anladım hocam =)  ürün dosyaları hazır aldırabilirsiniz veya öğrencilere yaptırabilirsiniz. öğrencilere yaptırmak daha iyi oluyor ama. öğrencilerin bütün çalışmaları bu dosyalarda bulunacak. değerlendirme formalrı falan var. onları da sitemizden temin edebilirsiniz.

tşk

Sevgili arkadaşlar, yeni program oldukça esnek bir yapıya sahip. Özellikle öğretmenlerimize, yaratıcılıklarını geliştirme fırsatı veriyor. Pek çok arkadaşım programdan pek memnun olmadıklarını söylüyor. Oysa ki temel sorunlarımızın programın yaklaşımıyla bir ilgisi yok. Nedir bu sorunlar? Kalabalık sınıflar, yetersiz ders saati, atelyesizlik, bilinçsiz veliler, SBS'ye dayalı başarı ve gelecek beklentisi, teknolojik yetersizlikler, birden fazla okulda görevlendirilme. Bu başat sorunlarımızın programın yaklaşımıyla bir ilgisi yok. Tamamen sistem sorunu. programı eleştirirken yakıp yıkmak yerine tutarlı çözüm önerileri sunarsak daha sağlıklı olur. Sevgiler.

Merhabalar...
Ben Eylem PEŞKERSOY. Görsel Sanatlar Dersi (1-8. Sınıflar) Öğretim Programı ve Kılavuzu program yazarlarından biriyim. Görsel Sanatlar öğretmeniyim. Halen Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Resim-İş Öğretmenliği Bilim Dalı'nda doktora_Tez Dönemi öğrencisi olarak eğitimime devam etmekteyim. Estetik_Kapitalizm ilişkisi üzerine çalışıyorum.

Program değerlendirmelerinizi okudum. Sayın hocam çok genel olarak birkaç hususu düzeltmek istiyorum. İlköğretim Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu 3 öğrenme alanından teşkildir:
1. Görsel Sanatlarda Biçimlendirme
2. Görsel Sanat Kültürü
3. Müze Bilinci (Müze Kültürü değil!)

Müze Eğitimi, müzenin çalışanlarına verilen oryantasyon vb. amaçlar için yapılan eğitim olup Millî Eğitim Bakanlığı bünyesindeki öğrencilerin müzedeki eğitimini kapsamaz; buna "müzede eğitim" denir ve bizim de programda yer verdiğimiz anlayış tam olarak müzede eğitimdir.  Müzelerin sanat tarihine, ülke ve dünya kültür birikimine katkıda bulunma ve bir "değer" olarak tarihte yer alma bilinci geliştirme ve kültürün taşıyıcısı niteliğindeki sanat eserlerine sahip çıkma, koruma ve sergileme gibi işlevleri hepimizin bildiği ve yetişen kuşaklara da hassasiyetle vurgulu bir şekilde anlatmamız gereken işlev ve özelliklerdir. Ancak "müze kültürü" tüm bu yukarıdakileri kapsar mı, bence kapsamaz. Daha çok müze kuralları, müzeye uygun davranışlar vb. akla geliyor müze kültürü deyince... Peki ya "Müzecilik Kültürü" desek, bence  bu kavram da tam olarak bir ülkenin müzelere, müze kurmaya, tarihi ve sanat eseri biriktirmeye ya da sahip çıklmaya verdiği önem vb. anlaşılır. O halde tek başına "müze kültürü" demek çok doğru olmayacak, en azından içerikle uyuşmayacak...

Bunun dışında,programın ölçme değerlendirme yaklaşımında portfolyo yok! Hatta programın basılı nüshasında "Öğrenci Ürün Dosyası"  başlığı altında .... yapılan çalışmaların içinden en iyilerinin ya da en niteliklilerinin seçilip dosyalanmasını içeren portfolyo /ürün dosyası mantığının bizim bu güne kadarki sanat eğitimi tarihimizde hiç bir yeri olmadığı açıkça belirtilmiş ve yerine süreç dosyası önerilmiştir. Ek Bilgi: Şu anda Talim ve Terbiye Kurulu onay sürecinde olan Görsel Sanatlar Dersi Ölçme ve Değerlendirme Mütaalası'nda da yanlış anlaşılmalara sebep olabileceğini düşündüğümüz "öğrenci ürün dosyası" isimlendirmesi tamamen kaldırılmış ve "süreç dosyası" ismlendirmesi ile içerik ve yaklaşımımızla uyumlu hale getirilmiştir.

