıdır. Yazının puntoları, karakteri, resimlerin canlılığı; çocuğun psikolojik ve fiziksel gelişme evrelerine uygun olmalıdır. Okunacak kitaplarda içerik de önemlidir. Ailelerin eğiliminden ziyade, çocukların gelişimine uygun kitaplar seçilmelidir. Bu konuda benim elimde bazı çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışma tavsiyeli ve yaş gruplarına uygun kitapların kısa özetinden oluşmaktadır. Öğretmenleri olarak, tavsiye ettiğim kitapları okuyor ve inceliyorum. Bu hazırlıkları yapıldığından, tavsiye edilecek kitaplar konusunda sıkıntı çekilmeyeceğini umuyorum.
Kitap okuma alışkanlığı konusunda diğer bir temel nokta örnek olma meselesidir. Çocuğa rehber olma durumunda olan bizler; öğretmenleri, anne, baba, abla, ağabey vb. kitap okumaya zaman ayırmalıyız. Evde çocuklarla birlikte kitap okumalıyız. Bunun belli bir saati olabilir. O saatte herkes kitap okumalıdır. Veya günlük okuma limiti belirlenip, o kadar kitap okunabilir. Bütün akşamlar, ailece televizyon karşısında geçiriliyorsa, çocuğa okuma alışkanlığı kazandırma konusunda sıkıntı yaşanacaktır.
Okulda, çocuk için örnek alınacak ilk kişi öğretmendir. Ben Öğretmeni olarak okuma konusunda çocuğa örnek olmaya çalışıyorum. Türkçe dersinin bir saatini okumaya ayırıyorum. Bütün sınıf o saatte hep birlikte kitap okuyoruz. Bu okuma saatlerinde sınıfımızda ve bende olan kitaplardan yararlanılmaktadır. Öğretmeni olarak tanıtıcı mahiyette, tavsiye edebileceğim kitaplardan veya dergilerden bazı bölümler okuyarak ilgi uyandırmaya çalışıyorum. Basit bir tablo düzenleyerek çocukların; haftalık, aylık ve yıllık kitap okumalarını kontrol ve takip etmekteyim. Böylece çocukların ilgi gösterdikleri kitapları da belirlemiş oluyorum. En çok kitap okuyan öğrenciye, kitap hediye ediyorum. Bu ödülü Sınıfımızda ilk olarak Esra ÇETİN kazandı tebrik ediyor ve yanaklarından öpüyorum. Başarılarının da devamını diliyorum.
Öğrencinin gerçekten okuyup okumadığını kontrol için gerekirse sınıfta, okunan ve eve okuması için verilen kitapları anlattırıyorum. Veya kısa bir tanıtım yazısı yazdırıyorum. Öğrenci, kitabı okurken nelere dikkat edeceğini bilmelidir. Bu konuda öğretmeni olarak yol göstermeye çalışıyorum ve bunun önemini de çok iyi biliyorum. Sınıf kitaplığı okuma konusunda en etkin araçlardır. Sınıf ve okul kitaplığının yeterliliği konusunda olumlu bir şey söylemek zordur. Sınıfımızda öğrenci seviyelerine uygun bir kitap seti bulunmaktadır. Kitap fuarları veya kitap sergileri çocuklarla birlikte gezilebilecek en önemli yerlerdendir. Eğer fuarlara gidemiyorsanız kitapçıları gezebilirsiniz. Bazı ön bilgiler verildikten sonra kitap seçimini çocukların kendilerine yaptırmalısınız. Çocuk için özel olan doğum günü vb. özel günlerde çocuğa kitap hediye etmelisiniz veya yakınlarınıza ettirmelisiniz.
Unutulmamalıdır ki çocuklarımız, işimizden, aşımızdan, eğlencemizden çok daha değerlidir.
İnsan için ne önemli burada. Makam mı, ev mi araba mı?... Çocukların sadece maddi tarafını düşünmek yani midesini düşünerek hareket etmek, kalbini, ruhunu, aklını midesine yedirmek gibidir, o yüzden onların manevi taraflarına önem vermeliyiz ki ileride millet , vatan, aile, anne-baba gibi değerlerin anlamını öğrensin ve ona göre hareket etsin ki sizlere mutluluk ve sevinç kaynağı olsun.