Gönderen Konu: GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ MEZUNLARI VE SANAT ÖĞRETMENLİĞİ  (Okunma sayısı 10256 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı öмєя

  • Ömer Faruk TÜMER
  • Administrator
  • Uzman
  • *
  • İleti: 2.005
  • Karizma Puanı: 1725
    • GörselSanatlar

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ MEZUNLARI VE SANAT ÖĞRETMENLİĞİ
 
 
YRD. DOÇ. DR. CENAN GENCE DELİDUMAN*
Bilimsel çevrelerde son yıllarda oluşan görüşlere göre, ekonomik büyümeyi, sosyal değişmeyi kapsayan kalkınma süreci; davranış değişikliğinin, başka bir deyişle eğitimin sorunudur (1).
Eğitim kalitesini yükseltmekle istenilen davranış biçimi kazandırılan insanın; sahip olduğu bilgileri sadece zihinsel değil, duyuşsal ve devinişsel olarak yansıtabilen üretken bir insan olması beklenir. Nitelikli insan tipinin yetiştirilmesi için öğretmenin nitelikli olması gerekmektedir. Öğretmen eğitimi bu nedenle büyük önem taşır.
Çevreye karşı duyarlı, paylaşmasını bilen, duygu, düşünce ve eylemlerinde girişimci olabilen, yaratıcı, kendine güvenli insan tipi yetiştirmede Sanat Eğitimi’nin rolü büyüktür.
Türkiye’de makine, arazi, araç, silah vb. konularının daha iyi öğretilmesi amacıyla batılı anlamda resim derslerinin okul programlarına giriş 1795’de açılan Mühendishane-i Berri-i Hümayun ile gerçekleşmiştir. 1883’de açılan Sanayi-i Nefise Mektebi’nden yetişenler ise orta öğretim kurumlarına ilk resim öğretmenleri olarak atanırken, Askeri okullar ve İstanbul Darülmüallimi’nde de resim öğretmeni yetişmiştir (2).
Sanayi-i Nefise Mektebi’nin adı 1927’de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, 1982’de ise Mimar Sinan Üniversitesi olarak değiştirilmiştir. 1956’da kurulan Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu, 1982’de Marmara Üniversitesi’ne bağlanarak Güzel Sanatlar Fakültesi adını almıştır (3). 1983’de Hacettepe Üniversitesi’nde, 1985’de Anadolu Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümleri kurulmasıyla birlikte Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü sayıları giderek artmıştır. Sanat(resim) Eğitimi veren diğer kurumlar ise öncelikle Sanat(resim)Eğitimcisi yetiştirmek amacında olduklarından Eğitim Fakültelerine bağlıdır.(Örneğin; G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi gibi).
Ülkemizde eğitim kurumlarında görev yapmakta olan sanat(resim) eğitimcilerinin yetişmiş olduğu kurumlar;
1)Günümüzde Fakültelere dönüştürülen eski Eğitim Enstitüleri, Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu ve Güzel Sanatlar Akademileri’nin Resim/Resim-İş/Uygulamalı Sanatlar Eğitimi Bölümleri,
2)Eğitim Fakülteleri, Resim-İş Eğitimi bölümleri,
3)Meslekî Eğitim Fakülteleri, Uygulamalı Resim Eğitimi Bölümleri,
4)Güzel Sanatlar Fakülteleri Resim Bölümleri (mezun olduktan sonra Pedagojik Formasyon Sertifikası almış olanlar)
5)İlköğretmen ya da Eğitim Yüksek Okulları’dır. (Millî Eğitim Bakanlığınca İlköğretim Okullarında Sanat Eğitimi derslerini vermek üzere düzenlenen kısa süreli Resim-İş Eğitimi alan ilkokul öğretmenleri)
Güzel Sanatlar Fakülteleri’nin Resim bölümleri öncelikle sanatçı (ressam) yetiştirme amacındadır ve programlarında öğretmenlik meslek derslerine yer verilmemektedir. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde ise öğretmenlik formasyonu kazandıran dersler isteğe bağlı olarak öğrenciler tarafından seçilmekteydi. 1993’de Y.Ö.K. tarafından Güzel Sanatlar Fakültelerinin genel amacı öğretmen yetiştirmek olmadığı gerekçesiyle söz konusu derslerin bu fakültenin bölümlerinden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Güzel sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunları öğretmen olmak istediklerinde sertifika programına katılarak en az yedi dersten oluşan öğretmenlik meslek dersleri almak zorundadır. Bunun yanısıra Yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanları için böyle zorunluluk yoktur ve bu durum da sanat eğitimi açısından sorunlar yaratabilmektedir.
1975-1995 yılları arasında Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu olup öğretmenlik meslek dersleri alan ya da almayan sanat(resim) eğitimcilerinin karşılaştıkları sorunlar ve çözüm önerilerini saptamak amacıyla 1994’de 20, 1996’da 20 olmak üzere toplam 40 sanat(resim) eğitimcisi ile yapılan görüşmede sanat eğitimi veren yüksek okullar ile aynı amaçla öğretmen yetiştiren yüksek okullardaki eğitim-öğretim farklılığıve bunun sanat eğitimi üzerinde meydana getirmiş olduğu etkileri sorularak aşağıdaki sonuçlara varılmıştır.
 