En önemli yanlış anlaşılmalardan birisi de davranışçı yaklaşımın uygulandığı 1992 programında yer alan teknik ağırlıklı öğretim programının devam ettirildiği düşüncesine sebep olabilcek teknik le ilgli yapmış olduğunuz gruplamalar... Çok tehlikeli. Bu gruplamaları ve verileri  sadece örnek niteliğinde yazdığımız etkinlik örneklerinden sağlıyorsunuz. Ancak bu bizim özellikle bu tekniklere yer verdiğimiz ve yer verilmemiş gibi görünen teknikler olduğu saptamasına götürüyor. SAYIN GÖRSEL SANATLAR ÖĞRETMENLERİ BU KAZANIMLARA HANGİ TEKNİKLE ULAŞABİLECEĞİNİZE İNANIYORSANIZ, O TEKNİĞİ/TEKNİKLERİ KULLANMAMANIZ İÇİN HİÇ BİR ENGEL YOK PROGRAMDA. Arkadaşımızın yayımlamış olduğu metindeki grafikle ifade edilen teknik ve malzemalerde de sıkıntılı veriler var. Örneğin "desen" çalışması sadece 8. sınıfta önerdiğimiz "Çizgilerin kişiye özgü olduğunu kavrar" kazanımı ile ilişkilendirilmiş bir etkinliktir. 6. ve 7. sınıflarda halihazırdaki programda "desen" çalışması önermedik. Ancak yineliyorum: Bunun anlamı siz eğer gerek görüyor ve ilişkilendirilebilecek bir kazanım ifadesi var diyorsanız, elbette ki desen çizdirebilirsiniz canlı modelden...

Bundan başka, Görsel Sanat Kültürü öğrenme alanında, sanat tarihi, sanat eleştirisi, estetik ve tüm bu disiplinleri uygulamada görebileceğimiz ve programın tümüne yayılan "uygulama" aşamaları ifade edilmeye çalışılmıştır. Sanat terminolojisi de bilişsel değil, bir değer olarak fark etme anlamında duyuşsal olarak programın bütününe yayılmıştır. Taktir edersiniz ki sanat terminolojisi kullanılmadan sanat eğitimi yapılamaz; kazanım ya da işleniş ve etkinlik de yazılamaz...

Ve en önemlilerinden biri de burada yeri gelmişken söyleyeyim, canım yandı! Gerçekten bu eleştiriyi yazan ve böyLe düşünen öğretmenlerimiz karşısında canım yanıyor!!!: Ne demek millî bayramlar ya da Atatürkçülükle ilgilki konular azaltılmış... HATTA PROGRAMDAN ÇIKARILMIŞ... Program kitapçığını okumadınız mı ey öğretmenler? Koskocaman çizelgeler var orda. Atatürkçülük konularını da bizzat ben çalıştım hatta. Talim ve Terbiye Kurulu ve Milli Savunma Bakanlığı yetkilileriyle. Siz değil miydiniz sürekli yarışmalara resim yetiştirmekten, sürekli bayram resimleri yapmaktan dersimizi yapamıyoruz diye veryansın eden.... Prorgram size adres göstermiyor. Şu tarihte şunu yap demiyor. Sen öğretmensin program dahilinde istediğin etkinliği bu kazanımlarla ilişkilendir ve yap diyor. Kitaptaki çizelgelerden (s. 79-90) yararlanabilirsin öğretmenim. 1992 programının Atatürkçülük konuları aynen korunmakta, karşılaştırabilirsin öğretmenim. Kitabı okumadan eleştiri yazma öğretmenim...

