Gönderen Konu: Ömer Dinçer Neden Milli Eğitim Bakanı Oldu?  (Okunma sayısı 1770 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı •« Mа√i »•

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.646
  • Karizma Puanı: 1013
  • Güzel Bakan Güzel Görür.
Ömer Dinçer Neden Milli Eğitim Bakanı Oldu?
« : 30 Ağustos 2012, 12:11:02 »

 
 
 
 
 
 Ömer Dinçer Neden Milli Eğitim Bakanı Oldu? 
 
  Herkesin tepki gösterdiği bir konu; işletmeciden Milli Eğitim Bakanı olur mu? Koskoca hükümet tombala çekmemiştir elbette, vardır bir bildiği! Fazla detaya girmeden, yüzeysel olarak anlatalım…
 
 
 
  Ömer Dinçer, kamu yönetiminde yeniden yapılanmanın Türkiye’deki mimarıdır 
  Kamu  personel rejimi  çalışmalarında  kilit isimlerden biridir.   Teorisi kısaca şudur; talep varsa satılacak şey de olmalıdır. Devlet  sosyal  alanlardan çekilmeli, özelleşmeli,  rekabete   yol  açmalıdır. 
 
 Devlet sırtındaki tüm yükü boşaltmalıdır.  Rekabet  ve  performans  belirleyici olmalıdır.   Bu, AKP Hükümeti’nin de temel görüşüdür. 
 
 Bu yaklaşım, hükümetin el attığı her alanda kolayca başarıldı. Sadece  sağlık  ve  eğitimde  bu iş “hemen” ol(a)madı.   
 
Sağlıkçıların  yüksek  eğitimli  olmaları, alternatifsiz ve vazgeçilemez bir  hizmet  veriyor olmaları bir süre için bu işi zorlaştırdı.   
 
Eğitimde  ise ne kadar eleştirilirse eleştirilsin  ülkenin  en örgütlü sendikalarının olduğu kesim eğitimciler idi. 
 
 
 İLK ADIM, İTİBARSIZLAŞTIRMA   
 
Sağlıkta  önce  doktorların  üzerine  oynandı ;  paragöz   doktor , bıçak  parası , özel  muayenehane  gibi sorunlu noktalarla  sağlıkçıların  halk gözündeki itibarı zedelendi. Zamanla da  hastane  birlikleri,  aile  hekimliği, tam gün vb. uygulamalarla Genel  Sağlık  Sigortalı “paran kadar sağlık” dönemine geçildi.   
 
Sağlıkta işlem tamam!   
 
 
EĞİTİMDE HEMEN OLMADI   
 
Eğitimde  işler umulduğu gibi gitmedi. İki bakan “harcanmasına” rağmen tam anlamıyla başarılı olunamadı. Hatta en temel amaç olan sözleşmeli öğretmenlikte geri adım bile atıldı.   
 
Yenilgi  kabul edilemezdi. Madem olmuyordu, o zaman  eğitimin  başına bu işin teorisyenini getirmeyi akıl ettiler.  Eğitimci  olmamasına rağmen bizzat işin kitabını yazan kişiyi Milli  Eğitim  Bakanı yaptılar.   
 
Ardından  sağlıktaki  taktikle işe başlandı.   
 
Önce mesleki itibarsızlaştırma; başarısızlar, yatıyorlar, maaşları haketmiyorlar,  tatilleri  uzun, çalışmıyorlar… 
 
 Başarıldı.   
 
İkinci adım şimdi devam etmekte.
 
 Çalışma  alanında kaos (4+4+4, norm fazlası, il emri vb.), işleyişin tıkanması ve halkın gözünde  eğitime  olan inancın yitirilmesi… Mesleki yıldırma/bıktırma…   
 
Son adımda öğretmenlerin yerel  yönetimlerce /belediyelerce (el sıkışarak, sözleşme yaparak) işe alınması, çeşitli  performans  kriterleriyle de!!! gerekirse işlerine son verilmesi noktasına gelinecek.   
 
AMAÇ  EĞİTİMSİZ  BİR TOPLUM MU?   
 
Elbette amaçsız bir iş olmaz.
Devlet okulları dağ gibi birikmiş sorunlarla başbaşa bırakılırken, bir taraftan da başarısız olan/olacak devlet okullarına alternatif yaratılmakta.
 
Bir yanda 4+4+4 ile darmadağın bir  eğitim  sistemi ve okullar, diğer yanda herşeyiyle sistemli, tıkır tıkır işleyen özel okullar.
 
Halkçı söylemlerle süslenen dershaneleri kapatacağız meselesi ise şundan ibaret; yeşil sermayenin büyük dershanelerine (dershaneler kapatılacağı için) özel okul olma  yolu  açılacak, tabii belli kriterlerle de küçük rakipler önce piyasadan temizlenecek. 
 
 
 ÖZEL OKULA  MÜŞTERİ  GEREK 
 
 Onca özel okula müşteri gerektiği için başta başarılı öğrenciler “sosyal devlet” tarafından ücretleri karşılanarak özel okullarda okutulacak. Özel okullara müşteri yaratılmış olunacak ve kontenjanlar zaten başarılı olan öğrencilerle doldurulacak.   
 
Bir süre sonra devlet okulları ile özel okulların başarıları kıyaslanacak ve sistemsiz, darmadağın, sorun yumağı olmuş başarısız devlet okullarının artık gereksiz bir “yük” olduğu sonucuna varılacak.   
 
Eeee, bunca öğretmen ne olacak?   
Sokağa atacak halleri yok ya!   
 
Onu da Tekel işçilerinin akıbetini araştırarak öğrenebilirsiniz.
 
Olmaz demeyin…   
 
Son yıllarda olmaz dediğiniz neler olmadı ki bunlar olmasın!   http://www.egitimciyiz.com/     
 
 
 alıntı:http://www.memurlar.biz/haber/omer-dincer-neden-milli-egitim-bakani-oldu-342001.html 
« Son Düzenleme: 30 Ağustos 2012, 12:15:47 Gönderen: •« Mа√i »• »
"Cehalet insanı çirkinleştirir. Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım vardır. Lakin, lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye." Mevlana