 
Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunlarına öğretmenlik formasyonu kazandıran derslerin, lisans eğitimi sonrasındaki Pedagojik Formasyon Sertifikası programlarında değil, lisans eğitimi içerisinde alınmasının daha yararlı olacağı görüşünü benimseyenlerin oranı % 90’dır.Lisans eğitiminde ikinci sınıftan başlamak üzere Eğitime Giriş,Eğitim Sosyolojisi, Eğitim Psikolojisi dersleri; üçüncü sınıfta Ölçme ve Değerlendirme, Genel Öğretim ile Özel Öğretim Metodları derslerinin alınması, son sınıfta ise öğretmenlik Uygulamasının yaptırılması uygun görülmüştür.
Görüşme yapılan G.S.F. Resim Bölümü mezunları atölye eğitimi sırasında dikkatin toplanması açısından lisans sonrası Pedagojik Formasyon alınması daha yararlı olduğu görüşünde olanların oranı % 10’dur.GüzelSanatlarFakülteleri’ninResimBölümleri’nde atölye ders saatleri, Eğitim Fakültelerine bağlı Resim Eğitimi veren kurumlardaki ders saatlerine göre iki kat daha fazla yer alırken,Eğitim Fakülteleri Resim Eğitimi Bölümlerinde teorik derslerle uygulamalı derslerin başbaşa olması durumu göz önüne alındığında, görüşme yapılan G.S.F. Resim Bölümü mezunlarının, pedagojik formasyon veren derslerin lisans eğitimi sırasında yeterince bilincine varılmamasına ya da gereğince kavranamamasına neden olabileceği kaygılarını desteklemektedir. Ancak lisans sonrası bu dersler alınacaksa uygun mekânda ve zamanda, eğitim-öğretim disiplini içinde verilmesi gerekmektedir.
Görüşme yapılan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunlarının % 30’u mezun olduktan sonra aldıkları pedagojik formasyon derslerinin yeterli olduğunu, öğretmenlik yaptıkları süre içinde hiçbir zorlukla karşılaşmadıklarını belirtmişlerdir. Diğer %10’u ise “Öğretmenin olaylara ve eğitime daha gerçekçi gözle bakması açısından daha yeterli olduğu görüşündedir. Diğer % 10’da “Öğretim Metodları adlı derse daha fazla yer verildiği takdirde daha verimli olabileceği görüşündedirler. Sanat(resim) eğitimcilerinin % 20’si gerekli araç-gereçlerle donatılmış bir atölye olmadığı için Resim Derslerinin amacına ulaşmayı engellediğini belirtmişlerdir ki bu öğretmenler ortaöğretim kurumlarında görevlidirler. Mezunların % 30’u ise halen resim öğretmenliği yapmamalarına karşın pedagojik formasyonun çok fazla yararlı olamayacağı görüşlerini belirtmişlerdir. Özellikle öğrenciye nasıl yaklaşımda bulunulur ve daha çok nasıl ders verme konusunda başarılı olacaklarından emin olamadıklarını, pedagojik formasyon derslerini aldıkları saatlerde (18.00-21.00) orta dereceli okulların kapalı olması ya da uygulama yapabilecekleri alana yönelik atölyelerinin bulunmayışı yönünden mezun olduktan sonra alınan pedagojik formasyon programlarının yetersizliğini vurgulamışlardır.
Eğitim Fakültelerinin lisans programlarında Araştırma Teknikleri, Mezuniyet Tezi ve Öğretmenlik Uygulaması yer almaktadır. Ancak bu söz konusu dersleri Güzel Sanatlar Fakültesi mezunları lisans sonrası Pedagojik Formasyon Programlarında almamaktadırlar. Bu durum formasyonlarda denge sağlanamadığını göstermektedir. Nitekim öğretmenlik uygulamasında okulların değişik sınıflarında kademeli olarak gözlemler yapma, tecrübeli öğretmenlerle çalışma imkânı sağlanması açısından ayrılan sürenin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir(4).