Sayın hocam değerlendirmeye bu şekilde devam etmek yerine size ve diğer tüm öğretmen arkadaşlarıma önerilerinizi, değerlendirmelerinizi, tepkilerinizi alttaki adrese yönlendirmenizi bekliyoruz. BEKLİYORUZ: Biz Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü, Yayımlar ve Ders Araç-Gereçleri Şubesi'nde görevimize (Görsel Sanatlar Dersi Öğretmen Kılavuzu Yazımı ve Revizyon Çalışması) devam etmekteyiz.

Alıntı yapılan: DİYARARYA - 07 Kasım  2007, 12:46:02

Merhabalar...
Ben Eylem PEŞKERSOY. Görsel Sanatlar Dersi (1-8. Sınıflar) Öğretim Programı ve Kılavuzu program yazarlarından biriyim. Görsel Sanatlar öğretmeniyim. Halen Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Resim-İş Öğretmenliği Bilim Dalı'nda doktora_Tez Dönemi öğrencisi olarak eğitimime devam etmekteyim. Estetik_Kapitalizm ilişkisi üzerine çalışıyorum.

Program değerlendirmelerinizi okudum. Sayın hocam çok genel olarak birkaç hususu düzeltmek istiyorum. İlköğretim Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu 3 öğrenme alanından teşkildir:
1. Görsel Sanatlarda Biçimlendirme
2. Görsel Sanat Kültürü
3. Müze Bilinci (Müze Kültürü değil!)

Müze Eğitimi, müzenin çalışanlarına verilen oryantasyon vb. amaçlar için yapılan eğitim olup Millî Eğitim Bakanlığı bünyesindeki öğrencilerin müzedeki eğitimini kapsamaz; buna "müzede eğitim" denir ve bizim de programda yer verdiğimiz anlayış tam olarak müzede eğitimdir.  Müzelerin sanat tarihine, ülke ve dünya kültür birikimine katkıda bulunma ve bir "değer" olarak tarihte yer alma bilinci geliştirme ve kültürün taşıyıcısı niteliğindeki sanat eserlerine sahip çıkma, koruma ve sergileme gibi işlevleri hepimizin bildiği ve yetişen kuşaklara da hassasiyetle vurgulu bir şekilde anlatmamız gereken işlev ve özelliklerdir. Ancak "müze kültürü" tüm bu yukarıdakileri kapsar mı, bence kapsamaz. Daha çok müze kuralları, müzeye uygun davranışlar vb. akla geliyor müze kültürü deyince... Peki ya "Müzecilik Kültürü" desek, bence  bu kavram da tam olarak bir ülkenin müzelere, müze kurmaya, tarihi ve sanat eseri biriktirmeye ya da sahip çıklmaya verdiği önem vb. anlaşılır. O halde tek başına "müze kültürü" demek çok doğru olmayacak, en azından içerikle uyuşmayacak...

Bunun dışında,programın ölçme değerlendirme yaklaşımında portfolyo yok! Hatta programın basılı nüshasında "Öğrenci Ürün Dosyası"  başlığı altında .... yapılan çalışmaların içinden en iyilerinin ya da en niteliklilerinin seçilip dosyalanmasını içeren portfolyo /ürün dosyası mantığının bizim bu güne kadarki sanat eğitimi tarihimizde hiç bir yeri olmadığı açıkça belirtilmiş ve yerine süreç dosyası önerilmiştir. Ek Bilgi: Şu anda Talim ve Terbiye Kurulu onay sürecinde olan Görsel Sanatlar Dersi Ölçme ve Değerlendirme Mütaalası'nda da yanlış anlaşılmalara sebep olabileceğini düşündüğümüz "öğrenci ürün dosyası" isimlendirmesi tamamen kaldırılmış ve "süreç dosyası" ismlendirmesi ile içerik ve yaklaşımımızla uyumlu hale getirilmiştir.

En önemli yanlış anlaşılmalardan birisi de davranışçı yaklaşımın uygulandığı 1992 programında yer alan teknik ağırlıklı öğretim programının devam ettirildiği düşüncesine sebep olabilcek teknik le ilgli yapmış olduğunuz gruplamalar... Çok tehlikeli. Bu gruplamaları ve verileri  sadece örnek niteliğinde yazdığımız etkinlik örneklerinden sağlıyorsunuz. Ancak bu bizim özellikle bu tekniklere yer verdiğimiz ve yer verilmemiş gibi görünen teknikler olduğu saptamasına götürüyor. SAYIN GÖRSEL SANATLAR ÖĞRETMENLERİ BU KAZANIMLARA HANGİ TEKNİKLE ULAŞABİLECEĞİNİZE İNANIYORSANIZ, O TEKNİĞİ/TEKNİKLERİ KULLANMAMANIZ İÇİN HİÇ BİR ENGEL YOK PROGRAMDA. Arkadaşımızın yayımlamış olduğu metindeki grafikle ifade edilen teknik ve malzemalerde de sıkıntılı veriler var. Örneğin "desen" çalışması sadece 8. sınıfta önerdiğimiz "Çizgilerin kişiye özgü olduğunu kavrar" kazanımı ile ilişkilendirilmiş bir etkinliktir. 6. ve 7. sınıflarda halihazırdaki programda "desen" çalışması önermedik. Ancak yineliyorum: Bunun anlamı siz eğer gerek görüyor ve ilişkilendirilebilecek bir kazanım ifadesi var diyorsanız, elbette ki desen çizdirebilirsiniz canlı modelden...

Bundan başka, Görsel Sanat Kültürü öğrenme alanında, sanat tarihi, sanat eleştirisi, estetik ve tüm bu disiplinleri uygulamada görebileceğimiz ve programın tümüne yayılan "uygulama" aşamaları ifade edilmeye çalışılmıştır. Sanat terminolojisi de bilişsel değil, bir değer olarak fark etme anlamında duyuşsal olarak programın bütününe yayılmıştır. Taktir edersiniz ki sanat terminolojisi kullanılmadan sanat eğitimi yapılamaz; kazanım ya da işleniş ve etkinlik de yazılamaz...

Ve en önemlilerinden biri de burada yeri gelmişken söyleyeyim, canım yandı! Gerçekten bu eleştiriyi yazan ve böyLe düşünen öğretmenlerimiz karşısında canım yanıyor!!!: Ne demek millî bayramlar ya da Atatürkçülükle ilgilki konular azaltılmış... HATTA PROGRAMDAN ÇIKARILMIŞ... Program kitapçığını okumadınız mı ey öğretmenler? Koskocaman çizelgeler var orda. Atatürkçülük konularını da bizzat ben çalıştım hatta. Talim ve Terbiye Kurulu ve Milli Savunma Bakanlığı yetkilileriyle. Siz değil miydiniz sürekli yarışmalara resim yetiştirmekten, sürekli bayram resimleri yapmaktan dersimizi yapamıyoruz diye veryansın eden.... Prorgram size adres göstermiyor. Şu tarihte şunu yap demiyor. Sen öğretmensin program dahilinde istediğin etkinliği bu kazanımlarla ilişkilendir ve yap diyor. Kitaptaki çizelgelerden (s. 79-90) yararlanabilirsin öğretmenim. 1992 programının Atatürkçülük konuları aynen korunmakta, karşılaştırabilirsin öğretmenim. Kitabı okumadan eleştiri yazma öğretmenim...

Sayın hocam değerlendirmeye bu şekilde devam etmek yerine size ve diğer tüm öğretmen arkadaşlarıma önerilerinizi, değerlendirmelerinizi, tepkilerinizi alttaki adrese yönlendirmenizi bekliyoruz. BEKLİYORUZ: Biz Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü, Yayımlar ve Ders Araç-Gereçleri Şubesi'nde görevimize (Görsel Sanatlar Dersi Öğretmen Kılavuzu Yazımı ve Revizyon Çalışması) devam etmekteyiz.