Öğretmen adaylarının Yükseköğretim kurumlarında en az bir görsel-işitsel aracı kullanarak, uygun eğitsel materyalin bulunduğu bir derslikte özel öğretim yöntemlerine göre uygulama yapması ile adayların niteliklerinin artırılması hedeflenmiştir. Lisans eğitimi sonrası pedagojik formasyon kazandıran programlarda bu ortam hazırlanmamaktadır. Bu durumda pedagojik formasyonu lisans eğitiminde alanların, mezuniyet sonrası alanlara göre sanat(resim) eğitimciliğinde daha başarılı olacağı düşünülür. Diğer taraftan mezuniyet sonrası öğretmenlik meslek dersleri alanların bu derslerinin bilincine daha fazla varmaları ya da öğretmenliğe uygun kişisel özelliklere sahip oldukları takdirde bu gibi sorunlar ortadan kalkabilecektir.
Bu bilgiler ışığı altında aşağıdaki önerilerin sorunun çözümüne katkıda bulunacağı düşünülmektedir:
1.ÖğretmenlikFormasyonu uygulamadan kopuk olmamalıdır.
2.Öğretmenlik meslek dersleri lisans eğitiminde 4 yıla yayılarak alınmalıdır. Lisans sonrası alınan öğretmenlik meslek dersleri uygun zaman, mekân ve şartlarda, gerçekleştirilmekten uzaktır.
3. Lisans sonrası Pedagojik Sertifika veren programlar olaylara yaklaşım açısından yararlıdır.
Ancak öğretmenlik formasyon eğitimi, amacından saptırılmadan, formalite haline dönüştürülmeden yapılmalıdır.
4.“Özel Öğretim Yöntemleri” dersleri için alanını çok iyi bilen, Resim Eğitimi mezunu ve Lisansüstü eğitimini Eğitim Bilimleri alanında yapmış öğretim elemanları yetiştirmek gereklidir.
5. Pedagojik Formasyon Programlarında Psikoloji derslerine ağırlık verilmelidir.
6. Öğretmenlik uygulamasında başarıya ulaşabilmek için öğretim ve öğrenme laboratuvarı olmalıdır. Öğretmen adayları ilk tecrübelerini burada kazandıktan sonra orta dereceli okullarda öğretmenlik uygulamalarına devam etmelidirler.
7. Öğretmen olacak kişilerin kişilik yapılarının öğretmenliğe uygunluğunu ölçen sınavlar yapılarak, bu programlara öğrenci alınmalıdır.
8. Üniversite sınavlarında hiçbir yüksek öğretim kurumunu kazanamamış adayların açıkta kalmamak için Resim Bölümlerine başvurmalarını önlemek amacıyla tedbirler alınmalıdır. Örneğin Güzel Sanatlar Liseleri yaygınlaştırılmalı ya da bu alanlarda meslek sahibi olmak isteyen öğrenciler liselerde bilinçlendirilmelidir.
9. Sanat Eğitimi veren Yükseköğretim kurumlarında görev yapacak elemanlar özenle seçilmeli ve gelişmelerini sağlayacak ortamlar hazırlanmalıdır.
10. Sanat eğitimi veren yüksek öğretim kurumu mezunlarından sanat(resim) eğitimcisi olarak istihdam edilemeyenlerin durumlarını göz önüne alarak endüstrinin ilgili iş kolunda çalışabilmeleri amacıyla endüstriye paralel eğitim programları hazırlanmalıdır.
11. Resim öğretmenlerinin kendilerini yenilemeleri öğrencilerine destek olmaları açısından gerekli ortamlar(araç-gereç-yayın) ilgili kurumlarca sağlanmalıdır.
12.Lisans eğitimi sonrası pedagojik formasyon kazandıran programlarda Öğretmenlik Uygulaması,Araştırma Teknikleri ve Mezuniyet Tezi derslerine yer verilmelidir.
13. Güzel Sanatlar Fakültesi mezunlarına uygulanacak pedagojik formasyon kurslarında, eğitim fakülteleri mezunlarının yeterliklerine denk veya yakın bir programın uygulanması şartı ile bunların sanat öğretmenliği mesleğine daha bir hazır olmaları sağlanabilir. Böyle bir programın düzenlenmesi ise ayrı bir araştırma konusu olabilir.
 
 
 
 
(*) Gazi Üniversitesi Mesleki Teknik Eğitim fakültesi, Uygulamalı sanatlar Eğitimi Bölümü Öğretim üyesi.
(1) Asuman Saraçoğlu, "Bir Öğretmen Yetiştirme Önerisi" Eğitimde Arayışlar, 1. Sempozyumu Eğitimde Nitelik Geliştirme, Özel Kültür Okulları Eğitim Araştırma Merkezi, 13-14, Nisan 1991, s.81.
(2) Serap Etike. Türk Sanat Eğitiminin Tarihsel Gelişimi İçinde Ortaokul Resim Eğitimi ve Resim Öğretmeni yetiştirme (Yayınlanmamış Doktora Tezi) Ankara Üniversitesi, Ankara 1991, s.35.
(3) Marmara Üniversitesi Güzel sanatlar Fakültesi M.Ü.G.S.F. Yayınları, İstanbul, 1991, s.3.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim A.B.D.  Grafik A.S.A. 2005